DİN Tek; TANRI Tek

DİN Tek; TANRI Tek;
Son Kitabı KUR’AN da;
HAK için; Öğüt ve Uyarı için!

(İbrahim,52)”Kur’an, kendisiyle uyarılmaları, Allah’ın ancak bir tek ilah-Tanrı olduğunun bilinmesi ve sağlıklı düşünen akıl sahiplerinin öğüt almaları için tüm insanlara yönelik çağrıdır-tebliğdir-bildiridir!”

(Şûra,13)”Ey Muhammed! Daha önce Nuh’a, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya öğütlediğimiz dinin aynısını şimdi de sana vahyediyoruz. Bu dini, sizin için ilke haline şöyle getirdik, ‘Dini dosdoğru uygulayın, rivayetler uydurarak, onda bölünüp fırkalara-ayrılığa düşmeyin!’ ”

(Âli İmran,64)”De ki, ‘Kitaplılar (Yahudiler ve Hristiyanlar)! Bizimle sizin aranızda ortak bir ilkeye gelin. Allah’tan başkasına kul olmayalım. Allah’a aracı ile ulaşmayalım. Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ın yanı sıra, birilerini her emrine kayıtsız şartsız itaat edilen efendiler ve Rabler edinmeyelim!’ ”

Dinler savaşı;
TANRI katında TEK olan DİN’in paramparça edilmişliğinin sonucu!
Yahudi, Hıristiyan, Müslüman,…
gibi farklı din kimlikleriyle;
haredi, ortodoks, katolik, protestan, alevi, sünni gibi mezheplerle; mormon, evanjelik, mevlevi, bektaşi, nurcu,… gibi tarikatlarla
sürüp gidiyor bu parçalanmışlık!???

(Âli İmran,103)”Ve topluca Allah’ın ipi Kur’an’a sımsıkı bağlanın ve bölünüp parçalanmayın!”

Bu parçalanmışlıklar;
‘böl, parçala, yönet’
sömürü düzenlerinin işi!

Tüm insanlığı özgür yaratan TANRI,
gücün, güçlünün, otoritenin, malın-mülkün, paranın, sermayenin tüm sömürü sistemlerinin, zorbaların iktidar olmamaları için,
KUR’AN’da bakın neler söylüyor!

“ALLAH’tan başka otorite yoktur.”
(Sad,65)
“Güç, yalnızca ALLAH’a aittir.”
(Kehf,39)
“Mülk ALLAH’ındır.”
(Fâtır,13)
Bu ayetlerin;
‘ALLAH’ındır, ALLAH’a aittir’
dediği her şey,
özgür ve eşit yarattığı
tüm insanlar için değil mi?!!!

Artık;
KUR’AN’ın,
KUR’AN’ın dininin esas derdinin
HAK, ADALET, ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK olduğu; tapınaklar, kiliseler, havralar, camiler, hahamlar, rahipler, imamlar
olmadığı bilinmeli değil mi?!

Evrensel barış, hak sistemi
İslam’a iftiralar
KUR’AN’ın indiği dönemde başlamış ve TANRI peygamberini,
bu iftiracılara;
putlar üzerinden din pazarlayan,
fuhuş ticareti yapan,
tefeci, HAK yiyici, insan köleleştiren
zorba, zalim iktidar sahiplerine karşı
Ayetleriyle uyarmış!

(Mâide,48)”Ey Muhammed Peygamber! Sana da, daha önceki kitapları-Tevrat ve İncil’i doğrulayan, o kitapların yerine geçen bu Kur’an’ı, gerçekleri kapsayıcı olarak indirdik! Artık Allah’ın sana indirdiği hükümler-yasalar doğrultusunda karar ver! Sana gelen Hak’tan-kitaptan uzaklaşıp onların yalan beyanlarına uyma!”

KUR’AN; Tevrat ve İncil’de,
din adamlarının(?!) çıkarları doğrultusunda yaptıkları tahribatları da ayet, ayet düzeltir! Bu yüzden diğer kutsal kabul edilen metinlerin doğruluğunu test etmek,
ancak KUR’AN ile mümkündür!

(İbrahim,4)”Biz görevlendirdiğimiz her elçiye ayetlerimizi, kendi halkının ana diliyle gönderdik ki halkı, elçilerin tebliğ ettikleri ayetleri anlayabilsin.”

(Mâide,49)”Ey Peygamber! Allah’ın indirdiği Kur’an ile aralarında karar vermelisin. Onların keyfine-yalan beyanlarına uyma! Allah’ın sana indirdiği Kur’an’ın bir kısmından seni yanıltmalarından sakın.”

(Mü’minun,70)”Elçinin cinlerden esinlenen biri-deli olduğuna mı karar verdiler? Hâlbuki elçi, onlara hakkı getirmişti. Fakat onların çoğu haktan-Kur’an’dan hoşlanmıyorlar.”

(Meryem,97)”Biz bu Kur’an’ı, Allah’a ortak koşmaktan sakınanları müjdelemen ve insanları uyarman için senin ve kavminin diliyle-senin dilinde göndererek kolaylaştırdık.”

(Kamer,17,22,32,40)”Yemin olsun ki, biz, Kur’an’ı öğüt için kolaylaştırdık. Var mı öğüt alan?”

TANRI, Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık derken, hem de aynı sûrede 4 kez vurgu üstüne vurgu yaparken; hâlâ anlaşılmaz bir kitap olduğunun iddia edilmesi
çok acımasızca, haksızca
KUR’AN’a iftira değil mi?

