Angola, sömürgecilik sonrası dönemde bağımsızlık mücadelesi, ideolojik çatışmalar ve dış müdahaleler nedeniyle derin bir insani kriz yaşamıştır. 1961’de başlayan bağımsızlık savaşından 1975’teki bağımsızlığa, ardından 27 yıl süren iç savaşa kadar, Angola’da etnik, siyasi ve ideolojik bölünmeler sivilleri hedef alan kitlesel şiddet olaylarına yol açmıştır. Angola’daki bu kitlesel şiddet ve insan hakları ihlalleri, zaman zaman soykırım olarak nitelendirilen bir dizi sistematik suçları kapsamaktadır.
Tarihsel Nedenler
Angola Soykırımı’nın temelinde, sömürgecilik dönemi mirası ve bağımsızlık sonrası siyasi çatışmalar yer almaktadır. Portekiz, Angola’yı 16. yüzyıldan itibaren bir sömürge olarak yönetmiş ve özellikle tarım ve köle ticaretine dayalı bir ekonomik düzen kurmuştur. Bu durum, Angolalıların ekonomik, siyasi ve toplumsal haklardan yoksun bırakılmasına neden olmuştur.
Bağımsızlık mücadelesi sırasında, Angola’da üç ana siyasi grup ortaya çıkmıştır: MPLA (Halkın Kurtuluşu için Angola Hareketi), UNITA (Angola’nın Tam Bağımsızlığı için Ulusal Birlik) ve FNLA (Angola’nın Kurtuluşu için Ulusal Cephe). Bu gruplar, bağımsızlık sonrası dönemde iktidar mücadelesine girişmiş ve ideolojik bölünmeler iç savaşa yol açmıştır.
Michael Cahen, Angola’daki çatışmaların “sömürgecilik sonrası dönemin çözülememiş sorunlarının ve ideolojik kamplaşmaların bir sonucu olduğunu” belirtmektedir (Cahen, 1995).
Soğuk Savaş’ın etkisiyle, MPLA Sovyetler Birliği ve Küba tarafından desteklenirken, UNITA ve FNLA, ABD ve Güney Afrika’nın desteğini almıştır. Bu durum, çatışmanın uluslararası bir boyut kazanmasına neden olmuştur. Alex Vines, “Angola’daki iç savaş, yerel bir çatışmadan çok, uluslararası güçlerin vekâlet savaşı haline gelmiştir” değerlendirmesinde bulunur (Vines, 1991).
Uygulama Metodları
Angola’da kitlesel şiddet ve soykırım uygulamaları, özellikle iç savaş sırasında farklı yöntemlerle gerçekleştirilmiştir.
1. Kitlesel Katliamlar
Angola’daki şiddetin en belirgin yöntemi, kitlesel katliamlar olmuştur. Özellikle 1977’deki Nito Alves Katliamı, MPLA hükümeti tarafından muhaliflere yönelik olarak gerçekleştirilmiş ve binlerce kişi infaz edilmiştir. Bu olay, MPLA’nın “iç düşmanlara” karşı sert bir tutum sergilediğinin göstergesidir. Patrick Chabal, bu katliamı “Angola’da devlet şiddetinin zirveye ulaştığı bir dönüm noktası” olarak tanımlar (Chabal, 2002).
2. Etnik Temizlik ve Zorla Göç
FNLA ve UNITA’nın, kontrol ettikleri bölgelerde farklı etnik grupları hedef aldığı ve onları zorla yerinden ettiği bilinmektedir. Bu uygulamalar, özellikle Ovimbundu ve Bakongo halklarını etkilemiştir. Elisabeth Wood, bu tür etnik temizliği “toplumsal yapıyı yok etmeye yönelik sistematik bir strateji” olarak nitelendirir (Wood, 2006).
3. Cinsel Şiddet ve Kadınlara Yönelik Sistematik Baskı
Cinsel şiddet, Angola iç savaşının bir diğer karanlık yüzünü oluşturmaktadır. Taraflar, kadınlara yönelik tecavüzü bir savaş aracı olarak kullanmıştır. Margot Salomon, “kadın bedenlerinin savaş alanı olarak görülmesi, Angola’daki çatışmaların cinsiyet boyutunu gözler önüne sermektedir” demektedir (Salomon, 2004).
4. Açlık ve İnsani Kriz
Çatışma sırasında tarım alanlarının tahrip edilmesi, mayınların yaygın kullanımı ve yiyecek kaynaklarının yok edilmesi, büyük bir insani krize yol açmıştır. Bu politikalar, sivil nüfusu kontrol altına almak ve düşman grupların lojistik desteğini engellemek için uygulanmıştır. Alex Vines, bu stratejiyi “toplumun yavaş yavaş yok edilmesi” olarak adlandırır (Vines, 1991).
