DİN’in tek kaynağı KUR’AN;

DİN’in tek kaynağı KUR’AN;
insanları ‘din’dar yapma’ iddiasına
ne der?!

(Bakara,256)”Dinde baskının hiçbir şekli-(inanç, fikir, düşünce, dini kabul edip etmeme hususunda şiddet) zorlama-dayatma yoktur.”

‘Dindar’lık dayatması;
hem de KUR’AN’ın
açık, apaçık, anlaşılır
(Bakara,256)UYARISI varken!???

ALLAH-TANRI’nın,
tamamen özgürlük alanı olarak,
insanların kişisel, bireysel tercihlerine bıraktığı
en temel özgür seçim hakkını ellerinden alıp;
inanmaya-‘din’e
hem de kendi ilahlarına,
kendi şirk ‘din’ine zorlamak?!

(Yunus,99)”Ey Muhammed! Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. İnsanları zorla mı mü’min yapacaksın-inanmaları için-mü’min olsunlar diye sen mi zorlayacaksın?”

TANRI’nın;
özel olarak seçtiği,
Vahyi tebliğ ile ve
KUR’AN’ı yazıya geçirmekle görevlendirdiği,
KUR’AN yazıya geçip, görev bitince yaşamdan aldığı ama
resul-nebi yaparak da
en üst makama çıkardığı peygamberine bile vermediği
yetkiyi kendinde görmek?!

(Mâide,77)”Dininizde aşırı gitmeyin-sınırı aşmayın!”

(Nahl,36)”Her topluma, ‘yalnızca Allah’a kulluk edin, Allah’a ortak koşmaktan sakının’ diyen bir peygamber gönderdik.”

(Nisa,164)”Anlatmadığımız daha nice resul-peygamberler gönderdik.”

KUR’AN’dan öğreniyoruz ki;
TANRI’nın peygamberleri ile gönderdiği Kitaplar,
çıkar için, menfaat için değiştiriliyor,
yedek ilahlarla-putlardan şirk dinleri kuruluyor ve insanlar bu yolla köleleştiriliyor.
Babalar-atalar yolu-putlara taptıran ‘atalar dini’ sahipleri,
kurdukları düzen bozulmasın diye;
insanları özgürleştirmeye gelen
her peygamberi ve
TANRI sözlerini reddediyor!
Sonunda TANRI, KUR’AN ile; Muhammed peygamber son(Ahzab,40), artık
SADECE KUR’AN VAR
diyerek noktayı koyuyor!!!

VE; TANRI, KUR’AN ile,
ibretlik ders olarak;
tarihsel süreçteki,
babalar, atalar geleneği olan
‘atalar dini’-şirk dinini
zorla dayatanların,
büyüklük kuruntulu, kibirli olduklarını
tüm gerçeklikleri ile
insanlığa sunuyor!

(A’raf,88)”Kavminin ileri gelen, kibirli kodamanları-büyüklük taslayan dincileri, ‘Ey Şuayb, ya bizim dinimize dönersiniz ya da sizi kentimizden süreriz’ dediler. Şuayb; ‘istemiyor olsak da, zorla öyle mi?’ ”

(Yunus,78)”Firavun ve ekibi, ‘Ey Musa, atalarımızın dininden bizi döndürmek için mi geldin?’ ”
(Yunus,75)”Musa ve Harun’u, Firavun ve ekibine ayetlerimizle gönderdik. Ancak gurura kapılarak kibirlendiler-büyüklendiler; suçlarında ısrar eden kavim oldular.”
(Mü’min,26)”Firavun dedi ki;
‘Musa’nın, sizin dininizi değiştireceğinden korkuyorum’ ”
(Ankebut,39)”Musa onlara açıklayıcı bilgi-apaçık belgeler-hakikatin kanıtlarını getirmişti. Fakat onlar büyüklük tasladılar-kibirlendiler.”
(Mü’minun,46)”Onlar, hakkı kabul etmeyi kibirlerine yediremediler. Kendilerini üstün gören-büyüklük taslayan bir zümre-zâlimlerdi onlar.”
(Duhan,31)”Firavun, haddi aşan-hak hukuk tanımayan-büyüklük taslayan diktatör-kibirli bir zorba idi.”
(Yunus,83)”Firavun, bölgesinde küstahça kibirlenen ve hak hukuk tanımayan bir tiran-(acımasız bir diktatör) idi. Halkın gözünü baskı ve işkence ile korkutmuştu.”

