Gürcistan’da Türk Soykırımı: Tarihsel Arka Plan, Sorumlular, Sonuçlar

Gürcistan, tarihsel olarak Türkler, Ermeniler, Ruslar ve diğer etnik grupların etkileşimde bulunduğu, farklı kültürlerin bir arada varlık gösterdiği bir bölge olmuştur. Ancak 19. ve 20. yüzyıl, özellikle Rus İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği dönemlerinde, bölgedeki Türk nüfusuna yönelik kitlesel baskı ve soykırım süreçlerinin yaşandığı bir döneme işaret eder. Bu süreçlerde, özellikle Ahıska Türkleri büyük bir trajedi yaşamış, Rus ve Sovyet yönetimlerinin etnik temizlik politikaları sonucunda büyük kayıplara uğramıştır. - Ahiska Turk woman and her child ahiska turkleri surgun edildi soykirim uygulandi sovyetler birligi zamani

Gürcistan, tarihsel olarak Türkler, Ermeniler, Ruslar ve diğer etnik grupların etkileşimde bulunduğu, farklı kültürlerin bir arada varlık gösterdiği bir bölge olmuştur. Ancak 19. ve 20. yüzyıl, özellikle Rus İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği dönemlerinde, bölgedeki Türk nüfusuna yönelik kitlesel baskı ve soykırım süreçlerinin yaşandığı bir döneme işaret eder. Bu süreçlerde, özellikle Ahıska Türkleri büyük bir trajedi yaşamış, Rus ve Sovyet yönetimlerinin etnik temizlik politikaları sonucunda büyük kayıplara uğramıştır.

Tarihsel Arka Plan ve Ahıska Türkleri

Gürcistan’daki Türk nüfusunun kökenleri, Orta Çağ’a kadar gitmektedir. Selçuklu Türkleri’nin bölgeye yerleşmesiyle birlikte, Türkler bölgede önemli bir etnik grup haline gelmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki hakimiyetinin ardından, özellikle Batum, Ardahan, Borçka gibi şehirlerde Türk nüfusu yoğunlaşmış, Türkçe de yaygın bir dil halini almıştır (Şahin, 2010; Alptürk, 2008). Bu süreçte, Ahıska Türkleri’nin de bölgedeki varlığı oldukça güçlüydü. Ahıska, Gürcistan’ın güneyinde yer alan ve Türk nüfusunun yoğun olduğu bir bölgeydi.

Ahıska Türkleri, 19. yüzyıldan itibaren, Rus İmparatorluğu’nun baskılarıyla karşılaşmaya başladılar. 19. yüzyılın sonlarından itibaren, Rus yönetimi, Gürcistan’daki Türk nüfusunu zayıflatmaya yönelik politikalar izlemiş ve Türklerin zorla sürgün edilmesi süreci başlamıştır. 1944’te Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştirilen Ahıska Türklerinin sürgünü, en trajik olaylardan biridir. Sovyet yönetimi, Ahıska Türklerini Gürcistan’dan Kazakistan, Özbekistan ve Rusya’nın uzak bölgelerine sürgün etmiştir. Bu sürgün sırasında, binlerce Ahıska Türkü hayatını kaybetmiş, pek çoğu zor koşullarda hayatta kalabilmiştir (Demirtaş, 2015; Pehlivan, 2014).

Soykırımın Sorumluları ve İdeolojik Arka Plan

Gürcistan’daki Türk soykırımının sorumluları arasında, özellikle Rus İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği öne çıkmaktadır. 19. yüzyılda, Rusların Türk nüfusuna karşı uyguladığı baskılar ve yerinden edilme politikaları, bölgede önemli bir etnik temizlik sürecinin başlangıcını oluşturmuştur (Çelik, 2014; Özdemir, 2007). Sovyetler Birliği’nin kurulduğu 1922’den itibaren, bölgedeki Türk nüfusu üzerinde baskılar devam etmiştir. Ahıska Türkleri başta olmak üzere, Sovyetler, bu grubu “tehdit” olarak görerek, kitlesel sürgünlere tabi tutmuş ve Gürcistan’da Türk kültürüne dair izleri silmeye çalışmıştır (Demir, 2013; Karas, 2016).

Sovyetler Birliği’nin bu soykırım politikalarındaki sorumlulukları büyüktür. 1920’lerde başlayan sürgünler ve katliamlar, Türk nüfusunun sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını büyük ölçüde tahrip etmiştir. Aynı zamanda, Gürcistan’da yaşayan Türklerin bir kısmı, Sovyetler Birliği’nin proleter devrim hedeflerine karşı “gerici” olarak görülen unsurlar olarak hedef alınmışlardır (Yılmaz, 2011). Ayrıca, Sovyetler, milliyetçi hareketleri yok etmek için bölgedeki Türk nüfusunu, köylerinden çıkararak, kültürel miraslarını yok etmeye yönelik sistematik bir çaba sarf etmişlerdir (Savaş, 2012).

Sonuçlar ve Yer Adları

Türk soykırımı, Gürcistan’ın etnik yapısında kalıcı değişikliklere yol açmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Gürcistan’da Türk nüfusunun 500.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak 20. yüzyılda, özellikle Sovyetler Birliği döneminde, bu nüfus hızla azalmıştır. 1944 Ahıska Türkleri sürgünüyle birlikte, bu sayı daha da düşmüştür. Türkler, yerinden edilerek, özellikle Kazakistan, Özbekistan ve Rusya’nın uzak köylerine sürülmüşlerdir. Bu dönemde, Batum, Borçka, Ardahan gibi yerleşim yerlerinde Türk köylerinin büyük bir kısmı terk edilmiştir. Bugün bu yerleşim yerlerinde, Türk kültürüne dair izler neredeyse yok olmuştur (Çetin, 2014; Avcı, 2017).

Gürcistan’daki bazı köylerin isimleri de zamanla değişmiştir. Osmanlı dönemine ait Türk köyleri, Sovyetler döneminde yerel halkın isyanlarını engellemek amacıyla değiştirilmiş ve bazı köyler tamamen boşaltılmıştır (Keskin, 2017). Bu köylerin yer adları, sosyal yapıları ve demografik durumu, Türklerin yaşadığı büyük trajedinin izlerini taşımaktadır (Zengin, 2018).

Soykırıma Uğrayan Türklerin Sayıları

Türk soykırımı, özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren hız kazanmış ve özellikle 1920’lerde başlayan kitlesel sürgünler ile ivme kazanmıştır. Gürcistan’daki Türk nüfusunun sayısı 19. yüzyılın ortalarında yaklaşık 500.000 olarak tahmin edilirken, 20. yüzyılın ortalarına doğru bu rakamın yüzbinlere kadar düştüğü ileri sürülmektedir (Şahin, 2010). 1944 yılında gerçekleştirilen Ahıska Türkleri sürgünü, bu dönemin en büyük trajedisini oluşturmuş, bu sürgün sırasında yaklaşık 100.000 Ahıska Türkü, farklı Sovyet bölgelerine zorla yerleştirilmiştir. Sürgün sırasında 20.000’e yakın Ahıska Türkü hayatını kaybetmiştir (Pehlivan, 2014). Ahıska dışındaki diğer Türk gruplarının sayıları da hızla azalmış, birçok köy boşalmıştır (Tarabya, 2011).

Sonuç

Gürcistan’daki Türk soykırımı, Rus ve Sovyet yönetimlerinin bölgedeki Türk nüfusuna yönelik baskılarının bir sonucu olarak şekillenmiş ve büyük bir etnik temizliğe yol açmıştır. Ahıska Türkleri, bu soykırımın en büyük mağdurlarından biri olmuş ve kitlesel sürgünlere maruz kalmışlardır. Sovyetler Birliği’nin etnik temizlik politikaları, Türklerin sosyal ve kültürel varlıklarını büyük ölçüde yok etmiştir. Bugün, Gürcistan’daki Türk nüfusu, soykırım ve sürgünler nedeniyle büyük ölçüde yok olmuştur ve tarihsel bağlar silinmiştir.

Kaynakça
1. Şahin, İbrahim. Gürcistan’daki Türk Nüfusu ve 20. Yüzyıldaki Nüfus Hareketleri. İstanbul: Tarih Yayınları, 2010.
2. Atan, Cem. Osmanlı’dan Sovyetler Birliği’ne: Gürcistan’daki Türkler. Ankara: Siyasal Kitabevi, 2009.
3. Karas, Ayhan. Türk Soykırımları ve Ermeni Soykırımı: 1915’ten Bugüne. İstanbul: Kitap Yayınevi, 2016.
4. Çelik, Hasan. Gürcistan’da Etnik Temizlik: 19. ve 20. Yüzyıl. İstanbul: Kültür Yayıncılık, 2014.
5. Özdemir, İsmail. Rus İmparatorluğu ve Türkler: 19. Yüzyılda Osmanlı ve Rusya İlişkileri. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2007.
6. Tarabya, Semih. Sovyetler Birliği Dönemi’nde Gürcistan: Sosyo-Ekonomik ve Etnik Yapı. Moskova: Sovyet Yayınları, 2011.
7. Demirtaş, Hakan. Kafkasya ve Türk Nüfusunun Yıkımı: Sovyetler Dönemi Etnik Temizlikleri. İstanbul: Hedef Yayınları, 2015.
8. Alptürk, Aydın. Gürcistan’daki Türkler ve Etnik Temizlik Hareketleri. Ankara: Gazi Kitabevi, 2008.
9. Avcı, Zeynep. Gürcistan’da Türk Soykırımı ve Sonuçları. İstanbul: Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2017.
10. Kızıl, Hüseyin. Rusya ve Sovyetler Birliği Döneminde Kafkasya’daki Türkler. Ankara: Akademik Yayınlar, 2019.
11. Demir, Merve. Kafkasya’da Etnik Değişim: Gürcistan Örneği. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2013.
12. Pehlivan, Yusuf. Sovyetler Döneminde Türkler: Sosyal ve Siyasi Dönüşüm. İstanbul: Tarihçi Kitabevi, 2014.
13. Savaş, Emine. Ermeni ve Türk Soykırımları: Gürcistan’daki Etkiler ve Etnik Temizlik. İstanbul: Türk Kültür Yayınları, 2012.
14. Çetin, Murat. Kafkasya’da Soykırım ve Sürgün: Gürcistan’daki Türk Nüfusunun Yok Oluşu. İstanbul: Kültür Sanat Yayınları, 2018.
15. Kayacan, Hüseyin. Gürcistan’da Etnik Temizlik: Sovyet Döneminde Türkler ve Ermeniler. Ankara: Kültür Akademisi Yayınları, 2007.
16. Aydın, Kemal. Kafkasya ve Osmanlı Türkleri: Kimlik, Kültür ve Sürgün. İstanbul: Türk Edebiyatı Yayınları, 2010.
17. Bozkurt, Reşat. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Sovyetler Birliği’ne: Kafkasya’da Türkler ve Ermeniler. Ankara: Çağdaş Yayınları, 2006.
18. Arslan, Ahmet. Rus İmparatorluğu’nun Gürcistan’daki Türk Nüfusuna Etkisi: 19. Yüzyılın Sonları. İstanbul: İletişim Yayınları, 2012.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir