ABD Başkanı Trump, 20 Ocak Pazartesi günü Washington saati ile saat 12.00’de (TSİ ile 20.00) yemin ederek göreve başlamış ve şunları söylemiştir: “Şu andan itibaren beceriye yönelik bir çalışma getireceğiz. Cumhuriyetimizi geri almak hep zor bir yolculuk oldu, hiç kolay olmadı ve benim özgürlüğümü ve hatta hayatımı da elimden almaya çalıştılar. Birkaç ay önce bir suikastçının mermisi kulağımdan geçti. Benim hayatımın kurtarılmasının bir sebebi vardı, Tanrı beni korudu, Amerika’yı yeniden güçlü yapabilmem için. ‘Şu anki gündemimiz her yerden destek alıyor. Afro Amerikalılar, Latin Amerikalılar, şehirliler ve taşralılar ve 7 salıncak eyaletten de destek aldı. Milyonlarca insan arkamızda şu anda. Siyahlar ve Latinler’e özellikle teşekkür etmek, onları sevgiyle kucaklamak istiyorum. Rekor kırdık, bu rekoru unutmayacağım. Bugün Martin Luther King adına, onun onuruna konuşuyorum. Onun hayallerini gerçekleştireceğiz.”
Trump, 1915 yılında Ermenilere yönelik toplu katliamları soykırım olarak görmediğini açıklayarak ABD Kongresi'ndeki oylamayı reddetmiştir. Trump, ABD'nin "20. yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden birinin" kurbanlarını anmış, ancak “soykırım” (genocide) kelimesini kullanmamıştır. Bunun yerine Ermenileri ve Türkleri "acı dolu geçmişlerini kabul etmeye ve onlarla hesaplaşmaya"teşvik etmiştir. 24 Nisan 2019 Ermeni Anma Gününe ilişkin açıklaması çok önemlidir. Trump, ABD'nin "20. yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden biri" nin kurbanlarını andığını açıklayarak soykırım kelimesini kullanmamış, bunun yerine "Onların acı dolu geçmişini kabul edin ve hesaba katın" demiştir.
“The position of the administration has not changed,” said State Department spokeswoman Morgan Ortagus in a statement on Tuesday. “Our views are reflected in the president’s definitive statement on this issue from last April,” she said.In a statement last April on the anniversary of the killings, Mr Trump said the US paid tribute to the victims of “one of the worst mass atrocities of the 20th century”, but he did not use the word genocide. Instead he encouraged Armenians and Turks to “acknowledge and reckon with their painful history”.
ABD Başkanları her yıl Türkleri Ermenilere soykırım uygulamakla suçlayan açıklamalar yapmaktadır. Son olarak Joe Biden “soykırım” sözcüğünü kullanmıştır.
Trump, 1915’te Ermenilere yönelik toplu katliamları soykırım olarak görmediğini açıklayarak ABD Kongresi’ndeki oylamayı reddetmiştir. Trump, ABD’nin “20. yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden birinin” kurbanlarını anmış, Ermenileri ve Türkleri “acı dolu geçmişlerini kabul etmeye ve onlarla hesaplaşmaya” teşvik etmiştir.
1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan başlıca ülkeler şunlardır: Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay.
Bu ülkelerin yanı sıra Avrupa’da ilgili tasarıyı bölgesel meclislerinden geçirerek kendi içinde Ermeni “tehcirini” soykırım olarak tanıyan özerk yönetimler ve eyaletler de vardır: Büyük Britanya’da İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda, İspanya’da Bask Bölgesi, Katalonya, Aragon, Navarre ve Balear Adaları, Avustralya’da Yeni Güney Galler ve Güney Avustralya. Sözde Ermeni soykırımını tanıyan kuruluşlar şunlardır: BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Dünya Kiliseler Konseyi.Federal hükümet adına her yıl ABD başkanlarının 24 Nisan konuşmaları Türkiye’de merakla takip edilmektedir. Başkan Donald Trump 2018’deki konuşmasında ‘Büyük Felaket’ anlamına gelen ‘Meds Yeghern’ ifadesini kullanmış, önceki başkan Barack Obama ise Beyaz Saray’da bulunduğu iki dönemde konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda ‘soykırım’ ifadesini kullanmaktan kaçınarak ‘Meds Yeghern’ demiştir. Bu süreçte bence 24 Nisan 2025 tarihinde Trump yine “soykırım” (genocide) demeyecektir. Ermeni tehcirini soykırım olarak niteleyen ülkeler kayıp Ermeni nüfusunun 989.900 olduğu gerçeği karşısında acaba ne diyeceklerdir? 1.5 milyon rakamımın gerçek olmadığı böylece tescil edilmiş olmaktadır.
Bir yanıt yazın