Türkçe ibadete başlanmasının yıldönümünde

1931 Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hafızdan oluşan komisyon eliyle ezan ve Kur'anın Türkçeleştirme çalışmaları başlar. 1932 yılı Ramazan ayına kadar çalışmaların tamamlanması planlanır ve bitirilir. - arapca ve oz turkce ibadet
1931 Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hafızdan oluşan komisyon eliyle ezan ve Kur'anın Türkçeleştirme çalışmaları başlar. 1932 yılı Ramazan ayına kadar çalışmaların tamamlanması planlanır ve bitirilir. - turk inkilap devrimleri

1931 Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hafızdan oluşan komisyon eliyle ezan ve Kur’anın Türkçeleştirme çalışmaları başlar. 1932 yılı Ramazan ayına kadar çalışmaların tamamlanması planlanır ve bitirilir.

İl uygulama 22 Ocak1932 tarihinde Yerebatan Camisi’nde, Hafız Yaşar [Okur] tarafından ilk kez ezan ve Kur’an-ı Kerim makamla Türkçe okunur.

Bu uyulama Türkiye’deki tüm cami ve mescitlerde 18 yıl devam eder.

1931 Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hafızdan oluşan komisyon eliyle ezan ve Kur'anın Türkçeleştirme çalışmaları başlar. 1932 yılı Ramazan ayına kadar çalışmaların tamamlanması planlanır ve bitirilir. - arapca ve oz turkce ibadet

KONUYA DAİR ÖZET AYRINTI :

·  19. yüzyılda Türkçülük hareketinin yaygınlaşıp Türk kelimesine ve Türk diline önem verilmeye başlanması ile birlikte ilk olarak Sultan Abdülaziz (25 Haziran 1861 – 30 Mayıs 1876) devrinde Ali Suavi ezanın, hutbelerin ve namaz surelerinin Türkçeleştirilmesi gerektiğini savunur.

·  1926 yılında İstanbul Üniversitesi’nde konferans veren Macar halk edebiyatı bilgini İgnaz Kunoş ise 1885’te İstanbul’u ziyaretinde Türkçe ezanın Osmanlı’da var olduğunu söylemektedir.

·  Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta uygulanmaya başlanmıştır.

·  Türkçe ezan uygulamasının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi’nin 6 Mart 1933’te yayımladığı bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed’e hürmet ve saygı ifade eden sözlerin yer aldığı salanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir.

·  1941 yılında ise Arapça ezan yasağı uygulamaya konulmuştur.

·  1950 seçimlerinden %53 oyla birinci parti olarak çıkan Demokrat Parti, bu tarihten itibaren ezanın Arapça okunmasını ister. Türkçe ezan ile ilgili olarak çalışmalara başlar. Türkçe ezan kanunen yasaklanmamakla birlikte, 1950 yılından sonra Türkiye’de ezan Türkçe okunmamıştır.

·  Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa’da bir camide 7 defa Arapça olarak ikindi ezanı okunur. Öte yandan hızını alamayan DP  ,6 Temmuz 1950 tarihinde de haftada üç gün Ankara Radyosu’nda Kur’an okunacağı belirtilir

·   ‘‘Çankaya’’ adlı kitabında Falih Rıfkı Atay ‘‘Atatürk ibadet devrimine ezan ve namazı Türkçeleştirmekle başlamıştı. Gerçekte verdiği ilk emir ezan ve namazın Türkçeleşmesi idi. Muhafazakarların sözcülüğünü yapan İnönü, Atatürk’e yalvarmış,’ Önce ezanı Türkçeleştirelim, sonra namaza sıra gelir’ demişti. Arkadan dil ve Kuran metni meseleleri çıkıp namazın Türkçeleşmesi gecikti idi. Atatürk sağ kalsaydı ibadet reformu olacağında da şüphe yoktu” der.

·  1932 yılında, Türkçe ezanın kabulünden sonra, Kıbrıs Türkleri de ezan çalışmalarına başlamıştır. Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi, 1954 yılında konuyla ilgili olarak, Ezanın Türkçe okunması câiz olduğuna ve halk, Türkçe okunmasını arzu ettiğine göre tercihen okutturulmasını maslahâta uygun görülmektedir, diyerek fetva vermiştir. Buna karşı çıkan tek bilinen şahsiyet Şeyh Nazım Kıbrısi olmuştur.

(BU YAZI DERLEMEDİR)

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir