Site icon Turkish Forum

Türkiye’nin Geleceği ve Milli Bağımsızlık: İsrail ve ABD’nin Suriye Politikaları Karşısında Bir Uyanış Zorunluluğu

Son yıllarda, Türkiye’nin ulusal güvenliği, dış politikası ve stratejik bağımsızlığı, bölgedeki büyük güçlerin etkisiyle ciddi tehditler altına girmiştir. İsrail’in Suriye’ye yerleşmesi ve ABD’nin bölgedeki stratejik üsleriyle artırdığı varlığı, Türkiye’yi büyük bir diplomatik ve güvenlik kriziyle karşı karşıya bırakmaktadır. İsrail’in Doğu Akdeniz’deki hakimiyetini pekiştirmek amacıyla Suriye ile potansiyel deniz yetki alanları anlaşması yapma niyeti ve ABD’nin Kuzey Suriye’de kurmayı hedeflediği üsler, Türkiye’nin çevresinde bir ablukayı derinleştirme potansiyeline sahiptir. Bu durum, Türkiye’yi sadece stratejik olarak izole etmekle kalmayıp, aynı zamanda ekonomik ve siyasi bağımsızlık konusunda ciddi kayıplara uğratacaktır. Erdoğan ve Bahçeli’nin iktidarda olduğu sürece Türkiye’nin bu tehditlerden korunması zor görünmektedir. Ancak, Türk milletinin uyanış göstermesi, bu tehlikelere karşı durması ve BOP’un Türkiye’deki şubesinin kapatılması gerektiği bir dönemdeyiz. Türkiye’nin yeniden Atatürkçü ilkelere dayalı bağımsız bir yapıya kavuşturulması, bu tehditlerin bertaraf edilmesinin tek yoludur. - israil asker ve yahudi haham

Son yıllarda, Türkiye’nin ulusal güvenliği, dış politikası ve stratejik bağımsızlığı, bölgedeki büyük güçlerin etkisiyle ciddi tehditler altına girmiştir. İsrail’in Suriye’ye yerleşmesi ve ABD’nin bölgedeki stratejik üsleriyle artırdığı varlığı, Türkiye’yi büyük bir diplomatik ve güvenlik kriziyle karşı karşıya bırakmaktadır. İsrail’in Doğu Akdeniz’deki hakimiyetini pekiştirmek amacıyla Suriye ile potansiyel deniz yetki alanları anlaşması yapma niyeti ve ABD’nin Kuzey Suriye’de kurmayı hedeflediği üsler, Türkiye’nin çevresinde bir ablukayı derinleştirme potansiyeline sahiptir. Bu durum, Türkiye’yi sadece stratejik olarak izole etmekle kalmayıp, aynı zamanda ekonomik ve siyasi bağımsızlık konusunda ciddi kayıplara uğratacaktır. Erdoğan ve Bahçeli’nin iktidarda olduğu sürece Türkiye’nin bu tehditlerden korunması zor görünmektedir. Ancak, Türk milletinin uyanış göstermesi, bu tehlikelere karşı durması ve BOP’un Türkiye’deki şubesinin kapatılması gerektiği bir dönemdeyiz. Türkiye’nin yeniden Atatürkçü ilkelere dayalı bağımsız bir yapıya kavuşturulması, bu tehditlerin bertaraf edilmesinin tek yoludur.

  1. İsrail ve ABD’nin Suriye’ye Müdahalesi: Türkiye’ye Yönelik Tehditler

İsrail’in Suriye’ye Yerleşmesi ve Doğu Akdeniz’deki Hedefleri:

İsrail’in Suriye’ye müdahalesi, yalnızca bölgedeki güvenliği değil, aynı zamanda Türkiye’nin stratejik pozisyonunu da tehdit etmektedir. İsrail’in Suriye’deki etkisini arttırma çabası, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarında hakimiyet kurma amacını taşımaktadır. Özellikle, İsrail’in Lübnan ve Suriye kıyılarıyla olan ilişkilerini güçlendirmesi, Türkiye’nin Akdeniz’deki haklarını ve çıkarlarını doğrudan tehdit etmektedir. Suriye’deki petrol ve doğalgaz rezervlerinin bulunduğu bölgelere dair hak iddiaları, İsrail’in Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarlarını pekiştirmek amacıyla attığı adımlar arasında yer almaktadır. Bu süreç, Türkiye’nin Akdeniz’deki etki alanını daraltacak ve ülkenin ulusal güvenliğini tehdit edecektir.

ABD’nin Kuzey Suriye’deki Askeri Üs Kurma Planları:

ABD, Suriye’nin kuzeyinde, özellikle PYD/YPG gibi terör örgütleriyle işbirliği yaparak stratejik üsler kurmayı sürdürmektedir. Bu üsler, yalnızca Suriye için değil, Türkiye için de büyük bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. Kuzey Suriye’deki bu üslerin genişlemesi, Türkiye’yi hem güneyden hem de doğudan kuşatmayı amaçlayan bir strateji olarak değerlendirilebilir. ABD’nin, Türkiye’yi hem Akdeniz hem de Ege üzerinden abluka altına alma çabaları, ülkenin dış politikasını zayıflatacak ve Türkiye’yi adeta bir “kapsamlı askeri izolasyon” ile karşı karşıya bırakacaktır.

  1. Erdoğan ve Bahçeli’nin İktidarının Türkiye’ye Etkisi

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Türkiye’nin Bağımsızlık Sorunu:

Erdoğan ve Bahçeli’nin iktidarda olduğu dönemde Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) doğrultusunda Batı ile daha yakın ilişkiler kurmuş ve bölgesel stratejileri Batılı güçlerin çıkarlarına paralel olarak şekillenmiştir. Bu durum, Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla örtüşmeyen bir dış politika anlayışının hâkim olmasına neden olmuştur. Erdoğan ve Bahçeli, Batılı güçlerle işbirliği yaparak, Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkisini kaybetmesine ve ulusal güvenliğinin tehdit altına girmesine yol açmışlardır. Özellikle, bölgedeki “Kürt hareketlerini” destekleyen ABD ve İsrail politikalarına zımni ya da doğrudan destek vermek, Türkiye’nin bölgesel güvenliğine zarar vermektedir.

Suriye, Kürt meselesi ve Türkiye’nin Ulusal Güvenliği:

Erdoğan ve Bahçeli’nin yönetimi altındaki Türkiye, Suriye’deki PKK’nın Suriye kolu PYD’yi hedef alırken, ABD’nin ve İsrail’in bu örgütlere verdiği destek karşısında etkili bir politika geliştirememektedir. Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kantonlarını ve bu bölgedeki bağımsızlık taleplerini bir güvenlik sorunu olarak görmekte, ancak mevcut hükümetin tepkileri yetersiz kalmaktadır. Bu durum, Türkiye’yi dış güçlerin stratejik hamlelerine karşı savunmasız bırakmaktadır.

  1. Türk Milletinin Uyanışı: Milli İktidarın Yaratılması Zorunluluğu

Türk Milletinin Egemenliği ve Ulusal Bağımsızlık:

Türk milletinin tarihsel olarak bağımsızlık ve egemenlik mücadelesi verdiği bilinmektedir. Ancak, son yıllarda Erdoğan ve Bahçeli’nin izlediği dış politikalar, Türkiye’yi adım adım dışa bağımlı hale getirmiş ve milli çıkarların savunulması konusunda ciddi zaaflar yaratmıştır. Türkiye’nin geleceği, ancak Türk milletinin bu durumu fark etmesi ve yeniden ulusal egemenlik mücadelesini başlatmasıyla güvence altına alınabilir. Türk milleti, hem içte hem dışta bağımsızlık mücadelesi için uyanmalı ve bu tehditlere karşı durmalıdır.

BOP’un Türkiye Şubesinin Kapanması ve Yeni Bir İktidarın Oluşması:

Türk milletinin ulusal çıkarları, ancak BOP’un Türkiye şubesinin kapatılması ve Atatürkçü ilkeler doğrultusunda yeni bir iktidarın oluşturulması ile savunulabilir. Atatürk, Cumhuriyet’in temel ilkelerini oluştururken, Türkiye’yi dışa bağımlı bir yapıdan uzak tutmaya ve kendi kaderini tayin etme hakkını her şeyin önünde tutmaya çalışmıştır. Erdoğan ve Bahçeli’nin yönetiminin sona ermesi, Türkiye’nin bu ilkelere dönmesi için hayati bir adım olacaktır. Atatürkçü bir anlayışla yeniden yapılandırılacak bir Türkiye, sadece kendi ulusal çıkarlarını savunmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel güç olarak yeniden yükselmeye başlayacaktır.

  1. Sonuç:

İsrail ve ABD’nin bölgedeki stratejik adımları, Türkiye’yi büyük bir tehditle karşı karşıya bırakmaktadır. Suriye’deki gelişmeler, Türkiye’nin bölgesel güvenliğini tehdit etmekte ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini zayıflatmaktadır. Erdoğan ve Bahçeli’nin iktidarının, Türkiye’yi dışa bağımlı hale getiren ve milli çıkarları savunmayan politikaları, ülkenin geleceğini ciddi bir şekilde riske atmaktadır. Türk milleti, bu durumu fark ederek harekete geçmeli, milli bir iktidarın yaratılması için gereken adımları atmalıdır. Bu süreçte, Atatürk’ün Cumhuriyet’in temellerini oluştururken belirlediği ilkeler, Türk milletinin yol gösterici rehberi olmalıdır. Ancak, bu sayede Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi yeniden canlandırılabilir ve ülke, tekrar gerçekten bölgesel bir güç rolünü üstlenebilir.

Kaynakça:
1. Gunter, M. M. (2014). The Kurds: A Modern History. Zed Books.
2. Lynch, M. (2016). The New Arab Wars: Uprisings and Anarchy in the Middle East. PublicAffairs.
3. Lister, C. (2016). The Syrian Jihad: Al-Qaeda, the Islamic State and the Evolution of an Insurgency. Oxford University Press.
4. Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk. TTK Yayınları, 1993.
5. Kara, S. (2020). Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye’nin Stratejik Hamleleri. Yedinci Gün Yayınları.
6. Aydın, M. (2019). Türkiye’nin Dış Politikasında Çelişkiler ve Geleceği. Nobel Akademik Yayıncılık.
7. Çelik, K. (2018). Türkiye’nin Jeopolitik Stratejisi ve Ortadoğu’da Güvenlik Sorunları. Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Yayınları.

Exit mobile version