VATANDAŞIN FİYATI…
Kibarca konuşmak için kırıtarak konuşan Bak’an başkanlığında sanırım üçüncü kez toplandı “asgari ücret” komisyonu…
Bir rakam belirlemedikleri, daha doğrusu Kaç’Ak Saray’ın vereceği rakamı bilmedikleri için bir rakam açıklamadılar…
Açıklayanlar var tabi…
Mesela sarı sendika başkanları “yalandan” bir rakam açıkladılar…
29 bin 583 lira…
Verirler mi vermezler mi bilemem ama bana göre “asgari ücret” dedikleri
aslında zenginlerin gözündeki “vatandaşın fiyatıdır…”
***
Adı sanı ne olursa olsun çok önemli…
Rakamı da…
Çünkü Türkiye’de çok uzun zamandır bu ülkede “emek hırsızlığı” ve “ücret çöküşü” var…
Açlık sınırı…
Yoksulluk sınırı “utanç” verici rakamlarda, 17.002 liralık asgari ücrette…
Paramız pul olmuş…
İşsizlik, özellikle genç işsizlik artmış…
Enflasyon…
Hemen her üründeki zamlar almış başını gitmiş, alım gücü tamamen düşmüş…
***
Türkiye “liyakatsiz” yöneticiler sayesinde son kırk yılın en büyük “ücret kriziyle” karşı karşıya…
Emekçilerin…
Dul ve yetimlerin, emeklilerin, çiftçilerin ücretleri “dip seviyelerde…”
Borçlar tavan yaptı…
İnanın 2025 yılındaki gelirleri bile daha şimdiden “ipotekli” rehinli…
Açlık…
Yoksulluk, çaresizlik, iflas feryatları duyulmaya başlandı…
Karanlığa sürükleniyoruz…
Önüne set çekilmez, engellenmezse 2025 yılında bugünleri mumla arayacak gibiyiz…
***
Gelelim acı gerçeğe; asgari ücret ülkenin büyük bir kesiminin umurunda değil…
Ne verirlerse bin bereket…
Aslında bu durumu açıklayan yıllar önce yapılan bir anket sonucu vardı…
Zenginler “haberleri” izliyor…
Fakirler ise “dizileri” ve “sabah-yemek programlarını…”
Sor sana anlatsınlar…
Hangi dizi de kim kimi kaçırdı, niye kaçırdı, kim kimle evlenecek..
Kim kimi aldattı..
Çocuğun babası kim, kim kimi vurdu?..
***
Sor asgari ücret ne kadar diye, bilmez, hele ne kadar zam alması lazım diye…
Apışıp kalır çoğu..
Özetle;
Asgari ücret ile ilgili kesim, aynı zamanda haberlere bakmayıp dizilere bakan kesimdir…
Sabah kadın programları…
Akşam dizi…
Ah vah, kahkaha, kikiriki, kahır bela…
Ertesi sabah;
Bir kalkıyorlar ki açıklanan yeni “asgari ücret” kirayı bile karşılamıyor…
***
Haberleri izleselerdi, ülkenin halkın sorunlarıyla ilgilenselerdi mesela; hangi siyasetçi ne yaptı, kim çaldı-kim çırptı?..
Kim insanlara yalan söylüyor, kim dolandırıyor, kim hırsız, kim uğursuz?..
Kim kandırıkçı?..
Devletin-milletin işletmelerini, fabrikalarını, kurumlarını kimlere sattılar, kaça sattılar?..
Kime kimlere peşkeş çektiler?..
Türkiye’nin yer altı yer üstü zenginliklerini kime, hangi ülkeye verdiler?..
Yargı neden kuşatıldı?
Kuşattıkları yargı neden durmadan yandaşları, hırsızları dolandırıcıları koruyor ve mafya babalarını affediyorlar?..
***
Neden ayrıcalıklı sınıflar yaratıldı ve bu sınıflar sürekli zenginleşiyor? Kendileri ise neden bu kadar fakirler?..
***
İnsan ve vatandaşlık hakları…
Çağdaşlık…
Düşünce ve fikir özgürlüğü, demokrasi, laiklik, Cumhuriyet, hukuk devleti vs…
Umurlarında değil…
Sabah (kadın-yemek-gelin kaynana” programları, şarkılar türküler…
Muhtemelen öğleden sonra geçinemeyecekleri, yetmeyecek bir asgari ücret açıklanınca da kızacaklar…
Neye kızdıklarını, kendilerine fiyat biçildiğini bilmeden…
Ve!..
Akşam yine oturacaklar televizyon başına, dizi izleyecekler; kimin şeyi kimin şeyinde, kim kimi aldattı, kim kime ne yaptı?..
***
Kaç’Ak Saray neden hep kazanıyor biliyor musunuz? Çünkü bu ülkede fakirler “dizileri” izliyorlar, zenginler “haberleri…”
***
Son söz; “Kahramanlara gereksinim duyulan bir ülke ‘mutsuz’ ülkedir…”
İyi pazarlar…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 22.12.2024 03.43
Bir yanıt yazın