TUTUKLAYIN GİTSİN…
Kral istedi…
Çağırdı Kadı başını; “tutuklansın, burnu sürtülsün, dedi ki bundan sonralarına “örnek” olsun…”
Emir bu…
Emir demiri keser derler…
Aradı kadı başı;
İstanbul’daki “kadı savcısını”, tutuklayın gitsin, dedi…
Ve!
Kral’ın kurmayları oturdular, araştırdılar, halkın nabzını tuttular…
Baktılar “infial” yaratacak…
Kadı savcısı Kral’a, Saray’a zarar vermesin diye sanığa “ev hapsi kararı” verdi…
***
Yani, Silivri hapishanesine değil, “ev hapishanesine” koydular sanığı…
Üç beş metre…
Yani!
Diyelim Kadıköy’de oturuyor Beşiktaş’a gidemeyecek…
Bakkal ev arası gibi…
Tam bir akıl tutulması ve hukuk katliamı…
Neyse!..
Her devrin ve her ömrün bir sonu var; o günlerde gelecek…
***
Ustam anlatmıştı; 2002 den önce iyi gazeteci ya da “ünlü” gazeteci olmak için “kodese” girmek gerekiyormuş…
Hatırlıyorum bende “demir kapılar arkasından yazıyorum” diye başlayan yazıları…
O günlerde şöyle bir şiir yazmıştım…
Düşünce yine hapiste yatıyor…
Gerçekler “prangalı…”
Kuşlar uçuyor…
Kanatları alabildiğine özgür, kararlı…
(…)
***
Benim yazmaya başladığım dönemlerde “ünlü gazeteci” ya da “yazar” olmak hiç kolay değildi…
Cesur olmak…
Güvenilir olmak, tarafsız bağımsız olmak, vakur-kararlı olmak…
Adam olmak…
Merhametli, saygı-sevgi dolu olmak…
Ve sadece “gerçekleri” yazan birisi olmak gerekiyordu…
İlhan Selçuk…
Abdi İpekçi…
Uğur Mumcu, Emin Çölaşan vs gibi…
***
Bunların hiçbirisi “ünlü” olmayı da “yazar” olmayı da kabul etmediler; ben “gazeteciyim” derlerdi…
Gazeteci…
Ama şimdi durum çok değişti…
Hapse girmek…
Gerçekleri yazmak, olayların sorunların üzerine korkmadan gitmek…
Eleştirmek…
Siyasetçilerin “ipliğini” pazara çıkarmak “ünlü” olmak için yeterli olmamaya başladı…
Olanlar aç kaldı, işinden gücünden oldu…
***
Ünlü olmak, iyi yazar olmak, köşe sahibi olmak için tek bir yeteneğe sahip olmanız gerekiyor…
“Yandaş ve yalaka” olmak…
Ol…
Cumhurbaşkanı’nın “uçağındasın”
Saray’dasın, sofralarındasın…
Cumhurbaşkanı’nın damatlarının ve kölelerinin televizyonlarında “moderatörsün…”
Ciner’in, Demirörenlerin, Bayraktar’ların gazetelerinde başköşe yazarısın, genel yayın yönetmenisin…
Dokunulmazsın…
***
Sayın Cumhurbaşkanı’mız beni aradı, dedin mi?
Tensipleriyle…
Teveccühleriyle dedin mi, yağlayıp yıkadın mı?
Dünya lideri…
ABD’ ye ve tüm dünyaya ayar veren sayın Cumhurbaşkanı, ….dedin mi?
Köşe değil dört köşesin…
Meclis başkanı, Bak’anlar hatta Genelkurmay başkanı bile karşıda esas duruşta…
***
Yeter ki Cumhuriyete, değerlerine, kavramların saldır…
CHP’ye küfret…
Genel başkanlarını hakaret et, aşağıla…
Olmayanları olmuş, yapmadıklarını yapmış gibi anlat ya da yaz, Cumhurbaşkanı’ nın yaptıklarıyla kıyasla…
Yerden yere vur CHP dönemini; ünlüsün, baş tacısın…
İyi yazar ve gazetecisin…
Duayen televizyoncusun, hele hele Ahmet Hakan gibi İmam Hatip mezunuysan…
***
Türkiye’deki hapishanelerde yatan kaç gazeteci, yazar var biliyor musunuz?
“Ünlü” olmayan…
Cumhurbaşkanı’na ve Devlet Bahçeli’ye göre “iyi gazeteci” ve iyi yazar olmayan…
Dilini tutamayan…
Terörist, din düşmanı, vatan haini, çukur, çürük vs vesaire…
2023 yılı verilerine göre; 47 kadın gazeteci, 273 erkek 363 gazeteci ile dünyada hapisteki gazeteci sıralamasında 9 ncu sıradaymış Türkiye…
2024 yılı Kasım ayı verilerine göre ise, hapiste yatan, “adli kontrol” şartıyla ya da “ev hapsiyle” cezalandırılan gazeteci sayısı 550 olmuş…
***
Bugün gazeteci Özlem Gürses girdi listeye ve sayı 551 oldu…
***
Neyse ki “hepimizin” bavulu hazır, vedamızı çoktan yaptık, bekliyoruz…
“Kuştan korkan darı ekmezmiş…”
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 21.12.2024 18.38
Bir yanıt yazın