Cihad; kılıçla, şiddetle din yayma savaşı mı?

Cihad; kılıçla, şiddetle
din yayma savaşı mı?
KUR’AN’da; cihad kavramı!?!

(Ankebut,6)”Kim didinir, gayret sarf ederse-çalışıp çabalarsa-cihad ederse, yalnızca kendisi için cihad etmiş, çalışıp çabalamış olur-Allah için çaba-gayret sarfediyorum diyen kimse, aslında yalnız kendisi için çaba-gayret göstermiş olur. Çünkü Allah, hiç kimsenin çabasına muhtaç değildir!”

*”Sözcüğün esas anlamı;
‘gayeye ulaşmak için yük altında gösterilen gayret, tâkat’.
Arapçada cihad sözcüğü,
cehd kökünden;
gayret etme,
bütün gücünü kullanma,
güç ve gayret sarfetme,
bir işi başarmak için elinden gelen bütün imkânları kullanma’.

Ama maalesef ki, cihad;
‘silahla, kılıçla, şiddetle, savaşla,
zorla din? yaymak iddiasıyla,
insanlığın başının belası
radikal dinci örgütlerin dilinde,
sloganları ‘Allahu Ekber’ ile vahşet;
insan yakma, insan kafası kesme olarak biliniyor, bildiriliyor, anlatılıyor!?!?

İnsanlığın, insanca yaşamanın;
HAK, hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük gibi en temel konularda,
iyilik, paylaşım, yardım, güzellik, esenlik, huzura dâir
muhteşem ilkelere, kurallara sahip bir yaşam sistemine,
tertemiz evrensel barış, sistemi İslam’a bu kadar iftira???!

En kötüsü de; ‘cihad’a
‘savaşma(?!)’ anlamı verilerek, KUR’AN içinde yapılan
genel çeviri hataları!?

*”Cihad’ sözcüğünde;
‘adam öldürme, düşman yok etme, ortadan kaldırma’ anlamı yoktur.
Ölme ve öldürme (savaş),
Kur’an’da, ‘kıtal’ ve ‘muharebe’ ifadeleriyle yer almıştır.
İntikam, yağma, kişileri zorla İslâm’a sokma gibi amaçlarla
savaş yapılmayacağını ayeti ve
savaşa ancak şartlar oluşunca, yani fitneyi yok etmek, zulüm ve fesadı ortadan kaldırmak için izin vardır.
Dünyadaki bütün kötülüklerin sebebi cehalettir;
‘cihad’ ilim ile yapılandır.”

Muhammed Peygamberin ve yanında olanların tüm cihadı,
KUR’AN içindir!
Peygamberin savaşlarının
savunma amaçlı olduğu,
KUR’AN, peygamber düşmanı
zalim yöneticilerin, müşriklerin saldırılarına karşı ve
bu savunma savaşlarının bile
TANRI iznine tâbi olduğu,
izninin de bizzat
TANRI tarafından verildiği
Ayetle sabittir.

(Hac,39)”Ortak koşucu Arapların zulüm ve işkencelerine katlananlara-haksızlığa maruz kaldıkları için savaşmaya karar verenlere-zulmedilerek kendilerine savaş açılanlara, savaş izni verilmiştir. Allah onlara yardım edecektir.”

(Âli İmran,146)”Unutmayın, öyle peygamberler gelip geçti ki kendilerini Rablerine teslim etmiş kişilerle beraber savaştılar. O kişiler, Allah yolunda savaşırken, başlarına gelen sıkıntıdan dolayı dağılmadılar, yılmadılar, boyun eğmediler.”

Peygamberin yalnız başladığı bu insanlık adına verilen
KUR’AN mücadelesinde;
zalim yöneticilere, zorba müşriklere karşı kendilerini korumak zorunda kaldıkları savunma savaşlarında;
‘peygambere itaat’
TANRI tarafından istenen ve
KUR’AN ile ve içinde yaşadığı
tarihi süreçle ilgili ve sınırlıdır!
Peygamberi yalnız bırakmayın çağrısı, tarihsel bir öğüttür.

(Ahzab,56)”Allah ve doğadaki güçleri-indirdiği Kur’an ayetleri peygamberi destekliyorlar-yardım ediyorlar. Ey inananlar siz de peygamberi destekleyin-yardımcı olun-güvenliğini sağlayın, gereksiz davranışlarınızla onu incitmeyin, ona gereken saygı, itaati gösterin!”

(Mâide,67)”Allah seni insanlardan koruyacaktır.”

TANRI, KUR’AN’ı tebliğ ile görevlendirdiği peygamberini koruduğunu, yardım ettiğini,
bu çok zorlu insanlık mücadelesinde incitilmemesini
yukarıdaki ayetlerde,
ayrıca peygamberin de,
kendisini üzmemesini;
istenmeyen, reddedilenin
KUR’AN olduğunu ayetle bildirmiştir.

(En’am,33)”Ey Peygamber! Ortak koşucu Arapların-insanların söylediklerinin seni üzdüğünü biliyoruz. O zalimler, aslında seni yalanlamıyorlar; onlar Allah’ın ayetlerini reddediyorlar-Allah’ın ayetlerine direnmekteler.”

(Ahkaf,9)”De ki, ‘Ben, elçilerin ilki değilim, benden önce de birçok elçiler geldi. Bana, size ne olacağını da bilmem. Ben, sadece Allah’ın bana bildirdiklerini uyguluyor, Kur’an’a uyuyorum. Ben, apaçık bir uyarıcıdan başka bir şey değilim.”

(Yunus,15)”Ben sadece bana bildirilen-vahyedilen Kur’an’a uymak zorundayım.”

KUR’AN’a inanmak ve itaat; TANRI’ya, kurduğu sistemin anayasasına itaat;
özgür tercih isteyen,
bir seçimdir.
İnanmayı seçenin;
neye, nasıl inanacağının
BİLGİsini içeren Kitaptır KUR’AN!

KUR’AN içinde ayetlerde bildirilen ‘peygambere itaati’ de;
TANRI Kendi Sözleri ile sınırlamıştır, ayetler ile sabittir!

(Hakka,44,45,46)”Eğer Muhammed, kendi sözlerini Allah’ın Kur’an’ıyla eş tutmuş olsaydı-bizim sözlerimiz olarak ortaya sürseydi, kesinlikle tüm gücünü alırdık. Sonra can damarını keserdik.”

Muhammed peygamberin
zulüm, baskı, zorbalığın ortadan kaldırılıp hak, adalet ve özgürlük ortamının sağlanması için;
KUR’AN ile başlattığı
TANRI Anayasası KUR’AN
ilkeleri, kuralları ile yaptığı cihad;
içinde yaşadığı bölgenin
kendi sistemlerini dayatan tefeci, fuhuş ticareti yapan, yetim hakları yiyen, insan köleleştiren;
putlara tapan, taptıran, put satan, pazarlayan, zorla kendi şirk dinlerini dayatan zorbalara, zalimlere karşıdır ve en büyük cihaddır!

Gücün, güçlünün, otoritenin, malın-mülkün, paranın, sermayenin iktidar olduğu tüm sistemlere,
zorba iktidarlara karşı,
tüm insanlığı özgür yaratan
TANRI KUR’AN’da bakın ne diyor!

**”ALLAH’tan başka otorite yoktur.”
(Sad,65)
“Güç, yalnızca ALLAH’a aittir.”
(Kehf,39)
“Mülk ALLAH’ındır.”
(Fâtır,13)

Artık;
KUR’AN’ın ve KUR’AN’ın dininin,
esas derdinin HAK, ADALET olduğu;
tapınaklar, kiliseler, havralar, camiler, başörtüsü, namaz,
kılıçla, zorla cihad,……….
olmadığı bilinmeli,
sistemin tertemiz adı İslam iftiralardan kurtarılmalı!

KUR’AN; din adamlarının(?!) çıkarları doğrultusunda Tevrat ve İncil’de yaptıkları tahribatları da
ayet, ayet düzelterek
insanlığa sunar!

Bu yüzden diğer kutsal kabul edilen metinlerin doğruluğunu test etmek KUR’AN ile mümkündür!

Asırlardır dayatılanlar da
KUR’AN da yazmıyorsa yoktur;
KUR’AN’da olmayan,
dinde de yoktur!
Ayrıca KUR’AN’da yazıyorsa da KUR’AN çevirileri genel olarak kopyala-yapıştır olduğundan,
farklı KUR’AN mealleri karşılaştırılmalı ve
kök anlam araştırılmalıdır!!!

Ama maalesef ki;
sistemden beslenen,
sistemi değiştirmez!

İnsana sözde hizmet amaçlı tüm kurum, kuruluşlara bir bakın!
Nasıl da kamu HAKları yeniyor!

İnsanların paralarının EMANET edildiği, devlet idaresi, bürokrasisi, meclisi, belediyeleri, sendikaları, vakıfları, dernekleri,…..
hemen hepsinde bir
saltanat yok mu?!
Yönetim kadrolarının;
son model özel araçları,
emrinde! çalışanlar,
ultra lüks döşenmiş makam odaları,
ödenekler, harçlar, sınırsız, kontrolsüz, denetimsiz harcanan EMANET! edilmiş paralar,….!
Hiç yönetim kadrosundan birinin
bunlardan feragat ettiğini
gördünüz, duydunuz mu?!

Aziz peygamberin tek görevinin, KUR’AN’ın insanlığın yolunu aydınlatması için olanca gücüyle, sadece KUR’AN için,
sadece HAK için
en büyük cihadı yapması
mücadele etmesi gerektiği bizzat TANRI SÖZÜ ayetle sabittir!

(Furkan,52)”Evrensel tüm halklara elçilik görevini sana verdik-bu sorumluluğun farkında ol. Sen, sakın ortak koşucu-gerçeği örtbas eden kâfirlere-inkârcı Araplara aldırma-uyayım deme ve onlara karşı Kur’an’la büyük bir gayretle mücadele et ve Kur’an’ı onlara rağmen, var gücünle insanlara duyurman için çaba sarfet-Kur’an ile zorlu bir cihat aç-olanca gücünle [câhid]-büyük bir cihat yap!”

Tüm köleleştirmelere karşı, Muhammed peygamberin yaptığı KUR’AN mücadelesi gibi,
herkes şunu söylese YETER!
‘Özgür kalmak istiyorsan,
TANRI Kitabı KUR’AN’ı
anlayarak oku;
tüm bilgiyi KUR’AN’dan al, aracılardan kurtul!’

(Fetih,28)”Ortak koşucuların ve atalarının uydurdukları tüm uyduruk dinlere üstün kılmak üzere, Allah, elçisini hidayetle-doğru yol kılavuzu Kur’an ve gerçek-hak din ile gönderdi. Tanık olarak Allah yeter.”

(Saff,9)”Rivayetleri din yapan ortak koşanlar-müşrikler hoşlanmasa da elçisini, adâlet ve HAKkaniyet üzere oturan HAK-gerçek din ile gönderdi ki ortak koşucuların ağızlarıyla uydurdukları tüm uyduruk dinlerden, Allah’ın dininin üstün olduğunu bildirsin diye!”

(Sebe,49)”Sonsuz hakikat Kur’an gelmiştir-HAK geldi ve bütün açıklığıyla kendini ortaya koydu.”

Alıntılar:
*Hakkı Yılmaz; istekuran.net
**İhsan Eliaçık