Site icon Turkish Forum

CIA ve Uyuşturucu Kartelleri: Tarihsel Süreç ve Küresel Uyuşturucu Ekonomisindeki Rolü. Sefa Yürükel

Sefa Yürükel - sefa yurukel

Sefa Yürükel

Uyuşturucu ticareti, küresel ölçekte organize suç örgütleri, devlet kurumları ve finansal yapılar arasındaki karmaşık ilişkilerle şekillenmektedir. Özellikle Latin Amerika’da faaliyet gösteren uyuşturucu kartelleri, bölgesel güvenlik ve istikrar açısından ciddi bir tehdit unsuru olarak değerlendirilmektedir. ABD’nin uyuşturucu ile mücadele politikaları çerçevesinde, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve diğer federal kurumlar, farklı dönemlerde uyuşturucu ticaretine karşı çeşitli operasyonlar yürütmüştür. Bununla birlikte, bazı tarihsel süreçlerde uyuşturucu ticaretinin finansal kaynakları ve lojistik operasyonları konusunda çeşitli tartışmalar ortaya çıkmıştır (McCoy, 2003).

Uyuşturucu Kartellerinin Tarihsel Gelişimi ve Küresel Yayılımı

Latin Amerika’daki uyuşturucu ticareti, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla büyümüş ve Meksika, Kolombiya ve Peru gibi ülkelerde organize suç yapılarının güçlenmesine neden olmuştur. Bu süreçte, Kolombiya merkezli Medellín ve Cali kartelleri, kokain üretimi ve dağıtımı konusunda küresel bir ağ oluşturmuştur (Webb, 1996). ABD’nin 1980’lerde Kolombiya kartellerine karşı başlattığı operasyonlar, Meksika merkezli Guadalajara Karteli’nin uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinde daha belirgin bir rol üstlenmesine neden olmuştur (Scott, 2010).

1980’lerin sonlarında Guadalajara Karteli’nin dağılması, Meksika’daki uyuşturucu kaçakçılığı yapılanmasının Sinaloa, Tijuana ve Juárez kartelleri gibi daha küçük gruplara bölünmesine yol açmıştır (Cockburn & St. Clair, 1998). Günümüzde, Sinaloa Karteli ve Jalisco Yeni Nesil Karteli (CJNG) gibi gruplar, hem ABD’ye yönelik uyuşturucu sevkiyatında hem de uluslararası pazarda önemli bir konumda bulunmaktadır (United Nations Office on Drugs and Crime [UNODC], 2019).

CIA’nin Uyuşturucu ile Mücadeledeki Rolü

ABD, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele kapsamında 1970’lerden itibaren geniş çaplı operasyonlar düzenlemiştir. 1980’lerde Nikaragua’daki Contras gruplarına sağlanan destek kapsamında, İran-Kontra Skandalı olarak bilinen süreçte uyuşturucu ticaretinin finansal kaynaklarıyla ilgili çeşitli soruşturmalar yürütülmüştür (U.S. Senate Report, 1989). ABD hükümeti, bu dönemde uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede DEA (Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi) ve diğer federal kurumlar aracılığıyla aktif politikalar geliştirmiştir (Levine, 1993).

Afganistan örneği de bu kapsamda önem taşımaktadır. 2001 yılında ABD’nin Afganistan’a müdahalesinden sonra, bölgedeki afyon üretimi önemli ölçüde artmış ve küresel eroin ticareti üzerinde doğrudan etkiler gözlemlenmiştir (The Guardian, 2014). UNODC verilerine göre, 2001 yılında 185 ton olan afyon üretimi 2017 yılında 9,000 tona kadar çıkmıştır (UNODC, 2019). ABD’nin bölgedeki uyuşturucu ile mücadele politikaları çerçevesinde, yerel yönetimlerle işbirliği yaptığı ve afyon üretiminin sınırlandırılması konusunda çeşitli programlar yürüttüğü bilinmektedir (Kruger, 2015).

Uyuşturucu Ekonomisi ve Bankacılık Sistemi

Uyuşturucu ticareti, sadece üretim ve dağıtım süreçleriyle değil, aynı zamanda finansal sistemler aracılığıyla büyük ölçekli para aklama operasyonları ile de ilişkilidir. HSBC gibi uluslararası bankaların, uyuşturucu kartellerinin kara para aklama faaliyetlerine aracılık ettiği belgelenmiştir (U.S. Department of Justice, 2012).

Özellikle ABD-Meksika sınırında faaliyet gösteren kartellerin, uyuşturucu gelirlerini çeşitli yollarla finansal sisteme entegre ettiği ve bu sürecin küresel ekonomiye etkileri olduğu bilinmektedir (McCoy, 2003). ABD’nin bu bağlamda yürüttüğü politikalar, uluslararası finansal işbirlikleri ve yasal düzenlemeler çerçevesinde şekillenmiştir (Levine, 1993).

Sonuç

Uyuşturucu ticareti, küresel ölçekte önemli bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. ABD, bu tehditle mücadelede farklı dönemlerde kapsamlı operasyonlar yürütmüş ve uluslararası işbirliklerini artırmıştır. CIA ve diğer federal kurumlar, uyuşturucu kartellerine yönelik çeşitli istihbarat operasyonları yürütmüş, aynı zamanda finansal sistemdeki kara para aklama faaliyetlerine karşı da tedbirler almıştır.

Bununla birlikte, küresel uyuşturucu ekonomisinin dinamikleri göz önüne alındığında, sadece güvenlik politikalarıyla değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal reformlarla da bu sorunun ele alınması gerektiği görülmektedir. ABD’nin ve uluslararası toplumun, uyuşturucu ticaretinin finansal ve lojistik boyutlarını daha kapsamlı bir şekilde ele alarak, uzun vadeli çözümler üretmesi gerekmektedir.

Kaynakça
1. Cockburn, A., & St. Clair, J. (1998). Whiteout: The CIA, Drugs and the Press. Verso Books.
2. Kruger, H. (2015). Narcopolitics: How the CIA and DEA Colluded with Drug Cartels. Palgrave Macmillan.
3. Levine, M. (1993). Deep Cover: The Inside Story of How DEA Infighting, Incompetence and Subterfuge Lost the Biggest Battle of the Drug War. Dell Publishing.
4. McCoy, A. W. (2003). The Politics of Heroin: CIA Complicity in the Global Drug Trade. Lawrence Hill Books.
5. Scott, P. D. (2010). American War Machine: Deep Politics, the CIA Global Drug Connection, and the Road to Afghanistan. Rowman & Littlefield.
6. The Guardian (2014). Afghan Opium Production Hits Record Levels, Says UNODC Report.
7. United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC) (2019). World Drug Report.
8. U.S. Department of Justice (2012). HSBC Deferred Prosecution Agreement and Money Laundering Report.
9. U.S. Senate Report (1989). Drugs, Law Enforcement, and Foreign Policy (Kerry Report).
10. Webb, G. (1996). Dark Alliance: The CIA, the Contras, and the Crack Cocaine Explosion. Seven Stories Press.


Exit mobile version