Ülkemizde yaşanan siyasi gelişmelerin neden ve sonuçlarını defalarca burada paylaştık.Elbette bilgi kazanımı açısından değerli olduğundan hiçbirimizin şüphesi yoktur.
Artık takke düştü, kel göründü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli ve aveneleri kendilerine verilen görevi, gözümüzün içine baka baka alenen yapmaya devam ediyorlar. İpi dışarda olan satılmış medya piyonları aracılığıyla, bu gelişmeleri ballandıra ballandıra anlatmaya devam ediyorlar.
İktidar ve muhalefet partilerinden bir ikisi dışında DEM partisinin sözcülerine randevu vermekten büyük onur duyduklarını biliyoruz.
Öyle ki DEM Eş Başkanı Hatimoğulları: “Ya barışı inşa edeceğiz ya da her yer Gazze olacak” tehdidine sessiz mi kalacağız.
Siyasi partilerden İyi Parti ve Zafer partisi dışında, bu gelişmelere tepki veren bir mecra malesef görünmüyor.
Öyle ki şehit Aileri ve Gaziler derneklerinin kurumsal olarak dahi sesleri çıkmıyor.
Gazi M.Kemal Atatürk diyor ki ;
– “Ulus yorgun ve yoksul bir durumda…”
– “Hükümet, güçsüz, onursuz, korkak…”
– “Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış…”
– “Başsız kalmış olan ulus, karanlık ve belirsizlik içinde, olup bitecekleri bekliyor.”
– “Komutanlar ve subaylar, genel savaşın bunca sıkıntı ve güçlükleriyle yorgun, yurdun parçalanmakta olduğunu görmekle yürekleri kan ağlıyor, kurtuluş yolu aramakta…”
– “Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmış, son olarak, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmakta…”
“Böyle bir ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyidir.”
– “Öyleyse, ya bağımsızlık, ya ölüm!..”
O eşsiz liderin, günümüzün sandıktan çıkmış siyasi muktedirlerini disiplinsize edecek temel sorumluluklarını vurgulayarak ders veren uyarısıyla yazımızı taçlandıralım:‘’ Bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur’’.
● Bütün ümidim gençliktedir.
● Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
● Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.
● Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.
● Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
● Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet’e sahip çıkmak, Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ruhu korumaktır. Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz…
Siz kıymetli arkadaşlarımızın desteğiyle bir yol haritası belirleyip, tepkilerimizi yüksek perdeden kamuoyuna duyurmalıyız.
Saygılarımla
Türkan Doğru Aksoy
Gap Ailesinin Kıymetli Mensupları ! – TÜRKAN DOĞRU AKSOY
/ TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Bir yanıt yazın