(Âli İmran,7)”Allah Kur’an’ı indirdi, Ondaki öğretilerin ana temeli olan bazı ayetler muhkemdir ki;
açık anlamlı olup anlamları kesindir-her okuyan aynı şekilde anlar-açık seçik herkes tarafından kolaylıkla anlaşılır.”

(En’am,65)”Bak, iyice anlasınlar diye, ayetlerimizi inceden inceye-nasıl her yönüyle açıklıyoruz!”

(Kasas,87)”Sana ayetlerimiz indirildikten-vahiyden-Kur’an’dan sonra sakın seni Allah’ın ayetlerinden saptırmasınlar. Sen sadece Rabbine çağır-davet et ve sakın aratanrıcılardan-Allah’tan başka varlıklara tanrısal güçler ve nitelikler yakıştıran-Allah’a ortak koşanlardan olma!”

Muhteşem, muazzam, mükemmel öğütler ve HAK sınırları konusunda müthiş uyarılarla dolu
KUR’AN’a karşı, İSLAM’a karşı yapılan yalan beyanlar, iftiralar;
insanlığın en büyük ayıbı ve de üstelik en büyük kaybı değil mi?!

İSLAM’a yapılan iftiraların belki de en kötüsü; ellerinde kılıçla, silahla
din yayma savaşı veren(?!)
radikal dinci teröristlerin,
İslam’ı alet ederek
kendi sapkın şirk dinleri-inançları için, vahşice insan katletmelerine, köle pazarlarında kadın ticareti yapmalarının adına
cihad(?) demeleridir!
Ortadoğuyu kan gölüne çeviren bu ilkel, vahşilerin savaşı, dünya sömürü düzeni emperyalizme hizmet amacıdır, aracıdır!
‘Cihad’ asla değildir!
KUR’AN’da ki evrensel barış, ahlak ilkeleri yasası İslam’da cihad;
evrensel barış, ahlak ilkelerin hayata geçirilmesi için insanoğlunun
ilim, bilim, bilgi, sanat yoluyla ilerlemesi, olanca gücüyle mücadele etmesi demektir.
KUR’AN’da savaşlar için
kullanılan kelimeler;
‘kıtal’ ve ‘muharebe’dir.
Peygamberin tüm savaşları savunma amaçlıdır;
zalim müşriklerin saldırılarından korunmak içindir!
Üstelik bu savunma savaşları da TANRI izniyledir! Ayetle sabittir!
(Hac,39)”Ortak koşucu Arapların zulüm ve işkencelerine katlananlara, savaş izni verilmiştir.”

(En’am,144)”Hiçbir ilahi bilgiye dayanmadan-cahilce-ilim dışı bir şekilde insanları şaşırtmak-doğru yoldan saptırmak için kendi uydurduğu yalanları Allah’a yakıştıran-Allah’a iftira edenden daha zalim kim olabilir?”

Artık;
TANRI’nın, KUR’AN’ın, İSLAM dininin esas, tek derdinin;
HAK, Barış, Adalet, Özgürlük, Eşitlik olduğu bilinmeli, tüm iftiralara karşı temizlenmeli, korunmalı değil mi?!

HAK, Barış, Adalet, Özgürlük, Eşitlik
savaşçısı Atatürk barış için,
‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ derken;
tüm dünyada Barış’a hizmet,
Cumhuriyet için,
‘kimsesizlerin kimsesi’ derken de;
tarikat, cemaat, köy ağalarının kendilerine bağlayıp,
köle yaptıkları
tüm hakkı yenmişler için Cumhuriyet ile, devrimleri ile;
hakları yenenlerin
HAK’larını teslim, özgürlük, eşitlik
mücadelesi vermedi mi?!

Sonuçta; KUR’AN’ın
HAK, Barış, Adalet, Özgürlük, Eşitlik
ilkeleri, öğüt ve uyarıları bilinmediğinden;
Cumhuriyet rejimi ile kurulmuş;
insana (sözde) hizmet amaçlı tüm kurum, kuruluşlara bir bakın!
Nasıl da kamu HAKları yeniyor!
İnsanların paralarının EMANET edildiği, devlet idaresi, bürokrasisi, meclisi, belediyeleri, sendikaları, vakıfları, dernekleri,…..
hemen hepsinde bir
saltanat yok mu?!
Yönetim kadrolarının;
son model özel araçları,
emrinde! çalışanlar,
ultra lüks döşenmiş makam odaları,
ödenekler, harçlar, sınırsız, kontrolsüz, denetimsiz harcanan EMANET! edilmiş paralar,….!
Hiç yönetim kadrosundan birinin
bunlardan feragat ettiğini
gördünüz, duydunuz mu?!

(Nisa,29)”Birbirinizin mallarını haksız yollarla-haksızca yemeyin!”

(Tegabün,3)”Allah, gökleri ve yeri HAK ile oluşturdu.”

(Zuhruf,78)”Yemin olsun, size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz haktan Kur’an’dan hoşlanmıyorsunuz.”

(Nisa,105)”Ey Peygamber! Biz sana, hakkı-gerçeği içeren bu Kur’an’ı, insanlar arasında Allah’ın istediği doğrultusunda karar veresin diye hak olarak indirdik. Hak’kı gözet ve sakın hainlerden yana olma!”

(Ra’d,1)”Rabbinden sana indirilen bu Kur’an, Hak’tır-hakkın tâ kendisidir.”

DİN Tek; TANRI Tek;Son Kitabı KUR’AN da;HAK için; Öğüt ve Uyarı için! - sunset gunes gunbatimi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir