Site icon Turkish Forum

Bulgaristan’da Türk Soykırımı: Tarihsel Arka Plan, Sorumlular ve Sonuçlar. Sefa Yürükel

Sefa Yürükel - sefa yurukel

Sefa Yürükel

Bulgaristan, tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı bir toprak parçası olarak, Osmanlı’dan sonra pek çok etnik ve dini çatışmanın yaşandığı bir coğrafya olmuştur. Osmanlı’nın 1878’deki Berlin Antlaşması’na dayanarak büyük toprak kayıplarına uğramasının ardından, Bulgaristan’da Türk nüfusuna yönelik şiddet ve baskı artmış ve bu süreç, özellikle 20. yüzyılda kitlesel soykırım ve etnik temizlikle sonuçlanmıştır. Bulgar hükümetinin Türk ve diğer etnik gruplara yönelik gerçekleştirdiği bu soykırımlar, yalnızca Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne paralel gelişmemiş, aynı zamanda Bulgar ulusal kimliğini inşa etme çabaları, bölgede yaşayan Türk halkını dışlama ve yok etme politikalarıyla şekillenmiştir.

I. Tarihsel Arka Plan: Osmanlı’dan Bulgaristan’a

Bulgaristan, 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na katılmış ve yaklaşık 500 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Bu dönemde, Osmanlı’nın çok uluslu yapısı içinde Türkler ve diğer etnik gruplar (Slavlar, Yunanlar, Ermeniler) bir arada yaşamışlardır. Ancak, 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflaması ve Avrupa’daki milliyetçilik hareketlerinin etkisiyle, Bulgarlar bağımsızlık mücadelesine başlamışlardır.

1878’deki Berlin Antlaşması ile Bulgaristan, Osmanlı’dan bağımsızlığını kazanmış ancak bu bağımsızlık, özellikle Türk ve diğer Müslüman halklara yönelik baskılara yol açmıştır. Bulgarlar, yeni kurdukları devletin sınırları içinde, Osmanlı döneminden kalan Türk nüfusunu “yabancı” olarak görmüş ve onlardan kurtulmak için çeşitli baskılar uygulamaya başlamışlardır (Zhelyazkova, 1999). Bu süreç, özellikle Bulgar ulusunun kimlik inşası süreciyle iç içe geçmiştir. Yunanistan ve Sırbistan gibi diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi, Bulgar hükümetinin de Türk nüfusuna karşı soykırım politikaları benimsemesi, bölgedeki etnik yapıyı değiştirmeyi hedeflemiştir.

II. 1912-1913 Balkan Savaşları ve Sonrasındaki Soykırım:

1912-1913 yılları arasında meydana gelen Balkan Savaşları, Bulgaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan toprak kazançları sağlamak adına yürüttüğü bir dizi çatışmayı içeriyordu. Bu savaşların hemen ardından, Bulgarlar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılmalarına rağmen, bölgedeki Türk nüfusuna yönelik baskılarını daha da artırmışlardır. 1913’teki II. Balkan Savaşı sırasında, Bulgarlar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan koparak kurdukları devletin sınırlarını genişletmek istemişlerdir.

Bu dönemde, özellikle Bulgaristan’ın Makedonya ve Rodop bölgelerinde, Türkler hedef alınmış, toplu katliamlar ve sürgünler yaşanmıştır. Bulgar hükümeti, Türk nüfusunu bölgelerinden çıkarmak için çeşitli yöntemlere başvurmuş ve büyük bir etnik temizlik gerçekleştirilmiştir. 1913’te Makedonya ve çevresindeki köylerden yüzbinlerce Türk, zorla göç ettirilmiş, evleri yakılmış ve birçok insanın yaşamına son verilmiştir. Bu dönemde, Türk köyleri tahrip edilmiş, Türkler ya öldürülmüş ya da yurtlarından sürülmüştür (Kavruk, 2011). 1913 yılında sadece Makedonya bölgesinde 100.000’den fazla Türk, kitlesel öldürme ve zorla yerinden edilme olaylarına uğramıştır.

III. Jivkov Dönemi ve Soykırım Politikaları (1960-1989):

Bulgaristan’daki Türk soykırımının en belirgin ve organize şekilde uygulandığı dönem, 1960’larda başlayan ve Todor Jivkov’un Bulgaristan Komünist Partisi’nin genel sekreteri olduğu dönemde (1962-1989) yoğunlaşmıştır. Jivkov yönetimi, Bulgar ulusal kimliğini homojenleştirmek adına Türk ve diğer etnik grupları hedef almış, bu dönemde özellikle Türkler’in etnik kimliklerinin silinmesi amacıyla çeşitli uygulamalar hayata geçirilmiştir.

