Site icon Turkish Forum

Yeni Ergenekon Operasyonları ve Padişahlık Rejimi: Cumhuriyet Rejiminin Ortadan Kaldırılma Tehdidi ve BOP Anayasası. Sefa Yürükel

Son dönemde Türkiye’de yaşanan gelişmeler, Cumhuriyet rejiminin temellerinin hedef alındığı sistematik bir sürece işaret etmektedir. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Polat’ın tutuklanması, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın gözaltına alınması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tutuklamaları eleştirdiği için soruşturma açılması, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik soruşturma ve tutuklanması bu sürecin yalnızca birkaç örneğidir. Son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu hakkında hazırlanan dosyalar ve Büyük Türkiye Partisi Genel Başkanı Ahmet Baş’a yönelik soruşturmalar, muhalefetin etkisiz hale getirilmesi için kapsamlı bir operasyonun yürütüldüğünü ortaya koymaktadır. - sefa yurukel

Son dönemde Türkiye’de yaşanan gelişmeler, Cumhuriyet rejiminin temellerinin hedef alındığı sistematik bir sürece işaret etmektedir. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Polat’ın tutuklanması, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın gözaltına alınması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tutuklamaları eleştirdiği için soruşturma açılması, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik soruşturma ve tutuklanması bu sürecin yalnızca birkaç örneğidir. Son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu hakkında hazırlanan dosyalar ve Büyük Türkiye Partisi Genel Başkanı Ahmet Baş’a yönelik soruşturmalar, muhalefetin etkisiz hale getirilmesi için kapsamlı bir operasyonun yürütüldüğünü ortaya koymaktadır.

Bu gelişmeler, hukukun iktidarın köpeği haline getirilerek araçsallaştırıldığı ve Cumhuriyet rejiminin yerine otoriter bir padişahlık rejiminin yerleştirilmeye çalışıldığı bir dönemin habercisidir. Bu süreçte, “BOP Anayasası” adı altında Türkiye’yi bir federasyon yapısına dönüştürme, Türk kimliğini yok etme ve üniter yapıyı parçalama hedefleri açıkça görülmektedir. Yeni anayasa süreci, bu operasyonların temel dayanağıdır ve iktidarın nihai hedefi, Cumhuriyet’in kazanımlarını ortadan kaldırarak, bölgesel ve etnik temelli bir yönetim modeline geçiş yapmaktır.

Yeni Ergenekon Operasyonlarının Temelleri

Bugün yürütülen operasyonlar, geçmişte FETÖ tarafından organize edilen Ergenekon kumpaslarını hatırlatmaktadır. FETÖ’nün o dönemde kullandığı yöntemler, bu kez iktidar bloğu tarafından devreye sokulmuş görünmektedir. Ergenekon kumpasları, BOP politikalarına direnen askerleri, gazetecileri ve siyasetçileri hedef almıştı. Bugün ise benzer yöntemlerle, üniter yapıyı savunan, BOP’un federasyon modeline karşı çıkan, Türk kimliğini korumayı amaçlayan ve Öcalan gibi bir teröristin affedilerek serbest bırakılmasına hayır diyen muhalif aktörler etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Bu yeni operasyonların amacı, Cumhuriyet rejimini tasfiye edecek ve Türkiye’yi federasyon zeminine kaydıracak olan BOP Anayasası’nı hayata geçirmektir. Yeni anayasa sürecine direnecek tüm muhalif figürler, bu operasyonlarla tasfiye edilmek istenmektedir.

