Turizmcilerin ortak görüşünü yansıtalım:
“Turizmin doğaya bağımlıları riske girer mi?
Nükleer santral çevreyi de turizmi de etkileyecek.
Bu konuya nasıl vardık.
Özellikle Avrupalılar riski olmayan yerleri tercih ediyor. Bir noktada nükleer santralın bulunduğu ya da çevresinde bulunan tatil yörelerin kaçınıyor. Adı geçen yerlerdeki tatil yörelerine rezervasyon beklendiği gibi olmuyor. Bu gelişme de nükleer santralın bulunduğu yerlerin ilgi görmediğini ortaya koyuyor.
Sinop’un İnceburun bölgesinde inşa edilecek nükleer santral, enerji ihtiyacını karşılamanın ötesinde, turizm ve çevre açısından soru işaretleri doğuruyor. Bölgenin doğal güzellikleri ve turizm potansiyeli, bu dev enerji projesinin ardından nasıl şekillenecek?
Sinop, Karadeniz’in doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla öne çıkan bir turizm merkezi. Bölge, yıllardır yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ancak nükleer santral projesinin çevresel etkileri, turizmin geleceği için kaygılara yol açıyor. Çevreciler, doğal yapının bozulması durumunda Sinop’un ekoturizm potansiyelinin ciddi şekilde zarar görebileceğini belirtiyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, projenin çevre dostu bir anlayışla hayata geçirileceğini ifade etti. Bayraktar, “Sinop’taki nükleer santral, enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltırken bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacak. Ancak çevresel etkileri en aza indirmek önceliğimiz.” dedi. Projenin, inşaat aşamasında 30 bin kişiye istihdam sağlayacağı ve bölge ekonomisine ivme kazandıracağı belirtiliyor.
Sinop, UNESCO’nun geçici miras listesinde yer alan doğal alanlara ev sahipliği yapıyor. Hamsilos Koyu ve Akliman gibi bölgelerin, nükleer santralin yaratacağı çevresel değişimlerden etkilenmemesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Çevre örgütleri, santral inşaatının doğal yaşam üzerinde uzun vadeli etkilerini azaltmak için daha kapsamlı bir çevresel etki değerlendirme raporu talep ediyor.
Uzmanlar, nükleer enerji projelerinin turizmle uyumlu bir şekilde yönetilebileceğini savunuyor. Bunun için, projelerin planlama aşamasında şeffaflık ve yerel halkla iş birliği büyük önem taşıyor. Sinop’un turistik cazibesini koruması ve sürdürülebilir enerji hedeflerinin bir arada yürütülmesi, projenin başarısı için kritik olacak.
Sinop’ta kurulacak nükleer santral, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedeflerinde önemli bir adım olsa da, turizm ve çevresel etkiler açısından dengeli bir yaklaşım gerektiriyor.
Bölgenin doğal yapısının korunması ve turizmin sürdürülebilir şekilde devam etmesi için şeffaf ve çevre dostu bir politika izlenmesi şart. Sinop’un ve Türkiye’nin geleceği, turizm ve enerji yatırımları arasındaki dengeyi kurabilmeye bağlı.