Sorumlular
Angola Soykırımı’nın sorumluları arasında hem yerel aktörler hem de uluslararası güçler bulunmaktadır.
1. MPLA
MPLA, özellikle 1977’deki iç temizleme operasyonları sırasında, muhalif gruplara yönelik şiddetin birincil sorumlusudur. Ayrıca, hükümet güçlerinin çatışma bölgelerinde sivil halka yönelik baskıları da belgelenmiştir.
2. UNITA
UNITA, kırsal bölgelerdeki sivil nüfusa yönelik saldırılar, zorla çalıştırma ve cinsel şiddet gibi uygulamalarla suçlanmaktadır. Özellikle Jonas Savimbi liderliğindeki UNITA, çatışmanın uzamasına neden olan kilit aktörlerden biri olmuştur.
3. Dış Aktörler
ABD, Sovyetler Birliği, Küba ve Güney Afrika, Angola’daki çatışmaların tırmanmasında önemli rol oynamışlardır. ABD ve Güney Afrika, UNITA’yı silah ve mali destekle güçlendirirken, Sovyetler Birliği ve Küba, MPLA’ya askeri destek sağlamıştır. Patrick Chabal, bu durumu “Angola’nın bir ideolojik savaş alanına dönüşmesi” olarak nitelendirir (Chabal, 2002).
Gerçekleşme Süreci
Angola Soykırımı, iç savaşın en yoğun olduğu 1980’li yıllarda doruk noktasına ulaşmıştır. Çatışmalar sırasında yaklaşık 500.000 kişi hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan yerinden edilmiştir. Sivillere yönelik şiddet, hem kırsal hem de kentsel bölgelerde toplumsal yapıyı derinden sarsmıştır.
Michael Newitt, Angola’daki bu süreci “sömürgecilikten kurtuluşun, toplumsal bir felaketle sonuçlandığı bir trajedi” olarak tanımlar (Newitt, 1995).
Uzman Görüşleri
Uzmanlar, Angola Soykırımı’nın hem yerel hem de uluslararası dinamiklerin bir sonucu olduğunu belirtmektedir. Alex Vines, çatışmayı “Angola halkının uzun süreli bir trajediye sürüklendiği bir süreç” olarak değerlendirirken (Vines, 1991), Elisabeth Wood, çatışmanın toplumsal cinsiyet boyutuna dikkat çekmektedir (Wood, 2006). Patrick Chabal, Angola’daki çatışmaları “sömürge sonrası ulus-devletin inşa edilememesinin trajik bir örneği” olarak görmektedir (Chabal, 2002).
Sonuç
Angola Soykırımı, yerel siyasi çatışmaların, sömürgecilik sonrası sorunların ve uluslararası müdahalelerin bir araya gelerek siviller üzerinde yıkıcı etkiler yarattığı bir insanlık trajedisidir. Bu süreç, Angola halkının fiziksel ve toplumsal yok oluşla karşı karşıya kaldığı bir dönemi temsil etmektedir. Soykırımın tarihsel bağlamı ve uluslararası boyutu, modern çatışmaların anlaşılmasında önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Kaynakça
1. Vines, A. (1991). Renamo: Terrorism in Mozambique and Angola. London: James Currey.
2. Chabal, P. (2002). A History of Postcolonial Lusophone Africa. Bloomington: Indiana University Press.
3. Wilson, K. (1992). “Crisis in Angola: Politics and Survival.” African Affairs, 91(364), 5-37.
4. Wood, E. J. (2006). “Variation in Sexual Violence During War.” Politics & Society, 34(3), 307-341.
5. Cahen, M. (1995). Angola: The Unfinished Revolution. London: Palgrave Macmillan.
6. Newitt, M. (1995). A History of Angola. London: Hurst & Company.
7. Hanlon, J. (1996). Peace Without Profit: How the IMF Blocks Rebuilding in Angola. Oxford: James Currey.
8. Salomon, M. (2004). “Gendered Dimensions of War: Angola’s Women in Conflict.” Development Southern Africa, 21(3), 45-70.
9. Bowen, M. L. (2000). The State Against the Peasantry: Rural Struggles in Angola. Charlottesville: University of Virginia Press.
10. Roesch, O. (1992). “The Angolan Conflict and its Impact on Women and Children.” Journal of Modern African Studies, 9(1), 45-59.
11. Tvedten, I. (1997). Angola: Struggle for Peace and Reconstruction. Boulder: Westview Press.
12. Birmingham, D. (2002). Angola: The Rise and Fall of a Nation. Oxford: Oxford University Press.
Bir yanıt yazın