Site icon Turkish Forum

KUR’AN’ın anlaşılmasını engellemek; emperyalizme hizmet!?

Afrikalı liderin ibretlik sözü!‘Batılılar geldiğinde uçsuz bucaksız topraklarımız vardı, onlarınsa İncil’i. Gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler! Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil vardı,topraklarımızsa onlarındı!’ - ormanlar

The tall buildings in the distance are Coquitlam center. A long ways from where I took this photo from in Maple Ridge.

Afrikalı liderin ibretlik sözü!
‘Batılılar geldiğinde uçsuz bucaksız topraklarımız vardı, onlarınsa İncil’i. Gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler! Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil vardı,
topraklarımızsa onlarındı!’

Emperyal ülkeler,
koloniler kurarak
Afrika kıtasınının tüm doğal kaynaklarını sömürürken;
İncil’de tahribat ve
İsa peygamberi de
TANRI oğlu yaparak,
hıristiyanlık diye icat ettikleri
dinin? misyonerliğini kullandılar!

(Âli İmran,83)”Allah’ın tüm peygamberlere gönderdiği dininden başka din mi arıyorlar?”

(Âli İmran,19)”Allah’ın tüm peygamberler aracılığı ile gönderdiği tek din İslam’dır. ”

(Tevbe,30)”Yahudiler, Üzeyir-Ezra, Allah’ın oğludur’ dediler. Hıristiyanlar da, ‘Mesih-İsa, Allah’ın oğludur’ dediler. Nasıl da saçmalıyor-uyduruyorlar!”

(Meryem,88-90)”Allah’ın ayetlerini çarpıtanlar, ‘Rahman çocuk edindi.’ dediler. Çok çirkin bir iftira attınız. Neredeyse bu iftiralarından,
gökler çatlayacak-parçalanacak,
yer yarılacak ve dağlar yıkılıp
göçecek-dağılacaktır!”

KUR’AN’ın, İsa ve Musa peygamber örnekli; peygamberleri kutsallaştırıp ilahlaştıranların şirke düştüklerinin, uyarı ayetlerine rağmen
Muhammed peygamberi de ortaklıkta kullanan
kutsal üzerinden din parçalayanlar,
emperyalizme hizmetkâr!

(Âli İmran,80)”Allah, size, doğal güçleri ve peygamberleri-nebileri dinde kural koyucu rabler edinmenizi söylemez!”

(Âli İmran,78)”Kitap ehlinden bir grup var ki, kitaptan olmadığı halde kitaptan zannetmeniz için coşkulu bir dille anlatarak, ‘Bu Allah katındandır!’ derler. Allah’ın Sözü olmadığı halde-kendi sözlerini ayetmiş gibi algılatmaya çalışırlar. Bile bile Allah adına yalan söylerler.”

Emperyalizmin;
güçlünün güçsüz üzerindeki genişleme politikası ile
dünyaya hükmeden güçlüler; Afrika’nın yeraltı, yerüstü kaynaklarını kendilerine
zenginleşme aracı yaparken,
Afrika halkını kendi oluşturdukları
din?i kullanarak
yoksullaştırdılar, köleleştirdiler!

Aynı durumu zaman içinde
yeraltı kaynağı zenginliğine sahip Ortadoğuya da uyguladılar.
Tek bir farkla!
Bu sefer KUR’AN’ı kullanarak
ama başlıkta!
Sünni, alevi, … gibi mezhepleri, mevlevi, nurcu, nakşibendi, … gibi tarikatları, kişilere izafe bölünmüş
şirk dinlerini kullandılar!

(Rum,32)”Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla-kendine ait (imam ve kitap)larla-sevinip övünmektedir.”

(Şûra,13)”Dini dosdoğru ikâme edin-uygulayın ve rivayetler uydurarak onda bölünüp parçalanmayın-ayrılığa düşmeyin.”

(Âli İmran,105)”Son derece açık belgelere-Kur’an gelmesine rağmen parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın! Ayetler geldikten sonra inandık dedikleri halde mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler ve parçalanıp birbirine düşman olanlara büyük azap vardır.”

