Çin Komünist Partisinin Doğu Türkistan (Sincan) topraklarında Uygurlara karşı uyguladığı sistematik ve kronik soykırım politikası, İran’ın Güney Azerbaycan’da yaşayan Azerbaycan Türklerine karşı uyguladığı kültür, demografik ve çevre politikasına çok benzediğine eminim. Son yüz yılda İran’ın kuzeybatısında. Bu iki durumu dikkatlice analiz ettim ve İran’ın Doğu Türkistan’da Çin modelini bir çeşit hızla uyguladığını düşünüyorum. Doğu Türkistan ya da Güney Azerbaycan’da bu politikalar kültürü tahrip etmeyi, demografik yapıyı değiştirmeyi ve bu alanlarda tam bir hakimiyet oluşturmayı amaçlıyor.
Uygurların Doğu Türkistan’da yaşadığı felaket
Çin Komünist Partisi, son 50-60 yıl içinde Doğu Türkistan yerel Uygur nüfusunu azınlığa dönüştürme ve bu bölgeyi Han ulusu ile birleştirme politikasını tamamen planlanmış bir programla yürütmektedir. Bu politika aşağıdaki talimatları kapsamaktadır:
1. Toplama kampları ve büyük ölçekli tutuklamalar
Uydu görüntülerini, tanıkların ifadelerini ve Çin hükümetinden sızan belgeleri inceledikten sonra Uygur ve diğer Müslüman ulusların kitlesel tutuklanması için 380’den fazla büyük kamp kurulduğunu öğrendim. Bu kamplarda dört milyondan fazla insan gözaltına alındı. Bu insanlar beyin yıkama işkence hatta zorla kısırlaştırma gibi işkencelerden muzdaripler. Çin hükümeti bu toplama kamplarına sözde “yeniden eğitim merkezleri” diyor, ama bu kamplar aslında kitlesel hapishaneler.
2. Zorla işçilik ve aile bölünmesi
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce Uygur’un ailelerinden zorla çıkarıldığını ve çok zor şartlarda fabrikalarda çalışmaya zorlandığını gösteren raporlar okudum. Ve çocuklar devlet tarafından yönetilen yatılı okullara yerleştiriliyor ve dillerinden, dinlerinden ve kültürlerinden tamamen uzaklaştırılıyorlar.
3. Doğum küçültme ve demografik mühendislik
Resmi istatistiklere göre Uygurlarda doğum oranı keskin bir düşüş yaşadı. Bu azaltma zorunlu kısırlaştırmanın ve ailelerin bölünme politikasının bir sonucudur. Buna ek olarak, işgalci Çin Komünist Partisi ekonomik teşvikler yoluyla hanların Doğu Türkistan’a kitlesel göçünü teşvik ediyor, böylece bölgenin demografik yapısını tamamen değiştiriyor.
4. Kültürel miras işgalcisinin tahrip edilmesi
Çin Komünist Partisi, binlerce cami, türban, mabet ve diğer tarihi yerleri tahrip ederek Uygurların tarihini ve kültürünü yok etmeye çalışıyor. Buraların çoğu ya tamamen yıkıldı ya da laik merkez oldu.
Güney Azerbaycan ile Doğu Türkiye arasındaki benzerlikler
İran-Fars işgalci hükümetinin Güney Azerbaycan’da özellikle Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Zancan ve Gazvin illerinde uyguladığı politikaların Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da uyguladığı politikalara çok benzediğini görüyorum. İran hükümeti son yüz yılda Azerbaycan Türklerinin kimliğini yok etmek için sürekli ve kademeli olarak uygulanan bir politika hayata geçirdi.
1. Ekolojik felaket ve zorla göç
Urmia gölünün kurutulması İran hükümetinin yanlış politikaları ve beceriksiz yönetiminin bir sonucudur ve bu olay büyük bir ekolojik ve insani felakete yol açmıştır. Bugün o göl bir tuz arazisi haline geldi ve beraberinde tuz fırtınaları, toksik hava ve kanser gibi ciddi hastalıkları da getiriyor. Bu durum, Güney Azerbaycan’da binlerce sakininin zorla göç etmesine neden olmuş ve bölgenin demografik ve kültürel yapısını zayıflatmıştır.
2. Demografik mühendislik
Eminim İran hükümeti Kürtleri kasıtlı olarak tarihi Türk topraklarına özellikle Batı Azerbaycan vilayetine yerleştiriyor. Bu politika, Güney Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kültürel ve tarihi bağları koparmayı amaçlıyor.
3. Ulusal-kültürel mirasın tahribatı
Doğu Türkistan’da olduğu gibi İran hükümeti Güney Azerbaycan Türklerinin kültürel mirasını kasıtlı olarak yok ediyor veya umursamaz halde tutuyor. Tarihi eserler, kadim yazılar ve eşsiz mimari örnekleri ya kasıtlı olarak yıkılıyor ya da ihmal nedeniyle tahrip edilmektedir.
4. Dil ve kimliği baskı altında tutmak
İran rejiminin asimilasyon politikasının temel araçlarından biri Güney Azerbaycan Türklerinin ana dillerinde eğitim hakkının elinden alınmasıdır. Bu politikanın, diğer kültürel baskılarla birlikte sistematik bir şekilde Türklerin kimliğini baltaladığına inanıyorum.
Güney Azerbaycan’ın geleceğine dair tahminim
İran’ın işgal altındaki Güney Azerbaycan Türklerine karşı Çin’in Uğurlar üzerine uyguladığı “yeniden eğitim toplama kampları” gibi programları uygulayacağına inanıyorum. Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da aşırılık ve aşırılıkla mücadele adı altında kurduğu kamplar gibi, İran rejimi de kültürel asimilasyonunu hızlandırmak için benzer projeleri uygulayabiliyor.
İran işgalci hükümetinin demografik politikaları, çevre felaketleri ve zorla taşınmalar ile birlikte Azerbaycan Türklerinin kimliğini yok etmeyi amaçlıyor. Kültürel mirasın tahrip edilmesi ve bölgenin sosyo-ekonomik yapısının tahrip edilmesi, İran rejiminin Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’da uyguladığı politikaları tekrarladığını gösteriyor.
#OğuzTürk / TURKİSHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER