Nijer, Batı Afrika’nın Sahel kuşağında yer alan ve farklı etnik grupların bir arada yaşadığı, tarihsel ve coğrafi açıdan önemli bir ülkedir. Ancak bu çeşitlilik, tarih boyunca siyasi, sosyal ve ekonomik gerilimleri de beraberinde getirmiştir. Özellikle sömürgecilik dönemi sonrası yapısal eşitsizlikler ve etnik bölünmeler, Nijer’in sosyal dokusunu zayıflatmış ve kitlesel insan hakları ihlallerine zemin hazırlamıştır.
Tarihsel Arka Plan
1. Sömürgecilik ve Yapısal Ayrışma
Nijer, 19. yüzyılın sonlarında Fransız sömürgeciliğinin etkisi altına girdi ve 1960 yılında bağımsızlığını kazandı. Fransız sömürge yönetimi, ülkedeki etnik grupları böl ve yönet politikası çerçevesinde ayrıştırdı. Bu ayrım, kuzeyde yaşayan göçebe Tuareg halkı ile güneyde yerleşik tarımla uğraşan Hausa ve Zarma gibi gruplar arasında uzun süreli çatışmalara neden oldu (Crawford, 2008). Tuaregler, sömürge döneminde ekonomik ve siyasi olarak marjinalleştirildi ve bu durum, bağımsızlık sonrası dönemde de devam etti.
2. Bağımsızlık Sonrası Siyasi İstikrarsızlık
Bağımsızlık sonrası Nijer, askeri darbeler ve otoriter rejimlerle şekillenen bir siyasi yapıya sahip olmuştur. Merkezi hükümetin güney bölgelerinde yaşayan grupları desteklemesi, kuzeydeki Tuaregler gibi marjinalize edilmiş topluluklar arasında hoşnutsuzluğa yol açtı. Bu durum, özellikle 1990’lar ve sonrasında Tuareg isyanlarının ortaya çıkmasına neden oldu (Keita, 1998).
3. Çevresel ve Ekonomik Faktörler
Sahel bölgesindeki kuraklık, doğal kaynakların kıtlığı ve ekonomik eşitsizlikler, çatışmaları körükleyen unsurlar arasında yer aldı. Göçebe topluluklar olan Tuaregler ve Fulani grupları, otlak alanlarının daralması nedeniyle yerleşik topluluklarla çatışmaya girdi (Benjaminsen, 2019).
Soykırımın Sebepleri
1. Etnik ve Kültürel Ayrışma
Nijer’deki çatışmaların temelinde, etnik gruplar arasındaki tarihsel ayrışma yatmaktadır. Tuaregler, kuzey bölgelerinde kültürel olarak kendilerini ayrı bir kimlik olarak görmüş ve merkezi hükümetin güneydeki grupları öncelikli olarak desteklemesini eleştirmiştir. Bu durum, Tuaregler ve diğer etnik gruplar arasında derin bir güvensizlik oluşturmuştur.
2. Kaynakların Kontrolü
Doğal kaynaklar, Nijer’deki şiddet olaylarının merkezinde yer almıştır. Ülkedeki uranyum rezervleri, ekonomik açıdan büyük önem taşımasına rağmen, bu kaynaklardan elde edilen gelir adil bir şekilde dağıtılmamış ve bu durum, özellikle kuzeyde yaşayan Tuaregler arasında ayrımcılık algısını artırmıştır (Klare, 2001).
3. İslamcı Grupların Yükselişi
2010’lu yıllarda Sahel bölgesinde faaliyet gösteren İslamcı gruplar, Nijer’deki etnik çatışmaları daha da derinleştirmiştir. Boko Haram gibi örgütlerin etkisi, yerel topluluklar arasında düşmanlığı artırmış ve merkezi hükümetin güvenlik politikalarını sertleştirmesine neden olmuştur (International Crisis Group, 2018).
4. Devletin Ayrımcı Politikaları
Nijer hükümeti, kuzey bölgelerine yeterli kaynak ayırmamış ve bu bölgelerde yaşayan toplulukları güvenlik riskleri bahanesiyle baskı altına almıştır. Özellikle Tuareg halkına yönelik ayrımcı uygulamalar, yerel halkın devlete olan güvenini tamamen yitirmesine neden olmuştur (Lecocq, 2010).
Sorumlular
1. Nijer Hükümeti
Merkezi hükümetin ayrımcı politikaları ve askeri müdahaleleri, çatışmaların önemli bir sebebidir. Hükümet, kuzeydeki toplulukları marjinalize ederek ve güvenlik operasyonları sırasında kitlesel insan hakları ihlalleri yaparak şiddeti tırmandırmıştır.
2. Yerel Milisler ve Silahlı Gruplar
Nijer’deki çatışmalarda, yerel milis grupları ve Tuareg isyancıları da önemli bir rol oynamıştır. Bu gruplar, merkezi hükümete karşı silahlı direniş başlatmış ve yerel halk arasında şiddeti artırmıştır.
3. Uluslararası Aktörler
Fransa, Nijer’in uranyum kaynaklarına olan ekonomik ilgisi nedeniyle ülkede istikrar sağlama konusunda çifte standartlı bir politika izlemiştir. Fransa’nın Nijer hükümetine verdiği askeri destek, çatışmaların çözümünü zorlaştırmıştır (Bach, 2016).
4. İslamcı Gruplar
Boko Haram ve El Kaide bağlantılı gruplar, Nijer’deki şiddeti daha geniş bir bölgesel kriz haline getirmiştir. Bu gruplar, özellikle Fulani gibi topluluklar arasında destek bulmuş ve çatışmaları daha karmaşık hale getirmiştir.
Metodlar
1. Toplu Katliamlar
Nijer hükümetine bağlı güvenlik güçleri, kuzey bölgelerinde toplu katliamlar gerçekleştirmiş ve birçok Tuareg köyünü hedef almıştır. Bu katliamlar sırasında siviller, ayrım gözetmeksizin öldürülmüştür.
2. Yerinden Etme Politikaları
Kuzey bölgelerinde yaşayan topluluklar, güvenlik gerekçesiyle yerlerinden edilmiştir. Bu durum, özellikle Tuareg halkının yaşam alanlarını kaybetmesine ve ekonomik çöküş yaşamasına neden olmuştur.
3. Açlık ve Ekonomik Kısıtlamalar
Nijer hükümeti, kuzey bölgelerine insani yardım ve ekonomik destek sağlamayı reddetmiş, bu da kitlesel açlığa ve insani krizlere yol açmıştır.
4. Cinsel Şiddet
Kadınlara yönelik cinsel şiddet, çatışma bölgelerinde sıkça rastlanan bir durum olmuştur. Bu yöntem, toplulukları sindirmek ve aşağılamak için sistematik bir şekilde kullanılmıştır.
Uluslararası Hukuk ve Nijer Soykırımı
Nijer’de yaşanan şiddet olayları, Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin tanımına kısmen uymaktadır. Özellikle Tuareg halkına yönelik ayrımcı politikalar ve toplu katliamlar, etnik temizlik olarak değerlendirilebilir. Ancak uluslararası toplum, bu olayları büyük ölçüde görmezden gelmiş ve Nijer’deki insani krizlere karşı yeterli bir yanıt vermemiştir.
Sonuç
Nijer Soykırımı, Afrika’nın Sahel bölgesindeki etnik, ekonomik ve siyasi çatışmaların karmaşık doğasını gözler önüne sermektedir. Sömürgecilik döneminden miras kalan yapısal eşitsizlikler ve modern dönemdeki ayrımcı politikalar, bu trajik olayların temelini oluşturmuştur. Nijer hükümeti, uluslararası toplum ve yerel aktörlerin çatışmalardaki rolleri, insan hakları ihlallerinin büyümesine katkıda bulunmuştur. Gelecekte benzer trajedilerin önlenmesi için kapsamlı bir barış süreci ve adalet mekanizmasının oluşturulması hayati önem taşımaktadır.
Kaynakça
• Bach, Daniel. “Françafrique: The Political and Economic Relations Between France and Sub-Saharan Africa.” African Affairs, 2016.
• Benjaminsen, Tor A. “Sahel Pastoralism and Climate Change: Conflict and Adaptation.” Journal of Modern African Studies, 2019.
• Crawford, Beverly. Conflict and Postcolonial State Formation in Africa. Berkeley: University of California Press, 2008.
• International Crisis Group. “The Niger-Sahel Crisis: Drivers and Dynamics.” Brussels: ICG, 2018.
• Keita, Kalifa. “Conflict and Conflict Resolution in the Sahel: The Tuareg Insurgency in Mali.” Small Wars Journal, 1998.
• Klare, Michael T. Resource Wars: The New Landscape of Global Conflict. New York: Henry Holt and Company, 2001.
• Lecocq, Baz. “Disputed Desert: Decolonisation, Competing Nationalisms, and Tuareg Rebellions in Northern Mali.” Boston: Brill Academic Publishers, 2010.