İzlediği politikalar ile fiilen BOP için çaba gösteren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde izlediği söylemler ve Abdullah Öcalan’ın affını isteyen çıkışları, Türkiye’nin vatansever kesimlerinin; subayların, polislerin, şehit ailelerinin ve siyasi liderlerin, aydınların, gazetecilerin ve STK’ların sert muhalefetiyle karşılaşmıştır. Bahçeli’nin geçmişte terörle mücadeledeki iddialı söylemlerinden geriye dönerek, terör örgütü liderini hapisten çıkarma ve af talebi gibi ifadelerle gündeme gelmesi kamu vicdanında büyük bir yara açmıştır. Bu duruma tepki gösteren kesimlerin tehditlerle susturulmaya çalışılması ise demokrasinin ve siyasetin kabul edemeyeceği bir barbarlıktır.
Eleştiriye Tehdit ile Yanıt Vermek Kabul Edilemez
MHP’nin lider kadrosu ve Ülkü Ocakları Başkanları, Bahçeli’nin politikalarına yönelik haklı eleştiriler karşısında tehdit diline sarılmış ve adeta bir korku iklimi yaratmaya çalışmıştır. Bu tehditler, demokratik tartışma ortamına zarar verdiği gibi, Türk Ceza Kanunu’na göre de suç teşkil etmektedir. Bir siyasi partinin, eleştirileri bastırmak için tehdit diline başvurması MHP nin demokratik siyasetteki çöküşüdür.
Şehit Ailelerinin ve Halkın Tepkisi Meşrudur
Türkiye, terörle mücadelede binlerce şehit vermiş bir ülkedir. Bu nedenle Abdullah Öcalan gibi bir terör örgütü liderinin affı ya da siyasi platformlarda yer alması fikri, halk tarafından şiddetle reddedilmektedir. Şehit aileleri ve vatansever kesimlerin Bahçeli’nin bu BOP çu politikalarına karşı duruşu meşru bir tepkidir. MHP’nin, halkın bu demokratik hakkına tehditlerle yanıt vermesi ise kabul edilemez bir tutumdur.Suçtur. Ahlaki ve meşru değildir.
Siyasi Partiler Mafya Gibi Davranamaz
MHP, bir siyasi parti olarak demokratik değerler çerçevesinde davranmakla yükümlüdür. Ancak tehditkâr söylemleri ve baskıcı tavırları, partiyi bir mafya yapılanması gibi göstermektedir. Siyaset, tehdit değil, çözüm üretme sanatıdır. Hiçbir siyasi oluşum, halkın eleştirilerini susturmak için tehdit diline başvuramaz.
Milyonlar Susturulamaz
Bahçeli’nin politikalarına karşı çıkan milyonlarca insan, halkın ortak vicdanını ve demokrasinin sesini temsil etmektedir. Bu ses ne tehditlerle ne de baskılarla susturulabilir. MHP’nin izlediği tehdit politikaları, halkın demokratik tepkisini daha da artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Sonuç olarak, MHP’nin saldırgan ve tehditkâr tavrı terk ederek demokratik siyasete geri dönmesi şarttır. Eleştiri, demokrasinin en temel taşıdır ve susturulamaz. Tehditlerle halkı, siyasi partileri, siyasi liderleri, aydınları, gazetecileri ve STK’ları sindirmeye çalışanlar, milletin iradesi ve adalet karşısında kaybetmeye mahkûmdur.