DEMİR YUMRUK…
Beyefendinin nereden öğrendiyse yeni moda sözcüğü şu; “kadife eldivenin içindeki demir yumruk…”
Alkışlayan var…
İyi bir şey söylemiş gibi kendinden geçenler var…
Salya sümük ağlayanlar var…
Be zırtapoz bunun adı; yıllarca içlerindeki “kinin nefretin öfkenin” açıkça dışa vurumudur…
Bak bakalım…
Sözün içinde bir milim sevgi var mı, merhamet var mı?
Yok…
Olamaz, hiç olmadı ki…
***
Bakın bakalım 22 yılda kurduğu cümleler içinde kullandığı bir tek sevgi, saygı, hoşgörü, merhamet kelimesi var mı?
***
Bu kez de CHP’li belediye başkanına aynı ve malum savcı tarafından operasyon düzenlendi…
Başkan gözaltına alındı…
Niye?
İhaleye fesat karıştırmış…
Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı…
Geçin…
Amaç şu “hedefteki” CHP’li belediyelerin “yolunu tıkama” yollarına engel koyma…
İtibar suikastı…
***
Hâkimler…
Savcılar (özellikle Cumhuriyet savcıları)
Yani Yargı
Yani mahkemeler, yani hukuk, yani adalet “insanoğlunun” en güvenilir sığınağıdır…
Vicdan gibi…
Zengini yoksulu bu kavramları içinde barındıran mahkeme kapılarının arkasındaki hâkimlere, savcılara güvenir…
Bizim ülkemizde;
Masumların, haklıların hatta “yoksulların” sığınacağı başka kapı yoktur çünkü…
Peki!
Sana soruyorum hacı, savcı anda böyle midir?
***
Tek adam ne zaman “silkeleyin” dese, ne zaman susturun şunları dese, stepnesi ne zaman tehdit etse hemen bir savcı giriyor devreye…
Yandaş ve yalaka TV kanallarında “yargı harekete geçti…” yazıları akıyor…
Kime karşı…
Tamamı muhalif aydınlara sanatçılara yazarlara, gazetecilere…
Televizyonculara…
Muhalefetteki Belediye Başkanlarına…
Askere…
Öğretmene, öğrenciye akademisyene ve vatandaşa…
Bir, iki, üç, beş on, elli…
Tesadüf değil, rastlantı değil, yanlışlıkla hiç değil…
***
Bunca hukuk adamı, bunca baro, bunca hukukçu milletvekili…
Sus pus…
Sindirilmiş, korkutulmuş ve kuşatılmış…
Bu mudur hukuk?
Allah aşkına görmüyor musunuz; alışkanlık haline getirdiler…
A Haber…
TRT…
CNN TÜRK, Ahmet Hakan, Abdülkadir Selvi hedef gösteriyor gereken yapılacak diyorlar; savcılar harekete geçiyor…
Gerekenin ne olduğunu bilmeden ya da bilerek…
***
Prof. Dr. Ahmet ÖZER’ e kurulan yüz karası kumpasların “utancı” henüz silinmeden bir başka Belediye başkanına aynı savcı eliyle yeni bir kumpas kurdular…
Evet “kumpas”
Bunu bilmeyen anlamayan görmeyen mi var?
O diyor ki; bana karşı gelenleri bizden olmayanları kadife eldivenle tut…
Silkele…
Düşsün, demir yumruğumla vur başına; ez, yok et, acımadan öldür…
Ey yargıçlar!
Onurlu gururlu, cumhuriyetin hâkimleri, savcıları buna izin verecek misiniz?
***
Sizlerin mesleği benim bildiğim en kutsal mesleklerden biridir…
Çocuklarınız var…
Belki de boy boy torunlarınız…
Sizlerle gurur duysunlar istiyor musunuz, istemiyor musunuz onu söyleyin…
Bilelim…
Bakın üzerine basa basa söylüyorum; “Bizden yana olun” istemiyoruz, bizim gibi düşünün” de demiyoruz…
Sadece haktan hukuktan adaletten yana olun diyoruz. Rehberini Kaç’Ak saray değil “hukuk” olsun diyoruz…
Cumhuriyeti yıkmaya, halkı bölmeye, iç savaş çıkarmaya çalışanlara…
Taşımızı, topraklarımızı satmaya…
Birlik beraberliğimiz, huzurumuzu, ülkenin demografik yapısını bozmaya çalışanlara engel olun; diyoruz…
***
Çok şey mi istiyoruz acaba?
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 14.01.2025 17.55