Belli ki, insanoğlunun
zenginleşme, gücü ele geçirme, kendi iktidarı, kendi saltanatı, insanlara hükmetme uğruna ve çıkarı, menfaati için yap(a)mayacağı yok!

(Bakara,174)”Allah’ın indirdiği Kitap’tan bir kısmını gizleyenler ve bunu az bir kazanç karşılığı değiştirenler-kazanç-menfaat-dünya çıkarlarına satanlar
karınlarını ateşle doldururlar.”

(Tevbe,9)”Allah’ın ayetlerini değersiz kazanç-menfaat-maddesel çıkarlarına değiştirdiler-sattılar. Allah’ın ayetlerini değiştirerek,
hem kendileri İslam’dan yüz çevirdiler, hem de başkalarını O’nun yolundan alıkoydular-saptırdılar. Yaptıkları ne kadar da kötüdür.”

(Fussilet,40)”Ayetlerimizi çarptırıp, saptıranlar-Kur’an’ı kasten yanlış yorumlayarak anlamları eğip bükmeye kalkanlar bizden asla gizli kalmazlar! İstediğinizi yapın,
Allah yaptıklarınızı elbette görendir.”

Dünyaya hükmeden güçlüler;
artık taşeron ülke ve
onun şirk dinini kullanıyorlar.
Bu arada, düzenlerini bozacak
tek ilahî kaynak KUR’AN ve savunduğu sistem İSLAM
adını da kirletmeyi ihmal etmiyorlar!
KUR’AN’ın barış temelli, insanlığın uyanması, özgürleşmesi, ilerlemesi için tüm gücüyle mücadele gibi anlamlar içeren ‘cihad’ kavramını; tam tersi uygulamalarla,
iftira ede ede ‘islami(?!) cihad’ diyerek ilkel, vahşi, nobran
dinci teröristlerin kafa keserek
silahla din yayması zorbalığına,
zalimliğine dönüştürmüşler!
Emperyal güçler, zalimler; savaşmaları gereken topraklarda
bu ilkel vahşileri-radikal dinci terörist örgütleri kullanıyor;
alan temizliği yaptırıyor,
sonra da bu alanlara işbirlikçi-radikal dinci-etnikçilerini yerleştiriyorlar!

(Âli İmran,7)”Kalpleri ve düşünceleri kötü niyetli olanlar, insanları şaşırtmak ve çıkarlarına bir yol anlayışlarına uydurmak için, çok anlamlı olan kelimeleri bile bile yanlış anlamlandırırlar.”

Savaşsız yayılacakları yerlere de ‘parçalanmış din’in
alt parçalarından olan
tarikatların müridlerini;
kutsal kılıflı kupkuru bir kitap haline getirilmiş KUR’AN’ı,
ellerine tutuşturup gönderiyorlar!
Su kuyusu açma, kurban kesme bahaneleri ile gittikleri
Afrika kıtasında;
çocukların, gençlerin
kucaklarına koydukları
Arapça KUR’AN mushafları ile
tarikat müridleri eşliğinde,
emperyalizme hizmet edecek
köleler yetiştirtiyorlar!

KUR’AN’ın indiği tarihsel dönem; kölelik, kadının yok sayılması,
din-putlar için kavimler arası savaş, tefecilik, …. insanlık dışı ne varsa zorbaların iktidarı dönemi!

Muhammed peygamber
bu insanlık dışı zulümlere karşı;
TANRI kontrolünde
KUR’AN Ayetleri ile
HAK, özgürlük, hukuk, adalet, eşitlik,…. için eşsiz mücadele verirken, cihad ederken;
çağımızda, günümüzde
İslam’ı, müslümanlığı temsil ettiğini söyleyen ülkelere bir bakın!
HAK, hukuk yoksunu, yoksulu olan
bu ülkeler aynı
KUR’AN’ın anlattığı,
indiği dönem ki tarihsel örnekli;
ilkel, vahşi, baskıcı,
kendi şirk dinlerini dayatan, kadınların yok sayıldığı,
zorbaların söz sahibi olduğu
görüntüyü vermiyor mu?!

KUR’AN’a,
KUR’AN’ın anlattıklarına,
tarihsel örnekliklerine,
ilkelerine, öğütlerine, uyarlarına
aldırış etmemenin ağır faturası, insanoğlunun
kendi seçimlerinin eseri.

KUR’AN’ın indiği dil, konuşulan lisan Arapçanın hâkim olduğu ülkelere de dikkatle bakın!
Yönetimler krallık, diktatörlük ve sözde cumhuriyet olanları da dahil,
hep emperyalizme hizmetçi
kukla yönetimler değil mi?!
‘İslam şeriatı(?!) diyorlar, ama;
İSLAM’ın HAK temelli,
özgürleştirici, insanî değerlerinden, yasa-hukuk ilkelerinden
bahsetmiyorlar, uygulamalarında;
adalete, eşitliğe, hakka, hukuka dâir
hiçbir eser, umut yok!?
‘Her şartta ADALET, LİYAKAT’ diyen;
(Nisa,135-Mâide,8-,Nisa,58),
‘DİN, inanç özgür seçim’ diyen;
(Bakara,256-Yunus,99),
‘TANRI’nın HAK sistemine dikkat edin, HAK’ları yemeyin’ diyen;
(Nisa,29),…………….;
KUR’AN’ın evrensel insan hak ve özgürlük ayetleri bunlar!
Madem İSLAM ülkeleri olduklarını iddia ediyorlar,
neden İSLAM dini kitabı
KUR’AN anayasası;
hak-hukuk-adalet ayetleri
bu ülkelerde hiç işlemiyor?

Bu akıl almaz bir tezatlık değil mi?!

Cehaletin dibi, acımasız, zalim, çıkarından başka hiçbir şeye kafası çalışmayan din saltanatı düşkünü bencil, yobazlar, din bezirganları
bu sömürü düzenini kurabilecek donanıma, yeteneğe sahipler mi?

İSLAM’ı yok etme üzerine kurulu,
bu sömürü düzeni üzerinde
belli ki çok düşünülmüş, çalışılmış!
Üniversitelerde, enstitülerde üretilen parçalanmış din ile özel seçilmiş
çok zeki, akıllı, yoksul çocuklar, eğitimlerle birer mücahid(?)
aslında kullanışlı birer ajan
haline getirilip;
dinci, taşeron ülkelerde,
yönetim kadrosuna;
iktidara ve muhalefete dahil ediliyor!
Müthiş bir sistemi, düzenli işleyişi, çok çeşitli planları,
alternatifleri olan bu sistem;
tabiî ki emperyalizmin eseri ve
bu bir emperyal tasarı!

Tarihte bu emperyal tasarıyı bozan; emperyalizme hizmetçi,
feodaliteyi, toprak ağalığını ve
din saltanatını, halifeliği
devrimleri ile
yıkan, yok eden bir özgürlük savaşçısıdır dâhi Atatürk!
Esaretin, köleliğin, bağımlı olmanın yerine;
insan HAKlarını,
özgürlükleri temel almış,
demokratik, laik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyetini
kuran Atatürk,
emperyalizme karşı verilen
kurtuluş mücadelesi lideridir!
Atatürk, yalnız Türkiye için değil, bütün doğu ulusları için de önderdir ve ‘dünyada sulh’ anlayışının temsilcisi, öncüsüdür.
Bu yüzden sömürgeci zihniyetlerin ve din bezirgânlarının
Atatürk’e kinleri ve nefretleri
hiç bitmemektedir.

Atatürk din’e değil;
din’i kullanan din bezirgânlarına savaş açmıştır ve başarmıştır!
Devrimleri ile din saltanatlarını yıkarken; DİN’in tek kaynağı KUR’AN’ın içeriği bilinsin toplum aydınlansın, sömürülmesin diye
o günlerin çok zor şartları içinde gerekenleri de hiç ihmal etmeden
bir deha olarak yapmıştır.

Maalesef ki Atatürk’ün yıktığı,
emperyalizme hizmet eden düzen,
geri inşa edilmiş,
feodalite-toprak ağaları,
tüm türlü etnikçiler, foncular, bunların beslediği siyasiler eliyle ve azılı, elleri çok kanlı teröristlerin, terörist sevicilerin destekleriyle
Türkiye Cumhuriyeti bölünmeye ve
monarşi ve teokrasi karışımı bir rejime doğru, hiçbir muhalif engelle karşılaşmadan hızla yol alıyor!
Muhalefet, kendilerine dokunmadığı, kendi çıkarına zarar vermediği sürece, ülkenin faydasına olacak;
akıllı, çözüm odaklı, eylemsel proje üretmiyor;
sadece söz üretiyor,
etrafına cevap yetiştiriyor!?

DİN’in, DİN adamlarının(?!), tapınakların(?!) gerçek bilgisi;
TEK gerçek BİLGİ kaynağı KUR’AN’dan alınmazsa,
DİN, İNANÇ üzerinden
sömürü düzenleri yıkıl(a)maz!

Bütün sömürülere, kandırma, dayatmalara karşı;
inanç özgürleştirilmeli ve
gerçeği, nasıl tertemiz kalabileceği bilinmeli ki; yolu KUR’AN’dan geçer!

(İsra,13)”Biz her insanın kaderini kendi özgür seçimine bırakmışızdır.”

ÇOK çok iyi, önem, değer verilerek, tüm bilimsel yöntemlerle yapılmış KUR’AN çevirileri ile insanlar DİN-İNANÇ gerçeği ile aydınlatılmalı, aydınlanmalı!
Emperyalizm, kapitalizm gibi
tüm sömürü düzenlerine karşı,
KUR’AN BİLGİSİ,
KUR’AN’a dönüş hareketi olmalı!!

“ALLAH’tan başka otorite yoktur.”
(Sad,65)
“Güç, yalnızca ALLAH’a aittir.”
(Kehf,39)
“Mülk ALLAH’ındır.”
(Fâtır,13)

‘ALLAH’ındır, ALLAH’a aittir’
demek; tüm insanlar için değil mi?!

(İsra,16)”Bir ülke kendisini yok olma aşamasına getirdiğinde, biz, o ülkenin yönetimine, adil olmayan kişilerin gelmesine izin veririz de, onlar eliyle oranın altını üstüne getirerek, verdiğimiz sözü gerçekleştiririz.”

(Enfal,25)”Uyarılara rağmen sorumluluğu paylaşmaz, herkesin yararına birliği sağlamazsanız, geldiği zaman, sadece zalimlerin; haksızlık eden-zulmedenlerin başlarına gelmekle sınırlı kalmayacak bir fitneden; toplumu kasıp kavuracak savaş, fakirlik, anarşi, ahlâksızlık, yozlaşma, ruhsal, toplumsal çalkantılar… gibi bir felaketten sakının ve tedbirli olun!”

(Rum,40)”Sizi yaratan, sonra rızık veren-geçiminiz için imkânlar bahşeden vakti gelince de sizi öldürüp tekrar diriltecek olan Allah’tır. Söyleyin bakalım ortak koşarak bağlandıklarınız içinde, bunlardan herhangi birisini yapabilecek kimse var mı? Allah onların ortak koştukları tüm şirk unsurlarından çok yücedir-yüceler yücesidir ve tüm övgüler Allah’adır.”

(Yunus,34,35)”Hiçbir ortağı olmayan Allah yaratmayı başlatır, öldürür ve diriltir-evreni-her şeyi yoktan var eden ve yeniden hayata döndürecek olan yalnız Allah’tır.
Allah, hak olan doğru yola iletir-sadece hiçbir ortağı olmayan Allah gerçeğe ulaştırır.”

(Zümer,67)”Allah’ı yücelik ve şânına yaraşır biçimde-gereği gibi-hakkıyla tanıyamadılar; takdir edemediler.”

Exit mobile version