Emekli ve dar gelirlilerin en önemli iki sorunu var: Birincisi ev kiralarındaki aşırı yükseliş, ikincisi ise her gün artan gıda fiyatları.
Özet:
Kira ve gıda fiyatları çıldırdı.
Her ne kadar bizi yönetenler “Enflasyon düşüyor, pahalılık geri vitese taktı” diyorlarsa da tablo ve çarşı-Pazar bunu yalanlıyor.
Özellikle emekli kesimi enflasyon pahalılık ve yeni gelen zamlara karşı ses yükseltiyor. “Bize verilen sadaka gibi zam cebimize girmeden eridi” diyor. Emekliler geçinemediklerini, ellerine geçen paranın ancak bir hafta 10 gün yettiğini dile getirip “ Geçinebileceğimiz bir para bekliyoruz” diyor.
Pahalılığın ev kiralarında yüzde 50’nin üzerinde olduğunu ve çarşı-pazarın yangın yerine döndüğüne de dikkat çekildi. Ellerine geçen paranın ödeme ve alım gücünün olmadığı da dile getirildi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’da taze meyze-sebze fiyatları ile hizmet enflasyonundaki yıllık artışların manşet enflasyonun (gıda ve enerji gibi emtiaları içeren mal sepetindeki enflasyon) oldukça üzerinde gerçekleştiğini bildirdi.
İTO’nun Ocak ayı meclisinde konuşan Avdagiç, enflasyonun aylık seyrindeki yavaşlamanın Aralıkta belirginleştiğini ve yılın son ayında yüzde 1’e indiğini kaydederek, bu oranın aylık bazda son 5 yılın en düşük aralık enflasyonuna işaret ettiğini belirtti. Bu yılın enflasyon ile mücadelenin kazanıldığı bir sene olması dileğinde bulunan Avdagiç, konu ile ilgili şunları söyledi:
“İki önemli konu var. Taze meyve-sebze fiyatları Aralıkta yüzde 1.65 düşmesine rağmen yıllık fiyat artışının yüzde 70’e dayanması dikkat çekicidir. Aynı şekilde, kira artışının önemli bir etken olduğu hizmet enflasyonunda yıllık artış oranı yüzde 66 ile manşet enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti”
Avdagiç, Türkiye’nin bir an önce tarımsal üretimi artırmak ve gıdada sürdürülebilir fiyat istikrarını tesis etmek zorunda olduğunun altını çizerek, “Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, 2024 yılında dünya gıda fiyatları yüzde 2 düşerken, Türkiye’nin gıda enflasyonunun yüzde 70’lerde kalmasının, geçerli bir izahı olamayacağını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
İTO Başkanı Avdagiç, enflasyonla mücadelede önemli gördükleri bir diğer konunun ise kredi piyasasına yönelik ‘makro ihtiyati kısıtlamaların’ gözden geçirilmesi olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:
“Yüksek kredi maliyetlerinin enflasyonist etkisi dikkate alınarak selektif bazda yeniden gözden geçirilmesinin bu süreçte önemli bir işlev göreceğine inanıyoruz. Merkez Bankasının bu kapsamda KOBİ’ler için aylık kredi artış hızına ilişkin limitini yukarı çekmesini olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Kredi koşullarının daha da iyileştirilmesine yönelik olarak, özellikle üretim, yatırım ve ihracata sağlanacak kredilerin ticari krediler içinde ayrı bir kategoride değerlendirilmesini ve maliyetlerini aşağı çekecek düzenlemelere tabi tutulmasının gereklilik olduğunu da belirtmek isteriz.”
Bir yanıt yazın