Padişahlık Rejimi: Modern Bir Saltanat ve Federasyon Tehdidi

Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bu yönetim modeli, demokrasiden uzaklaşarak tarihsel bir gerileme anlamına gelen bir “katmerli padişahlık rejimi”ne dönüşmektedir. Bu süreçte, üniter devlet yapısı ve Türk kimliği hedef alınmakta, ülke bir federasyon modeline sürüklenmektedir. Bu sistemin bazı karakteristik özellikleri şunlardır:

1. Tek Yönlü Eleştiri Hakkı:

AKP Genel Başkanı ve MHP Genel Başkanı, muhalefet liderlerini en ağır ifadelerle eleştirme hakkını kendinde bulurken, kendilerine yönelen en hafif eleştiriler bile soruşturmalarla sonuçlanmaktadır. “Cumhurbaşkanının” özel yasalar ve yargı mekanizmalarıyla koruma altına alınması, eleştiri hakkını tamamen ortadan kaldırmaktadır.

2. İktidar Ortaklarının ve Destekçilerinin Mutlak Dokunulmazlığı:

Cumhur İttifakı’nın ortakları AKP, MHP, Hüda Par, Cumhur itifakını destekleyen tarikatlar, iş adamları, gazeteciler, akademisyenler, muhalefete ve yönelik ağır eleştirilerde ve Atatürk’e ve TC’ne karşı hakarette bulunabilirken, kendilerine yönelik hiçbir hukuki işlem yapılmamaktadır. Bu durum, yargının tarafsızlığını tamamen yitirdiğini ve yalnızca iktidarın hizmetinde bir “köpek” olarak çalıştığını göstermektedir.

3. Federasyona Zemin Hazırlayan BOP çu Bir Yargı Düzeni:

Muhalefete yönelik operasyonlarla, üniter yapıya sadık kalan ve Türk kimliğini savunan siyasetçilerin tasfiyesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda federasyon ve etnik temelli bir yönetim modelini eleştiren her ses, yargı eliyle bastırılmaktadır.

BOP Anayasası ve İktidarın Hedefleri

Yeni anayasa süreci, bu operasyonların temel dayanağıdır ve iktidarın nihai hedefi, Cumhuriyet’in temellerini ortadan kaldırarak Türkiye’yi etnik ve bölgesel temelde parçalı bir yapıya dönüştürmektir. Bu sürecin iki temel boyutu bulunmaktadır:

1. Türkiye’nin uluslararası arenada giderek artan dışlanmışlığını gizlemek ve bu durumu iç siyasette bir başarı hikâyesi gibi sunmak. Aynı zamanda, ABD, İngiltere ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda Türkiye’nin üniter yapısına zarar verecek bir federasyon modeline zemin hazırlamak.

2. Muhalefeti tasfiye ederek, Bop çu yeni anayasa sürecine karşı oluşabilecek tüm direnci bertaraf etmek amaçlanmaktadır. Böylece, Erdoğan’ın otoritesini ve federasyon modelini güvence altına alan bir sistem kurulacaktır.

Cumhuriyet’in ve Türk Kimliğinin Mücadelesi

Yeni Ergenekon operasyonları, Türkiye’de Cumhuriyet rejimini ortadan kaldırmayı ve Türk kimliğini yok etmeyi hedefleyen BOP modeli olan kısaca yeni Padişahlık denilen diktatörlüğe giden bir dönüşüm sürecinin parçasıdır. Ancak geçmişteki bu hayali kuran FETÖ operasyonlarının mimarlarının akıbeti hatırlanmalıdır. Bugün bu hukuksuzluğu gerçekleştirenler de benzer şekilde tarihin kara sayfalarında yerlerini alacaklardır.

Cumhuriyet’in, Türk kimliğinin ve üniter devlet yapısının korunması için muhalefetin daha örgütlü, birlikte, stratejik ve kararlı bir mücadele yürütmesi gerekmektedir. Türkiye, tarihinin en büyük siyasi terör tehdidiyle karşı karşıya olsa da, AKP ve MHP’nin bir siyasi terör örgütüne dönüştüğü bu dönemde, hukuksuz düzenle mücadele edenlerin kazanacağı günler, sıkı ve azimli bir kolektif çabayla uzak değildir.

Exit mobile version