Yükselen enflasyon ve getirdiği pahalılık her sektörü olduğu kadar turizmi de etkiliyor. Yapılan açıklamalarda yiyecek-içecek fiyatlarındaki artışın turizme çok büyük zarar verdiği ifade ediliyor.
Denizli Otelciler Ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Başkanı Gazi Murat Şen, yiyecek ve içecek fiyatlarındaki kontrolsüz artışın halkı ve turizmi olumsuz etkilediğini ifade etti.
Fiyat krizine bir an önce çözüm bulunması gerektiğini belirten Şen, şu ifadeleri kullandı:
“Son yıllarda restoranlarda yeme-içme fiyatlarının kontrolsüz şekilde artması, ülke genelinde hem yerel halkın hem de turistlerin cebine ağır bir darbe vuruyor. Büyük şehirlerde ya da turistik bölgelerde bir akşam yemeği için ödenen ücretler, kimi zaman bir tatil bütçesini aşabiliyor. Bu durum, yalnızca vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin turizm potansiyeline de ciddi zararlar veriyor. Restoranlardaki fiyat krizine çözüm bulunmazsa, hem halkın yaşam kalitesi düşecek hem de ülkemizin turizm imajı zedelenecek.
Restoranlardaki yüksek fiyatların arkasında artan kira, enerji ve gıda maliyetleri gibi ekonomik nedenler olsa da, bazı işletmelerin bu durumu fırsata çevirdiği açıkça görülüyor. Özellikle turistik bölgelerde, fiyatların yerel halk yerine turistlere göre belirlenmesi, sektörde güven sorununu tetikliyor. Yabancı turistler, bir kez kazıklanmış hissettiğinde bir daha o bölgeye dönmek istemiyor ve kötü izlenimlerini uluslararası platformlarda paylaşıyor. Bu da uzun vadede hem restoranları hem de ülke turizmini baltalıyor.
Restoranlardaki fiyatların kontrol altına alınması, hem vatandaşların hem de turistlerin korunması için kritik öneme sahip. Bu noktada, yerel yönetimlerin ve denetim kurumlarının devreye girmesi gerekiyor. Şeffaf fiyat politikalarının uygulanması, düzenli denetimlerin yapılması ve işletmelerin fiyat tarifelerini görünür şekilde sunması gerekmekte. Halkın da bu konuda bilinçli davranarak, aşırı fiyat uygulayan işletmelere tepki göstermesi ve bu tür yerleri boykot etmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde sektörün disiplin altına alınması mümkün olabilir.
Turistler bir şehri yalnızca tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu gastronomi deneyimiyle de hatırlar. Ancak, restoranlardaki fahiş fiyatlar turistlerin şehirden olumsuz bir izlenimle ayrılmasına neden oluyor. Bu memnuniyetsizlik, ülkemizin uluslararası turizmdeki imajını zedeliyor ve yalnızca restoranları değil, otellerden hediyelik eşya satan dükkanlara kadar tüm turizm sektörünü etkiliyor. Turistik şehirlerimizin cazibesini koruyabilmesi için bu sorunun acilen çözülmesi şart.
Restoranlardaki yüksek fiyat politikalarının devam etmesi, yalnızca günlük yaşamı değil, ülkemizin turizm geleceğini de tehdit ediyor. Bu sorunun çözümü için:
1.Yerel Yönetimler ve Denetim Kurumları: Fiyat tarifelerinin görünür olması zorunlu olmasına rağmen birçok tesis buna uymuyor, düzenli denetimler ile bu kontrol belediyelerce yapmalı.
2.İşletmeler: Fiyatlandırmada adil bir politika izlemeli ve turistlere karşı fırsatçılıktan kaçınmalı.
3.Vatandaşlar: Aşırı fiyat uygulayan işletmelere karşı bilinçli bir duruş sergilemeli ve gerekirse boykot yoluyla tepkilerini göstermeli.
Restoranlardaki fiyat krizine çözüm bulunması, yalnızca ekonomik dengeyi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yerel halkın ve turistlerin şehirleri keyifle deneyimlemesine olanak tanır. Eğer bu soruna hep birlikte karşı durulmazsa, yalnızca bireyler değil, ülkemizin turizm potansiyeli de büyük zarar görecektir. Turizmin ve halkın kazanması için artık harekete geçme zamanı!”