Sefa Yürükel
Kimi ölüler toprakta uyur sessizce.
Kimisi ise ekranların ardında, X ve Zoom’da kasıp kavurarak esasında sadece entell ve dantel masturbasyondalar.
Bunlar gerçekte göründüğü gibi değiller, çok laleler çok kadifeler.
Bayrak sallayan parmak uçlarında,
Sanal cephelerin sahte kahramanları..
Bu X ve Zoom toplantılarının gülleri, Gamberleri,
Atatürk’ü dilinden düşürmez,
Ama gözlerinde ne devrim ateşi ne vatan sevdası var.
Tüketim çılgınlığının bir malzemesi:
Çay bardaklarında, tişört desenlerinde,
Sosyal medyada coşup köpüren sloganlarda,
“Sonsuz minnet!” deyip parmak egzersizi yapan,,
Ama teri vatana değil, yalnız klavyeye damlayanlarmı?.
Bunlar mı Atatürkçü?
Yoksa gözlerinden gözlüğü düşse gerçeği görmeyecek olan,
İlham değil ekran ışığıyla yıkanan,
Halktan kopuk, küçücük sanal evrenlerinde
Üç beş sanal arkadaşla
Kendi hayallerinde devrim yapanlar mı?
Ölüler… Gerçek ölülerdir onlar,
Ama biz mezar taşlarını bile israf etmeyiz üzerlerine.
Onları yazılı tarihe değil,
Tükenmişliğin satır aralarına gömeriz.
Gerçek Vatan Sevdası
Bak, köydeki çiftçinin nasırlı ellerine!
Genç işçinin ter damlalarına!
Yoksul öğrencinin geceler boyu yanmayan lambasına!
Onlar Atatürk’ü bilir,
Onun kavgacı ruhunu kanlarında taşır.
Göstermelik değil, gerçektir sevgileri.
Çünkü onların sevdası gözle değil,
Kalple görülür, alın teriyle yaşanır.
Sokaklar, o gerçek kahramanların vatanıdır.
Orada ekran yok, orada ego yok,
Yalnızca mücadele var.
Şahlanmayı bekleyen bir halkın umudu var.
Yine fakir fukara,
Yine işçi ve köylü,
Yine gençlik!
Çünkü vatanı kurtaracak olanlar
Konforlu köşelerinde oturan sanal ölüler değil,
Sokağa inen, mücadele eden,
Atatürk gibi fedakâr olanlardır.
Bu ölü ruhlar ağzıyla ballandıra ballandıra Atatürk’ü anlatadursun,
Gerçek devrimciler sokakları vatan yapmayı bilir.
Onlar tuzu kuru değil, samimidir.
Çünkü vatana sevgi,
Tüketilmez, satılmaz,
Yaşanır!
Bir yanıt yazın