Site icon Turkish Forum

EMEKLİLER YILI…

EMEKLİLER YEMEĞİ… - erdogan aksaray6

EMEKLİLER YEMEĞİ…

Sabahın köründe kapının zili çaldı, yeni uyumuştum, ya bir saat oldu ya da yarım saat…

Muhterem eşim uyuyordu, sanırım zili duymadı, yoksa anında kalkar bakardı kapıya, söylene söylene ben açtım kapıyı…

Kurye…

Elinde bir zarf vardı,  üzerinde Cumhurbaşkanı forsu, davetiye dedi…

Açtım…

Şaşırdım, çünkü Partili Cumhurbaşkanı “emekliler” için vereceği yemeğe beni de davet ediyordu…

“Sayın Özgenç

Milletin evi, Beştepe’de “emekliler” için düzenlenen yemeğe zat-ı alinizin de katılmasını rica ediyorum…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”

***

Dedim ya şaşırdım. Acaba dedim üst komşumuz FETÖ’cü,  yanlışlıkla benim adrese mi gönderilmiş, olabilir mi?

Değil davetiyede benim adım yazılıydı…

Hâlbuki CİMER bile yazılarımdan bilir benim CHP’li, yani muhalif olduğumu ve kendisini hiç sevmediğimi…

Neyse!..  

Davet bu, yanlış manlış, icabet etmek lazım; koskoca Cumhurbaşkanı beni adam sanmış yemeğe davet etmiş…

Uçak biletimi bile göndermişler, gitmesem olmaz…

***

O sabah kalktım, çoktandır giymediğim bir siyah ayakkabım vardı, onu boyadım…

Gri pantolon…

Beyaz gömlek, bordo bir kravat…

Siyah ceket…

Sakal tıraşı oldum, uzayan top sakallarımı düzeltim…

Uçaktayım…

Ankara’da Esenboğa’dan aldılar beni bir arabayla, doğru Beştepe’ye…

Yemek salonunun kapısındayım…

Girdim içeri, bembeyaz giysili garsonlar beni adımın yazılı olduğu bir masaya götürdüler, oturdum yanımdakilere bir baktım Adana’dan AKP yandaşı Hilmi Şentürk…

Onun yanında eski futbolcu, şimdilerin cami imamı, RTE sever Bünyamin ağabey, Abit Kalfa…

***

Mustafa Şimşek yok mu dedim, Hilmi’ye o da emekli; yok dedi o gelemez…(!)

Tam niye diye soracaktım, yemek servisi başladı…

Menü muhteşem…

Asker disiplini ile hareket eden garsonların servisi ise senkronize denecek kadar güzeldi…

Müzikte…

Gaz yapmayacak ne varsa yedim menüden…

İçkimiz ayran…

Sonra çaktırmadan etrafıma, kim var kim yok, başka tanıdık var mı yok mu, diye bir göz attım…

Hınca hınç doluydu salon…

Yemin ediyorum ülkede benden hariç ne kadar AKP yandaşı ve RTE hayranı emekli varsa “teldeki sığırcıklar” gibi dizilmişlerdi masalara…

***

Neyse! Cumhurbaşkanı konuşmaya başlayınca herkesin kafası bir anda döndü ona doğru…

Onun sesinden başka çıt çıkmıyordu salonda…

Cumhurbaşkanı ne söylediyse yandaş emekliler “fren yapan kum kamyonu gibi öne doğru eğilip kalktılar…”

Ne dediğini anlayan da alkışladı anlamayan da…

Emekli yılı, dedi, alkışladılar, biz emeklilerimizi enflasyona hiç ezdirmedik, ezdirmeyiz dedi, alkışladılar…

Konuştukça konuştu, hızını alamadı CHP’ ye laf soktu, kötüledi, beddua bile etti…

***  

Bir ara sustu Cumhurbaşkanı, fırladım ayağa, dedim ki “depremde on binlerce insanımızı kaybettik, evsiz barksız kaldılar…

Yazın sıcağında, kışın dondurucu ayazında ve soğuğunda “konteynerde” kalıyorlar…

Yaşam şartları çok ilkel ve zor…

Çocuklar okula gidemiyor, yeteri kadar beslenemiyorlar…

Konut sözü verdiniz, ama hala teslim etmediğiniz gibi arsalarına çöktünüz…

Yetmezmiş gibi kentlerinin-ülkenin dört bir yanını “sığınmacılarla” doldurunuz, demografik yapımız ve kültürümüz bozuldu…”

***

“Zerre kadar huzurumuzda kalmadı düzenimizde; güzelim ülkemiz kara para ve uyuşturucu cenneti oldu…

Terörle mücadele ediyoruz, terör neredeyse bitti masalları uydurdunuz; terör bitmedi…

FETÖ’cüler hala cirit atıyor…

Ayrıca FETÖ’den daha tehlikeli olduklarına adım gibi eminim, korumanız altında onlarca tarikat cemaat devlete çöktü…

ABD istedi diye Suriye’ye girdiniz, ABD bir asker kaybederken, bizde 268 Mehmetçik şehit oldu…

Ne işimiz vardı Suriye’de…

Fazlası da var diyeceklerimin bu konuda, ama kısa kesiyorum…

Emeklilerin çoğu açken, karnını doyuracak maaş alamazken siz biz emeklileri “Saray’ınıza” yemeğe davet ediyorsunuz. Hiç mi utanmıyorsunuz…”

***

Dedim, der demez siyah gözlüklü izbandut gibi iki koruma girdi koluma, karga tulumba çıkardılar beni salondan, ellerimi kelepçelediler.

Polis arabasına kafamdan bastırarak bindirdiler ve en yakın polis merkezine götürdüler…

Hanımı arayayım, merak eder, dedim dinlemediler…

Adamlardan birisi emniyet müdürüne; “Alın bu vatan hainini, din düşmanını, dedi, atın içeri, söyleyin savcıya, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıdır; buna PKK terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten, dava açsın…

Yalancının…….

Ben kim terör örgütü kim, kabus gibi çöktünüz başımıza defolun gidin artık,” diye bas bas bağırırken, ter içinde uyandım; rüyaymış…

***

Bir bardak su içmek için kalktım, yandaş bir televizyonda asgari ücret açıklanıyordu; yüzde 30 zam verilmiş, asgari ücret 22 bin 104 lira olmuş…

Ne diyeyim?

Erdoğan ÖZGENÇ

İstanbul 25.12.2024 04.54

Exit mobile version