ADD’nin Verdiği: “Yılın En İyi Atatürkçüsü” Diye Bir Ödül Olmaz . Dostlara Ödül – Rüşvet Verir Gibi : “Yılın En iyi “Atatürkçüsü” Diye Bir Ödül Dağıtılamaz. Sefa Yürükel.

Atatürkçülük Bir Yarışma Konusu Değildir - sefa yurukel

Atatürkçülük Bir Yarışma Konusu Değildir

Atatürkçülük, bir ödülle ölçülebilecek ya da kıyaslamaya açık bir kavram değildir. Atatürk’ün tanımıyla, “Kim vatanı için en çok çalışıyorsa, en iyi vatansever odur” ilkesi göz önüne alındığında; sınırda -40 derecede nöbet tutan asker, doğal afetlerde canla başla kurtarma çalışmalarına katılan gönüllü, yurtdışında Türkiye’yi savunmak için mücadele eden diplomat, savunma sanayiinde kritik icatlar yapan bilim insanı, uluslararası spor müsabakalarında Türk bayrağını göndere çektiren sporcu, terörle mücadelede gece gündüz hayatını tehlikeye atan polis, asker ve istihbarat görevlileri ve Mustafa Kemalin Askerleriyiz diyen 3 teğmen gibi, vatanı için fedakârca çalışan herkes gerçek Atatürkçüdür.

Atatürkçülük; sorumluluk, fedakârlık ve vatan sevgisini içinde barındıran bir bilinçtir. Bu bilinç, bir kişinin diğerinden daha üstün olduğunu göstermek için kullanılan bir ölçüt olamaz. Bu nedenle, “Kim daha iyi Atatürkçü?” gibi bir kıyaslama yapmak ve bunu ödüllerle pekiştirmeye çalışmak, Atatürkçü yada Kemalist toplumda huzursuzluk yaratır ve büyük bir hatadır. ADD’nin bu icraatı bu anlamda lafın tam anlamıyla büyük bir cahilliktir.

ADD’nin Hatası: “En İyi Atatürkçü” Ödülü

Ankara’da Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından düzenlenen bir etkinlikte, “2021 En İyi Atatürkçüsü” adıyla dört kişiye ödül verilmiştir. Bu yıl ise Prof Dr. Emre Kongar’a verilmiş. Ancak, ödülün adı ve içeriği dikkate alındığında, böyle bir ödülün verilmesi, Atatürkçülüğün yanlış bir şekilde ele alındığını ve bir yarışmaya dönüştürüldüğünü göstermektedir.

Buradaki asıl sorun ödülün kimlere verildiği değil, ödülün adıdır. Eğer bu ödül “Atatürk Ödülü” şeklinde adlandırılmış olsaydı, tartışmaya yol açmaz, aksine olumlu bir anlam taşırdı. Ancak, “En İyi Atatürkçü” veya “2021’in Ya da 2025’in En İyi Kemalisti” gibi ifadeler kullanıldığında, toplum doğal olarak bunu yanlış bir değerlendirme olarak görecek ve ADD’ye yönelik eleştiriler artacaktır.

Atatürkçülük, bireylerin belirli ölçütlere göre derecelendirilebileceği bir kavram değildir. Bu nedenle, “Kim daha iyi Atatürkçü?” gibi bir anlayış, Atatürkçü düşüncenin doğasına tamamen aykırıdır. Bir insanın vatanseverliği ya da Atatürkçülüğü bir ödülle ölçülemez; çünkü böyle bir kıstas bilimsel ve ahlaki olarak imkânsızdır.

Atatürkçülük Bir Yarışma Değildir!

Atatürkçülük, siyasi ve ideolojik bir duruş olmanın ötesinde, bir yaşam biçimidir. Ancak, bir kişinin Atatürkçülüğünü başka biriyle kıyaslamak veya derecelendirmek, bu kavramı değersizleştirir ve magazinleştirir. Nitekim, ADD’nin düzenlediği bu ödül töreni de toplum tarafından ciddiyetsiz ve gereksiz bir organizasyon olarak algılanmıştır.

Görünen o ki, ADD yönetimi bu ödülün yaratacağı toplumsal etkiyi ya yeterince değerlendirmemiştir ya da kamuoyunun tepkisini dikkate almamıştır. Her iki ihtimal de ADD’nin kurumsal yapısına zarar vermektedir. Bir dernek olarak ADD’nin temel misyonu, insanları Atatürkçülük konusunda bilinçlendirmek ve bu düşüncenin doğru anlaşılmasını sağlamaktır; bireyler arasında “Kim daha iyi Atatürkçü?” gibi ayrımlara yol açmak değildir.

Öneri: Ödülün Adı Değiştirilmeli

Tarih boyunca, Kenan Evren gibi askeri figürler dahil olmak üzere, kimse bir başkasının Atatürkçülüğünü ölçebilecek bir otoriteye sahip olmamıştır. Atatürkçülük, sadece söylemle değil, eylemlerle gösterilir ve bireyin vicdanında yaşanır. Bir kişinin Atatürkçülüğü, bir jüri tarafından belirlenemez ve bir ödülle taçlandırılamaz.

Bu nedenle, ADD’ye çağrımız, bu ödülün adını “Atatürkçülük Ödülü” yerine “Atatürk Ödülü” olarak değiştirmesidir. Böyle bir değişiklik, ödülün anlamını daha doğru bir çerçeveye oturtacak ve ADD’ye olan güveni sarsmayacaktır.

Eğer ADD yönetimi, “Biz bildiğimizi okuruz” diyerek aynı tavrı sürdürürse, bu durum yalnızca belirli ideolojik gruplar arasında değil, Atatürkçü kesimde de ciddi bir eleştiri konusu haline gelecektir. Bunun sonucunda, ADD’nin misyonuna zarar vereceği ve insanları dernekten uzaklaştıracağı açıktır.

Sonuç: Atatürkçülük Ölçülemez, Ödüllendirilemez

Bu ödül töreninde yapılan hata bile, ülkedeki mevcut ideolojik bölünmüşlüğün bir yansımasıdır. “Atatürkçüyüm” diyenler arasında bile birlik ve olgunluk eksikliği varken, böyle bir hatanın ve cahilliğin yapılması düşündürücüdür.

Atatürkçülük, bir ödülle değil, günlük hayatta verilen mücadeleyle, bilimde, sanatta, sporda ve siyasette vs.de gösterilen başarılarla yaşatılır. Gerçek Atatürkçüler, övgü ya da ödül beklemeden çalışan, vatanı için fedakârlık yapan insanlardır.

ADD gibi köklü bir kurumun, Atatürkçülüğü yarışmaya dönüştüren ve toplumda gereksiz tartışmalara neden olan bu tür organizasyonlardan kaçınması gerekir.

Atatürk ile kalın, Cumhuriyet ile kalın. Hoşça kalın.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir