Çok istediğim halde uzun zamandır tiyatroya gidememiştim. Hangi oyunun olduğunu ve kimlerin oynadığını bilmeden daldım Üsküdar Müsahipzade Celal Tiyatrosuna.
Biletler tükenmişti.”İki bilet kaldı,birisi en önde birisi en arkada” dedi gişedeki arkadaş.En ön sıranın ortasından seyrettim oyunu..
Oscar isimli oyunun dramaturgisini Hatice Yurtduru, dekor-kostüm tasarımını Almila Altunsoy, efekt tasarımını Nesin Coşkuner, ışık tasarımını Murat İşçi yapmış; fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş çekti.Oyunda Abdullah Topal, Aslı Aybars, Asrın Gurur Kuyucak, Cem Karakaya, Ceylan Çete, Çağrı Büyüksayar, Damla Cangül Yiğit, Hakan Gümüş, Hüseyin Emre Şen, İrem Erkaya, Neslihan Ayşe Öztürk, Oğuzhan Oğuz rol alıyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Claude Magnier’in yazdığı,Asude Zeybekoğlu’nun çevirdiği, Ersin Umulu’nun yönettiği Oscar…
Oyunun konusu“Christian Jacqueline’e aşıktır,Colette ise Oscar’a.Christian uzun süredir sevdiği kızı Mösyö Bernard’dan isteme niyetindedir.Colette ise babası Mösyö Bernard’a söylediği yalanla sevgilisi ile evlenme planları yapmaktadır. Ancak ne Christian doğru kızı ister ne de Colette doğru adamla evlenmek üzeredir. Birkaç dakikada sarpa saran olaylar hiç de kolay çözülecek gibi gözükmemektedir.”
İzlemekten keyif aldığım ve en çok güldüğüm oyun oldu. Oyunculuklar ve dekor çok hoştu.Damat adayları, gelin adayları ve çantaların karışık trafiği.Oyunu izlerken gündelik hayatın sıkıntılarını unutmak bana çok iyi geldi..
Cilali Ibo karakteriyle taninan Feridun Karakaya’nın fotoğrafını görünce şaşırdım, çocukluğumuza götürdü o fotoğraf beni. Meğer oyunun başrol oyuncusu Cem Karakaya onun oğluymuş.
Oyun her ne kadar yabancı da olsa,kendimizden bir parça da buluyoruz.Annem -babam “aman kızım bir an önce evlen ,köylerde tek başınasın,başına bir şey gelir”dayatmasıyla karşıma çıkan ilk erkekle evlenmiştim,bu baskılardan kurtulmak için.
Oyun başladığında sıkılacağımı düşünmüştüm.Evin kızının abartılı ağlaması pek yapmacık gelmişti bana.Ama Cem Karakaya performansı muhteşemdi.
Her türlü erkeğin karşısında evlenme duygsuyla yanıp tutuşan evin kızı,aile baskısından kurtulmak için tek çare olarak evliliği düşünüyordu.Aklı fikri dişilik hileleri peşinde olan anne de en az kızı kadar yapmacık geldi bana.Bu iki kadın oyuncu dışındaki bütün oyuncular kendini tamamen oyuna vermişti ve çok başarılıydı.
Oyun zengin ve hırslı tipik bir Fransız iş adamının kızını evlendirmek için, entrikalarla dolu, sürpriz gelişmeler eşliğinde seyirciyi şaşırtan ve güldüren başarılı oyunda tümüne bakarsak.
Bir de dikkatimi çeken çantalar…Bir tanesinin üstünde minik yeşil bir etiket vardı.Mücevherlerin olduğu çantaydı o,bana çok heyecan verdi,çantaların durmadan elden ele dolaşması ve ben kendimi unutup tamamen oyuna kaptırmıştım kendimi. Hele sonunda öyle bir patlama yaşaddıki seyirciye,ellerimiz patlayasıya ayakta alkışladık.
Oyun sonundaki sohbetimiz sırasında Cem Karakaya’ya “neden bu oyunu seçtiniz” diye bir soru yönelttim.
Başladı anlatmaya”Ben 5 yaşımdan beri babamla birlikte sahnedeydim,özellikle -Cilalı İbo-oyunlarında.1985 – 86 sezonunda da “Döne Döne” adı ile oynayan babam .Feridun Karakaya başroldeydi.O gün kendime söz verdim,ben de birgün büyüyüp bu oyunda başrol oyanayacağım diye.Bu yıl babamın ölümünün 20. yılıydı.Ben de yönetimden rica ettim ve verdiğim sözü yerine getirmek için o oyunu sahneye koyduk,-OSCAR adıyla.”
Gözlerim doldu,bu nasıl bir vefa örneğiydi.Onun anısına sahnede bir portresinin asılması çok güzel, vefalı ve anlamlı olmuş.
Cem Karakaya başrolde ve Mösyö Barnier rolünün hakkını vermiş. Oyunun rahmetli “Cilalı İbo” Feridun Karakaya anısına sahnelenmesi,Cem Karakaya’nın fevkalade oyunuyla babasını anımsatması beni çok etkiledi…
Oyuncu Çağrı Büyüksayar da uyanık Muhasebeci Christian rolünde inanılmaz başarılıydı.
Dekora bayıldım,sade ama renkler çok canlı ve pozitif bir sahne yaratmış.Işık ve müzikler yerindeydi.
Cem Karakaya ve Çağrı Büyüksayar oyunu sürükleyen karakterlerdi…
Karmaşa, yanlış anlaşılma ve yalanlar üzerine kurulu oyun, eğlencesi ve komedisi bol olay örgüsüyle seyircisini bir an dahi sıkmayan bir iş.
Oyuncuların her birinin performansı ve çabası çok değerli fakat başta Cem Karakaya’nın ve Çağrı Büyüksayar’ın enerjisi oyunda fark yaratıyordu.
Eğlenceli, aksiyonlu, yer yer tahminlerinizi hedefinden vurduğunuz yer yer de ters köşeye yatan fikirlerinizle sürenin nasıl geçtiğini anlamayacağınız izlenesi bir oyun.
Sezonun komedi dalında öne çıkan oyunlarından olan Oscar , seyirciyi oyundan koparmadan ve bol bol kahkaha attırarak eğlendirmeyi başarıyor.
Şahsına münhasır bir çok farklı karakterleri başarıyla canlandıran oyuncuların yan ısıra, konu da her an yeni sürprizlere açık bir şekilde ilerleyince , seyredilmesi güzel bir oyun karşımıza çıkıyor Harika bir oyun, harika oyunculuklar…
Salona girer girmez dekorun renkleriyle pozitif enerjiyle yüklendiğim, 2 saat ve 2 perdelik oyunda zamanın nasıl geçtiğini farketmediğim harika birgün yaşadım. Olaylar o kadar zeki bir şekilde ele alınıyor ki, zaman zaman tahmin edemeyeceğiniz ters köşelerle dolu. Gülmekten çenem, alkışlamaktan ellerim ağrıdı…
Tüm oyunculara ve sahne arkası tüm ekibe, Ceyda Uz ve adını bilmediğim arkadaşına gönülden teşekkür ediyorum.
Çok güzel bir iş çıkmış ortaya. Yönetmen Ersin Umulu başta olmak üzere tüm ekibin eline ,emeğine sağlık. Gidin, keyifle izleyin, gülün…İnanın alkışlamaktan elleriniz yorulacak. İyi seyirler…