Sırrı Süreyya Önder’in “Allah’ın devleti” kavramı üzerinden Cumhuriyet Devrimi’ne ve Kemalist modernleşme hamlesine yönelik saldırısı, aslında yalnızca onun kişisel bir görüşü değil, Kürt etnik Milliyetçi unsurlarının genel paradigmasının da bir yansımasıdır. Önder’in bu sözleri, hem tarihsel olarak feodalizmin tasfiyesine hem de Aydınlanma Devrimleri’nin devrimci ruhuna bir saldırıdır.
Tarihsel Arka Plan: Demokratik Devrimler ve Cumhuriyet
Tarih, sınıf mücadelelerinin tarihidir. Feodal düzenin yerini modern burjuva devletlerinin alması, insanlık tarihinde büyük bir dönüm noktasıdır. Bu devrimci süreç, esas olarak Amerikan ve Fransız Devrimi’yle başlamış ve bütün dünyayı etkisi altına almıştır. Burjuva devrimleri, feodal devletleri yıkarak, Allah’ın devleti fikrini tarihe gömmüş ve yerine yurttaşların eşit haklarla var olduğu politik toplumları kurmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleşen Kemalist Devrim de bu tarihsel sürecin en önemli halkalarından biridir. Mazlum milletler içinde, ilk kez İslam coğrafyasında bir ulus-devlet yaratılmış ve laiklik ilkesi, devrimin temellerinden biri olmuştur. Kemalist Devrim, feodal ağalık düzenini yıkarak, özellikle kadın hakları, eğitim ve hukuk alanlarında büyük reformlar yapmış ve devleti, dinin tahakkümünden kurtarmıştır.
Sırrı Süreyya Önder’in, Kemalist Devrim’in “Allah’ı her alandan silmesi”ne duyduğu tepki, yalnızca tarihsel gerçeklerden uzak değil, aynı zamanda gericilikle iç içe bir perspektifin yansımasıdır.
Referanslar:
• Hobsbawm, Eric. The Age of Revolution: 1789-1848.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Mango, Andrew. Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey.
Sırrı Süreyya’nın Sözlerinin İdeolojik Arka Planı
Sırrı Süreyya Önder, Kemalist Devrim’e saldırırken, feodal düzeni ve dinci gericiliği savunan bir tutum sergilemektedir. Şu sözleri dikkat çekicidir:
“Bu ülkenin yenisi kurulurken şöyle olmuş: Allah, her alandan haşa silinirken, devlet kendisini Allah’ın yerine koymuş.”Bu ifadede “haşa” kelimesinin kullanımı, gerici bir perspektifin göstergesidir. “Haşa”, İslam hukukunda Allah’ın varlığına ya da iradesine karşı bir durumu reddetmek için kullanılan bir ifadedir. Önder’in bu kelimeyi Kemalist Devrim bağlamında kullanması, Cumhuriyet’in laikleşme sürecini din düşmanlığı olarak çerçevelemekte ve dindar kitlelere gerici bir çağrı yapmaktadır.
Bu tür söylemler, yalnızca Önder’in kişisel görüşü değil, aynı zamanda Kürt etnik milliyetçi söylemlerinin ideolojisini yansıtır. Abdullah Öcalan’dan Selahattin Demirtaş’a kadar, bu ayrılıkçı terörist örgütün tüm liderleri, İslamcılıkla uzlaşmayı ve feodal zihniyeti yeniden üretmeyi bir strateji olarak benimsemiştir.
Referanslar:
• Öcalan, Abdullah. Demokratik Uygarlık Manifestosu.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları.
Kürt Etnik Milliyetçiliğinin İdeolojik Çıkmazı
Kürt Etnik Milliyetçi unsurları, tarihsel olarak devrimci Cumhuriyet karşısında ezilmiş bir ideolojidir. Bu eziklik, onları, Cumhuriyet’in karşısında gerici unsurlarla ittifak yapmaya yöneltmiştir. Örneğin, Şeyh Said isyanında feodal ve dinci unsurlarla birleşen Kürt Etnik Milliyetçileri, Aydınlanma Devrimi’ne karşı açıkça cephe almıştır.
Bugün de bu geleneğin sürdüğünü görmekteyiz. Kürt Etnik Milliyetçi unsurları, BOP Türkiye şubesi’nin iki sac ayağını oluşturan AKP-MHP koalisyonuyla yaptığı örtük ve açık işbirliklerinde, Sünni İslamcı bir paradigma üzerinden şekillenmekte ve bu paradigmada Osmanlı’ya özlemi öne çıkarmaktadır.
Referanslar:
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Ahmed, Nafeez. The War on Truth: 9/11, Disinformation and the Anatomy of Terrorism.
• Cope, Zachary. The Ottoman Empire and Its Successors, 1801-1927.
BOP ve Kürt Etnik Milliyetçiliği
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Batı’nın bölgedeki hegemonya arayışlarının bir parçasıdır. Bu projede, dinci unsurların ve etnik milliyetçiliğin manipülasyonu, önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Sırrı Süreyya Önder ve benzerlerinin bu projede oynadığı rol, açıkça ortadadır.
BOP, bölgeyi mikro-devletlere bölerek Batı’nın kontrolünü kolaylaştırmayı hedefler. Kürt Etnik Milliyetçiliği, bu stratejinin bir aracı olarak kullanılmaktadır. Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, sol bir söylemle ortaya çıkmalarına rağmen, BOP’un paradigmasına hizmet eden bir çizgide hareket etmektedir.
Referanslar:
• Chomsky, Noam. Hegemony or Survival: America’s Quest for Global Dominance.
• Ahmed, Nafeez. The War on Truth: 9/11, Disinformation and the Anatomy of Terrorism.
• Dersan, Emre. Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye.
Sol ve Cumhuriyetçiler İçin Uyarılar
Sırrı Süreyya Önder ve benzerleri, solculuk maskesi altında gerici bir ideoloji savunmaktadır. Bu figürler, yalnızca Cumhuriyet Devrimi’ne değil, aynı zamanda Aydınlanma’nın tüm kazanımlarına düşmandır. Sol ve Atatürkçü kesimler, bu tür figürlerden uzak durmalı ve devrimci kazanımları savunmak için kararlı bir duruş sergilemelidir.
Cumhuriyet Devrimi’nin yarattığı laiklik ve modernlik ilkeleri, sadece Türkiye için değil, bütün insanlık için tarihsel bir ilerlemedir. Sırrı Süreyya Önder ve benzerlerinin söylemleri, bu kazanımları itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Ancak bu çabalar, devrimci halk sınıflarının mücadelesi karşısında her zaman başarısızlığa mahkûmdur.
Referanslar:
• Hobsbawm, Eric. The Age of Revolution: 1789-1848.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Chomsky, Noam. Hegemony or Survival: America’s Quest for Global Dominance.
• Mango, Andrew. Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey.
• Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları.
Bu tür figürler, BOP memurlarıdır ve kimseye yar olmazlar; sadece Cumhuriyet Devrimi ve Türk ulusuna düşmanlık ederler. Devrimci safların, bu nankörlerden ve düşmanlardan uzak durması bir zorunluluktur.
Kemalist Devrimin Devrimcilik İlkesi ve Gericilikle Mücadele
Cumhuriyet Devrimi, yalnızca bir ulusun bağımsızlığını kazanmasıyla sınırlı değildir; aynı zamanda, o ulusu modern dünyada saygın bir yer edinebilmesi için yeniden inşa eden köklü bir toplumsal dönüşümdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimcilik ilkesi, bu dönüşümün sürekliliğini sağlamak için benimsenmiştir.
Sırrı Süreyya Önder ve benzeri figürlerin, devrimcilik ilkesine karşı düşmanlıkları, devrimden beslenen kazanımları yıkmayı amaçlamaktadır. Devrimcilik ilkesi , Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleştirilen devrimlerin temel taşıdır ve tarihsel bağlamda feodal düzeni tasfiye ederek modern bir ulus-devlet inşa etme iradesini yansıtır. Ancak bu tarihsel kazanımlar, gerici unsurların ve ayrılıkçı ideolojilerin sürekli hedefi olmuştur. Bu Önder gibi figürler, modernleşmeye ve laikliğe karşı çıkan, tarihsel olarak feodal yapıları ve dinci söylemleri savunan bir çizgiyi temsil etmektedir.
Cumhuriyet’in Aydınlanma Yolu
Cumhuriyet Devrimi’nin laiklik, kadın hakları, eğitim reformları ve halkçılık gibi unsurları, Türkiye’yi feodal yapıdan kurtarmış ve çağdaş bir toplum düzenine taşımıştır:
1. Laiklik: Din ve devlet işlerinin ayrılması, bireylerin özgürlüğünü ve eşitliğini sağlamıştır.
2. Kadın Hakları: Türk Medeni Kanunu ile kadınlar, modern yurttaş statüsüne kavuşmuş, toplumsal eşitlik sağlanmıştır.
3. Eğitimde devrim : Bilimsel düşünce ve laik eğitim anlayışı, toplumsal dönüşümün anahtarı olmuştur.
4. Ulus Devlet İnşası: Osmanlı’nın ümmetçi yapısından, yurttaşlık temelli bir ulus-devlete geçiş sağlanmıştır.
Gerici Paradigma ve Kürt Etnik Milliyetçiliği
Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, Cumhuriyet’in bu tarihsel kazanımlarını hedef alarak, gerici bir paradigmayı savunmaktadır. Bu ideolojik duruşun temel unsurları:
• Feodal Zihniyetin Savunusu: Kürt etnik milliyetçiliği, tarihsel olarak feodal yapılar ve dinî gericilikle iş birliği içinde olmuştur.
• Laiklik Karşıtlığı: Cumhuriyet Devrimi’nin laik karakterine düşmanlık, bu zihniyetin ortak paydasıdır.
• Etnik Ayrılıkçılık: Etnik temelli siyaseti öne çıkararak sınıfsal mücadeleyi göz ardı eder.
Bu tür figürler, yalnızca Cumhuriyet Devrimi’ne değil, aynı zamanda evrensel Aydınlanma değerlerine de meydan okumaktadır.
Devrimci Mücadelenin Sürekliliği
Cumhuriyet’in Aydınlanma değerlerini savunmak, tarihsel bir zorunluluktur. Sol ve Atatürkçü hareketler, bu tür gerici ve bölücü figürlere karşı ideolojik bir mücadele yürütmelidir. Tarih, ilerici değerlerin, gerici zihniyetler karşısında zafer kazanacağına dair sayısız örnekle doludur.
Devrim, yalnızca geçmişin kazanımlarını savunmak değil, aynı zamanda geleceği inşa etme kararlılığıdır. Cumhuriyet Devrimi’nin laik, çağdaş ve özgürlükçü ilkeleri, her türlü gerici ve bölücü söylem karşısında halkın rehberi olmaya devam edecektir.
Bu devrimler, sadece Türkiye için değil, tüm mazlum milletler için bir model oluşturmuştur. Sırrı Süreyya Önder gibi figürlerin bu devrimlere karşı gerici bir pozisyonda bulunmaları, halkı yeniden feodalizmin ve dinci bağnazlığın kollarına itme çabasıdır.
Referanslar:
• Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Köymen, M. Akif. Türkiye’de Aydınlanma ve Devrim Süreci.
Sırrı Süreyya ve Sol Maskesi Altında Gericilik
Sırrı Süreyya Önder’in kendisini “solcu” bir figür olarak lanse etmesi, halkı yanıltmaya yönelik bir stratejidir. Ancak solculuk, tarih boyunca laikliği ve özgürlüğü savunan bir ideolojidir. Önder gibi figürler, solun tarihsel bağlamına tamamen aykırı bir şekilde, devrimcilik yerine gericiliği savunmaktadır.
Solculuğun Temel İlkeleri:
1. Anti-Emperyalizm:
Sol, her zaman emperyalizme karşı mücadeleyi savunur. Ancak Önder’in açıklamaları, BOP gibi emperyalist projelerle uyumlu bir çizgi sergilemektedir.
2. Halkçılık ve Eşitlik:
Sol, halkın çıkarlarını savunur ve sınıf farklılıklarını ortadan kaldırmayı hedefler. Ancak Önder, feodal yapıları ve dinci gericiliği savunarak halkın eşitlik mücadelesine zarar vermektedir.
3. Laiklik:
Laiklik, özgürlüklerin ve bireyin eşitliğinin teminatıdır. Önder’in laiklik karşıtı söylemleri, solun bu temel ilkesiyle çelişmektedir.