KUR’AN’ın indiği dönemde de
kutsallaştırdığını(Necm,19,20)
ilah edinmiş, şirk dini sahipleri de büyüklük kuruntusu içinde, kibirli!
(Saffat,35)”Kendilerine, ‘Allah’tan başka ilah yoktur’ dendiğinde, kibirlenip-büyüklük taslamışlardı.”

VE; KUR’AN;
kibir, büyüklenme kuruntusu için uyarısını yapmış, öğüdünü vermiş,
evrensel ilkelerini koymuştur!

(İsra,37)”Yeryüzünde kibirli kibirli dolaşma-böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.”
(Lokman,18)”Büyüklük taslayarak insanları küçümseme, ortalarda kibirlenerek-böbürlenerek dolaşma.”
(Nisa,48,49)”Allah kendisine şirk-ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah’a ortak-şirk koşan, çok büyük hakaret etmiş-korkunç bir iftirada bulunmuş olur.
İşledikleri günahları görmezlikten gelerek-benliklerini ak-berrak gösterip duran-tertemiz olduklarını iddia edenleri görüyorsun, değil mi?”

(Nahl,4)”Allah insanı döllenmiş yumurta(zigot)-nutfeden yarattı. Buna rağmen insan büyüyüp gelişince, her şeyi kendine mâl edip, Rabbine kafa tutar-haddini bilmez.”

(Câsiye,23)”Kendisini vazgeçilmez sanan-ihtirâslarını-egosunu tanrı edinen-kendi düşüncelerini putlaştırana dikkat ettin mi?”

Kendi egosunu ilah edinenler;
elde ettikleri bilgileri, gücü kendilerinden zannedip,
her şeyi kendilerine mâl ederek, büyüklük kuruntusu içine girip kibirle, gururla vazgeçilmez olduklarını düşünebilirler.

Alt yapısı bilgi ile donanmamış insan, bir de çevresinin övgüsüne muhatap kılınır, haketmediği halde yüceltilirse, kibirle büyüklük kuruntusuna kapılıp aşırı derecede azabilir, zalimlik noktasına varabilir.
Hiçbir şeyin kendisini durdur(a)mayacağı,
her türlü ayrıcalığın üstünde olduğu vehmine kapılanların,
tarihteki örnekleri ve sonları
ürperti ve ibret vericidir.

(Alâk,6,7)”İnsan, ne zaman kendisini (servet sahibi, zengin ve) yeterli görse (kimseye muhtaç olmadığını zannetse-öğrendiklerini Rabbinden soyutlarsa fütursuzca azar (kendini tanrılaştırır).”

(Lokman,6,7)”İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, hiçbir delile dayanmayan-bilimsel dayanağı olmayan çelişkili hadisleri, hikmet dolu Kitab’ın ayetleriyle bir tutarlar ve sonra da alay konusu olurlar. Çelişkili hadisleri üretenlere, hikmet dolu Kitab’ın ayetleri okunduğu zaman, sanki onu hiç duymamışlar gibi, sanki kulakları sağırmış gibi, kibirle-büyüklük taslayarak duymazlıktan gelirler.”

(Câsiye,7,8)”Kendisine Allah’ın ayetleri anlatılınca onları dinleyip, sonra da sanki hiç duymamış gibi kibirle büyüklük, bilgiçlik taslayarak, Allah’ın ayetlerini yok sayıp, yalan yere uyduruk rivayet üreten yalancı-iftiracının vay hâline!”

(Mü’min,56)”Ellerinde hiçbir bilimsel belge olmadan, Allah’ın ayetleri hakkında tartışan ortak koşucuların, içlerinde tatmin edemeyecekleri, asla ulaşamayacakları bir büyüklük kuruntusu-küstahça bir kibir vardır.”

(Müddessir,11)”Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!”

(Zâriyat,55)”Sen yalnızca Kur’an ile hatırlat-yalnız Kur’an’dan bilgi ver!”