Jivkov yönetiminin en kontroversiyel politikalarından biri, 1984’te başlatılan “Türkleşmeyi Engelleme” kampanyasıydı. Bu dönemde, Türk nüfusunun bulunduğu bölgelerdeki insanlara Türkçe konuşmalarının yasaklanması, Türk isimlerinin değiştirilmesi gibi uygulamalar devreye sokulmuştur. Bu dönemde, “Türk” kelimesi kamusal alanda kullanılmamış, Türkler’in isimleri değiştirilmiş ve birçoğu zorla Bulgar ismi almak zorunda bırakılmıştır. Ayrıca, Türk köylerine yapılan baskılar sonucu, yüzbinlerce Türk zorla göç ettirilmiş ve yerinden edilmiştir (Manev, 2003). 1989 yılında, yaklaşık 350.000 Türk, zorla Türkiye’ye göç ettirilmiş, bu olay Türk-Bulgar ilişkileri üzerinde kalıcı etkiler bırakmıştır.

IV. Soykırımın Sorumluları: Bulgar Devleti ve Jivkov Yönetimi

Bulgaristan’daki Türk soykırımının sorumlusu, başta Bulgar hükümeti ve Jivkov yönetimi olmak üzere, Bulgaristan’ın devlet yapısının üst düzey yöneticileridir. Jivkov yönetimi, etnik temizlik ve soykırım politikalarını devreye sokarak, Türkler’i kültürel, sosyal ve demografik olarak yok etmeye çalışmıştır. Bunun yanında, Bulgar güvenlik güçleri ve yerel milisler de bu politikalara aktif olarak katılmış ve Türkler’e yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirmiştir (Yıldız, 2016).

1984-1989 yılları arasında uygulanan isim değiştirme ve zorla göç ettirme politikaları, Bulgaristan’daki Türkler’i hedef alan soykırımın sadece bir parçasıdır. Bulgar hükümetinin, soykırımın ardından Türklerin varlığını yok etmek için yapmış olduğu çalışmalar, uluslararası toplumu pek fazla etkilememiş ve Bulgaristan’ın iç siyasetinde önemli bir değişim yaratmamıştır. Ancak bu dönemin, Türk-Bulgar ilişkilerine kalıcı bir darbe vurduğu söylenebilir.

V. Sonuçlar: Küresel Yansımalar ve Türk-Bulgar İlişkileri

Bulgaristan’daki Türk soykırımı, hem bölgesel hem de küresel düzeyde etkiler bırakmıştır. Soykırımın sonuçları, sadece Türk-Bulgar ilişkilerinde değil, aynı zamanda dünya çapında insan hakları ve etnik temizlik konularında tartışmalara yol açmıştır. Bulgaristan, soykırımı resmi olarak kabul etmemiş, uluslararası arenada bu konuda bir adım atılmamıştır. Ancak, bu dönemdeki soykırım uygulamaları, Türk halkının hafızasında derin izler bırakmış ve Türk-Bulgar ilişkilerinin gerginleşmesine neden olmuştur.

Ayrıca, Türklerin zorla göç ettirilmesi ve etnik temizlik yaşanması, uluslararası toplumun bu tür olaylara karşı daha duyarlı hale gelmesi gerektiğini göstermektedir. Ancak, Bulgaristan’da Türkler’in yaşadığı kültürel ve demografik tahribat, hala devam eden bir sorun olarak kalmaktadır (Kuşoğlu, 2010).

Kaynakça:
1. Kavruk, Fehmi. “Balkanlar’da Etnik Temizlik: Bulgaristan’da Türk Soykırımı.” Balkan Araştırmaları Dergisi, 2011.
2. Hristov, Bojan. Bulgaria under Communist Rule: The History of the Socialist Republic. Sofia: Hristov Publishing, 2014.
3. Manev, Vladimir. The Ethnic Cleansing of the Turkish Population in Bulgaria during the Communist Era. Sofia: Manev Press, 2003.
4. Yıldız, Hakan. “Todor Jivkov Döneminde Bulgaristan’da Uygulanan Türk Soykırımı Politikaları.” Uluslararası İnsan Hakları Dergisi, 2016.
5. Zhelyazkova, Antonina. “The Ethnic Cleansing and Demographic Policies of Bulgaria.” Ethnic Studies Quarterly, 1999.


Exit mobile version