Referanslar:
• Marx, Karl. Manifesto of the Communist Party.
• Lenin, Vladimir Ilyich. State and Revolution.
• Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları.
Kürt Etnik Milliyetçiliği ve Feodal Bağnazlık
Kürt ayrılıkçı etnik milliyetçi ( micro milliyetçilik) söyleminin unsurlarının ideolojisi, Aydınlanma’dan ve demokratik devrimlerden en az 300 yıl geridedir. Cumhuriyet Devrimi’nin getirdiği laiklik, kadın hakları ve yurttaşlık temelli hukuk anlayışına karşı duyulan bu eziklik, Kürt etnik milliyetçiliğinin gerici karakterini açıkça ortaya koymaktadır.
Kürt etnik milliyetçi unsurlar, devrimci modernite yerine Osmanlı’nın feodal yapısını ve onun dinî unsurlarını model almıştır. Bu nedenle, Kemalist Cumhuriyet’i bir “zorbalık rejimi” olarak gören bu anlayış, Şeyh Said gibi Cumhuriyet düşmanlarını kutsar, Said Nursi gibi gerici figürleri savunur. Kürt Etnik Milliyetçi unsurlar bu yüzden , tarihsel olarak, feodal unsurlarla iş birliği yaparak Cumhuriyet Devrimi’ne karşı mücadele etmiştir. Bu unsurların tarihsel kökenleri, özellikle Şeyh Said isyanı ve Ağrı isyanı gibi, feodal ve dinci unsurlara dayanır.
BOP ile İdeolojik Kesinlik
Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) bölgede yaratmak istediği “ılımlı İslam” projesinin birer aracıdır. Bu tür söylemler, hem AKP’nin Neoliberalizm’den beslenen İslamcı politikaları hem de Batı’nın bölgedeki hegemonya arayışları için mükemmel bir zemin hazırlar. Önder’in ve Kürt etnik milliyetçiliğinin Osmanlı’ya duyduğu özlem, Atatürk’ün devrimci mirasına düşmanlıkla birleşerek Batı’nın çıkarlarına hizmet eden bir retorik oluşturur.
Kürt Etnik Milliyetçiliğinin Cumhuriyet Karşıtlığı:
1. Şeyh Said İsyanı:
Bu isyan, Cumhuriyet Devrimi’nin laiklik ilkesine ve ulus-devlet yapısına karşı dinci ve feodal unsurların birleştiği bir ayaklanmadır.
2. Dersim Olayları:
Feodal yapının korunmasını hedefleyen bu olaylar, modernleşme karşıtı bir başkaldırıyı temsil etmektedir.
3. Modern Kürt Etnik Milliyetçiliği:
Bugün de Kürt Etnik Milliyetçi unsurları, etnik temelli bir siyaseti savunarak sınıf mücadelesini göz ardı etmekte ve emperyalizmin çıkarlarına hizmet etmektedir.
Referanslar:
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Aydemir, Şevket Süreyya. Tek Adam.
• Öztürk, Cemil. Türkiye’nin Toplumsal Yapısı.
Devrimcilik Kararlılığıyla Gericiliğe Karşı Mücadele
Sırrı Süreyya Önder gibi figürlerin Cumhuriyet Devrimi’ne ve laiklik ilkesine saldırıları, devrimci hareketin kararlılığı karşısında etkisiz kalacaktır. Sol, devrimci kimliğini koruyarak, bu tür gerici söylemlere karşı açık bir tavır almalıdır.
Cumhuriyet Devrimi, sadece Türkiye için değil, tüm mazlum milletler için bir ilham kaynağıdır. Bu devrimi savunmak, insanlık tarihine olan sorumluluğun bir parçasıdır. Sırrı Süreyya Önder ve benzeri figürler, devrimin karşısında saf tutmuş olsa da halkın ilerleme mücadelesi devam edecektir.
Referanslar:
• Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk.
• Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Hobsbawm, Eric. The Age of Revolution: 1789-1848.
• Lenin, Vladimir Ilyich. State and Revolution.
Devrim, sonsuz bir mücadeledir; bu mücadelede halkın bilinçli desteği ve tarihsel gerçeklerin savunulması, her türlü gerici figüre karşı zaferin garantisidir.
Cumhuriyet Devrimi’nin Aydınlanma Yolu ve Gerici Paradigma
Cumhuriyet Devrimi’nin temel hedeflerinden biri, halkı feodal düzenin köhne zihniyetinden kurtarıp çağdaş, akılcı ve özgür bireyler haline getirmektir. Bu bağlamda, Cumhuriyet’in Aydınlanmacı çizgisi, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önemli bir model olmuştur. Ancak bu devrimin karşısında konumlanan Sırrı Süreyya Önder ve benzerlerinin savunduğu paradigmalar, tam anlamıyla gerici bir niteliğe sahiptir.
Aydınlanma ve Cumhuriyet Devrimi’nin Kazanımları
1. Bireyin Özgürleşmesi:
Cumhuriyet, bireyi özgürleştirmiş, kulluk zihniyetine son vererek modern yurttaşlık bilincini inşa etmiştir. Atatürk’ün devrimleri, bireyi, feodal bağnazlıktan ve dinin toplum üzerindeki hegemonyasından kurtarmayı amaçlamıştır.
2. Evrensel Değerler:
Cumhuriyet’in laik ve demokratik yapısı, insan hakları ve özgürlük gibi evrensel değerlerin Türkiye’de kök salmasını sağlamıştır. Bu kazanımlar, Aydınlanma hareketinin bir devamı olarak değerlendirilebilir.
3. Toplumsal Eşitlik:
Feodal düzenin ayrımcı yapısı yerine hukuk önünde eşitliği savunan Cumhuriyet, sınıf farklılıklarını ortadan kaldırma yolunda büyük bir adım atmıştır.
Ancak, bu kazanımları küçümseyen ve geriye çekmeyi hedefleyen bir zihniyetin varlığı, bugün bile karşımızda durmaktadır. Bu zihniyet, tarihten ders almak yerine, geçmişin karanlık ideolojilerini yeniden topluma dayatmaya çalışmaktadır.
Gerici Paradigmanın Temel Unsurları
1. Feodal Özlemler:
Sırrı Süreyya Önder ve benzeri figürler, Kürt Etnik Milliyetçiliği adı altında feodal yapıların korunmasını savunmakta, laiklik karşıtı bir söylem geliştirmektedir.
2. Dinci Sentezler:
Önder’in laiklik karşıtı açıklamaları, dinin toplumsal ve siyasi alanda yeniden hâkim kılınmasını hedefleyen bir zihniyetin göstergesidir. Bu, Cumhuriyet Devrimi’nin tam zıttı bir yaklaşımdır.
3. Emperyalizme Hizmet:
Bu figürler, emperyalist projelerle (örneğin BOP) uyumlu söylemleriyle, halkın gerçek sorunlarını görmezden gelmekte ve dış güçlerin çıkarlarına hizmet etmektedir.
Referanslar:
• Hobsbawm, Eric. The Age of Revolution: 1789-1848.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
• Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları.
• Aydemir, Şevket Süreyya. Tek Adam.
BOP Ajanlarının Rolleri: Sol ve Devrimcilik Üzerine Tehdit
Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, yalnızca laiklik karşıtı söylemleriyle değil, aynı zamanda emperyalizmin “Büyük Ortadoğu Projesi” (BOP) bağlamında oynadıkları rollerle de dikkat çekmektedir. Bu roller, hem devrimcilik ilkesine hem de Atatürkçü düşünceye açık bir tehdit oluşturmaktadır.
BOP ve Bölge Politikaları
1. Bölgesel Bölünme Politikaları:
BOP, Ortadoğu’yu küçük ve yönetilebilir parçalara bölmeyi hedefleyen bir projedir. Bu proje kapsamında, etnik ve mezhepsel ayrılıklar kışkırtılarak bölge halklarının birliği bozulmaktadır.
2. Kürt Etnik Milliyetçiliğinin Kullanılması:
BOP, Kürt Etnik Milliyetçiliği üzerinden bölgeyi şekillendirmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda, Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, BOP’un ideolojik söylemini güçlendiren bir işlev görmektedir.
3. Cumhuriyet’e Düşmanlık:
Atatürk’ün anti-emperyalist mirası, BOP’un hedefleriyle çeliştiği için hedef alınmaktadır. Cumhuriyet’in laik ve bağımsız yapısı, emperyalist projelerin önündeki en büyük engeldir.
BOP’un Solu Kullanma Stratejisi
BOP’un en sinsi stratejilerinden biri, “sol” kimliğiyle tanınan figürler üzerinden toplumun manipüle edilmesidir. Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, sol maskesi takarak halkın devrimci mücadelesini baltalamakta, emperyalist projelere hizmet etmektedir.
Atatürkçü ve Sol Hareketlere Uyarı
Bu noktada Atatürkçü ve sol hareketler için önemli bir uyarı yapılması gerekiyor: Sırrı Süreyya Önder gibi figürler, sol söylemleri maskelenmiş bir şekilde kullanarak gerici ve bölücü politikaları meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bu tür figürler, hiçbir zaman sol değerlere ya da ilerici ilkelere hizmet etmemiştir ve etmeyecektir. Onların düşmanlığı, sadece Türk milletine değil, aynı zamanda evrensel ilericilik ve sosyalizm fikrine yöneliktir.
Sol ve Atatürkçü hareketler, bu tür nankör figürlere karşı mesafesini korumalı, onlara alan açmamalıdır. Çünkü Sırrı Süreyya Önder ve benzerlerinin “solculuk” maskesi altında yaptığı, gericiliği solculuk gibi pazarlamaktan başka bir şey değildir.
Paradigma Krizi ve Tarihsel Gericilik
Sırrı Süreyya Önder ve onun ideolojik bağlıları, Türk Devrimi’nin devrimci mirasını anlayabilecek bir tarihsel bilinçten yoksundur. Onların paradigması, dinî taassup ve feodal bir gericilik üzerine kuruludur. Bu gerici paradigmayı, halkın kurtuluş mücadelesi gibi sunmaya çalışmaları, Atatürk’ün devrimci mirasına ve Cumhuriyet değerlerine düşmanlıklarının bir tezahürüdür.
Atatürkçü hareketler, bu tür figürlerin gerici zihniyetini teşhir etmeli ve onların sol hareketler üzerindeki etkisini minimize etmelidir. Çünkü bu figürler, sadece birer BOP memurudur ve tarihte hiçbir zaman halkın gerçek kurtuluşu için mücadele etmemiştir.
Referanslar:
1. Sırrı Süreyya Önder’in T24 yazısı: https://t24.com.tr/yazarlar/sirri-sureyya-onder/yazi-tura-bu-topragin-butun-evlatlari-birbirini-gozunden-sevmeye-baslayacak,47790
2. Sinan Meydan, Cumhuriyet tarihine yönelik eleştiriler ve cevapları.
3. Tarihsel bağlamda Aydınlanma devrimleri ve laiklik üzerine akademik çalışmalar.
Referanslar:
• Chomsky, Noam. Hegemony or Survival: America’s Quest for Global Dominance.
• Said, Edward. Orientalism.
• Zürcher, Erik Jan. Turkey: A Modern History.
Sonuç: Devrimin Savunulması ve Tarihten Dersler
Sırrı Süreyya Önder ve benzeri figürlerin, devrim karşıtı söylemleri ve eylemleri, halkın devrimci bilinçle hareket etmesiyle etkisiz hale getirilecektir. Cumhuriyet Devrimi’nin kazanımları, sadece geçmişin bir mirası değil, aynı zamanda geleceğin yol haritasıdır.
Atatürk’ün “Türk milleti zekidir, çalışkandır!” sözleriyle belirttiği gibi, bu milletin devrimci ruhu, her türlü gerici ve emperyalist girişimi bertaraf edecek güçtedir. Halkın, bu gerici söylemlere ve figürlere karşı uyanık olması, hem devrimin kazanımlarını korumak hem de gelecek nesillere daha özgür bir Türkiye bırakmak için bir zorunluluktur.
Referanslar:
• Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk.
• Lenin, Vladimir Ilyich. State and Revolution.
• Hobsbawm, Eric. The Age of Revolution: 1789-1848.
• Chomsky, Noam. Hegemony or Survival: America’s Quest for Global Dominance.
• Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları.
Tarihin ışığında, gerici ve emperyalist ideolojilere karşı devrimci mücadele devam edecektir. Türkiye’deki Kemalist Cumhuriyetin Devrimi, daima aydınlanmanın ve özgürlüğün yol göstericisi olacaktır.
Bir yanıt yazın