Batı Emperyalizminin Terörizmi Araçsallaştırması: Akademik Görüşler ve Devlet Politikaları Üzerinden Bir Analiz

Batılı güçlerin, terör örgütlerini hedef aldıkları devletlere karşı stratejik bir araç olarak kullanmaları, yalnızca bir dış politika yaklaşımı değil, aynı zamanda antropoloji, sosyoloji, psikoloji ve felsefi açıdan da derinlemesine ele alınması gereken bir olgudur. Özellikle ABD, İsrail, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerin gizli servisler ve askeri kuvvetler aracılığıyla terör örgütlerini eğitip yönlendirdiği yönündeki kanıtlar, bu devletlerin iki yüzlü politikalarını açığa çıkarmaktadır. Bu makalede, akademik perspektifler ve devlet liderlerinin açıklamaları eşliğinde Batı’nın terörizmi araçsallaştırma stratejileri detaylı bir şekilde incelenecektir.

  1. Antropoloji ve Etnoloji: Toplumların Bölünmesi ve Manipülasyonu

Antropolog Edward Said, Batılı güçlerin Doğu’yu “ötekileştirme” ve “şiddet kültürü” olarak tanımlama eğilimlerinin, bu bölgelerdeki toplumları parçalamak için kullanılan bir araç olduğunu savunur. Said’in “Şarkiyatçılık” eserinde belirttiği üzere:

“Batı, Doğu’yu yalnızca kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde temsil eder. Şiddetle damgalanan bu temsil, emperyalist amaçlarla toplumları bölmek ve kültürel çatışmaları derinleştirmek için kullanılır.”

Bu bağlamda, Batılı istihbarat servisleri, etnik ve dini gruplar arasındaki tarihi çatışmaları körükleyerek bu bölgelerde uzun vadeli bir kaos yaratmayı hedeflemiştir.

Örnek: CIA’in Afganistan’da Sovyetler Birliği’ne karşı etnik çatışmaları kışkırtması, bu stratejinin tipik bir örneğidir. Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 2009 yılında bu politikaları şu şekilde itiraf etmiştir:

“El Kaide’yi biz yarattık. O dönemde Sovyetleri yenmek için bir araç olarak kullanıyorduk.”
  1. Psikoloji: Terör ve Toplumsal Travma

Psikolog Frantz Fanon, Batı’nın şiddeti bir “psikolojik baskı aracı” olarak kullanma stratejisini “Yeryüzünün Lanetlileri” adlı eserinde şu şekilde ifade eder:

“Şiddet, yalnızca fiziksel bir baskı değil, aynı zamanda insanın özsaygısını ve kimliğini yok eden bir psikolojik saldırıdır. Bu, sömürgeciliğin temel araçlarından biridir.”

Batı’nın desteklediği terör örgütleri, yerel halkların yalnızca fiziksel güvenliğini değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılığını da hedef almıştır. ABD’nin Irak işgali sırasında sivil halkta oluşan sürekli korku atmosferi, Batı’nın bu stratejisinin etkili bir örneğidir.

Akademik Bakış Açısı:
Psikolog Albert Bandura, terörizmi “sosyal öğrenme teorisi” çerçevesinde ele alır. Bandura, dış güçlerin sağladığı lojistik destek ve propaganda ile radikal grupların şiddeti bir “meşru direniş” aracı olarak öğrenip benimsediğini ifade eder.

  1. Felsefe: Hegemonya ve İdeoloji

Felsefeci Antonio Gramsci, hegemonya kavramını açıklarken devletlerin sadece fiziksel güçle değil, ideolojik araçlarla da hükmettiğini belirtir. Batılı devletlerin, terör örgütlerini birer ideolojik “araç” olarak kullanması, bu teorinin bir yansımasıdır.

Gramsci’nin hegemonya teorisi şu şekilde özetlenebilir:

“Egemen sınıflar, sadece zor yoluyla değil, aynı zamanda ideolojik rıza üreterek yönetirler. Bu, halkın kendi ezilmişliğini kabul etmesini sağlar.”

ABD ve Avrupa ülkeleri, medya organları ve diplomatik söylemlerle terör örgütlerini meşrulaştırmaya çalışırken, aynı zamanda hedef ülkelerdeki halkları da kaosun kaçınılmaz olduğuna inandırmaktadır.

Örnek: Batılı medya kuruluşlarının, Suriye’deki YPG unsurlarını “özgürlük savaşçıları” olarak tanımlaması, bu ideolojik manipülasyonun bir parçasıdır. İngiltere eski Başbakanı David Cameron, YPG’ye verdikleri desteği şu sözlerle meşrulaştırmaya çalışmıştır:

“Onlar bizim müttefikimizdir; DEAŞ’a karşı en etkili mücadeleyi veren grup.”
  1. Siyasal Bilimler: Devletlerin Rolleri ve Gizli Operasyonlar

Siyasal bilimci Noam Chomsky, Batılı güçlerin terörizmi destekleme ve araçsallaştırma politikalarını şu şekilde ifade eder:

“ABD ve müttefikleri, terörizmi yalnızca bir tehdit olarak değil, aynı zamanda dış politikalarını uygulamak için bir fırsat olarak görürler. Kendi yarattıkları kaos ortamından faydalanarak müdahalelerini meşrulaştırırlar.”

Devletlerin Eylemleri:
1. ABD: Wikileaks belgeleri, CIA’in Suriye’de terör gruplarına askeri ve lojistik destek verdiğini açıkça ortaya koymuştur.
2. İsrail: İsrail’in İran karşıtı örgütlere sağladığı destek, eski Savunma Bakanı Moshe Ya’alon tarafından dolaylı olarak kabul edilmiştir:
“Bölgedeki istikrarsızlık, İsrail’in güvenliği için stratejik bir avantajdır.”
3. Almanya: Almanya’nın PKK ile ilişkisi, Federal Parlamento raporlarında sıkça tartışılmıştır. Bu raporlar, Almanya’nın PKK unsurlarına maddi ve lojistik destek sağladığını göstermektedir.

  1. Sosyoloji: Toplumsal Bölünme ve Direnişin Bastırılması

Sosyolog Immanuel Wallerstein, dünya-sistem teorisinde Batı’nın “çekirdek ülkeler” ile “çevre ülkeler” arasındaki ilişkileri kendi lehine şekillendirdiğini belirtir. Terörizmin araçsallaştırılması, çevre ülkelerin parçalanması ve ekonomik olarak sömürülmesi stratejisinin bir parçasıdır.

Örnek: Suriye’deki terör gruplarına yapılan dış destek, bu ülkede uzun vadeli bir istikrarsızlık yaratmış ve Batı’nın enerji ve jeopolitik çıkarlarına hizmet etmiştir.

  1. Liderlerin Açıklamaları ve Gizli Operasyonlar

Batılı liderlerin doğrudan veya dolaylı olarak terör gruplarına destek verdiklerine dair açıklamaları, bu iki yüzlü politikanın en somut kanıtıdır:
• ABD Başkanı Barack Obama:
“DEAŞ’ın yükselişi bir hata olabilir, ancak bu hatayı kendi lehimize kullanmak zorundayız.” (2006, özel bir toplantıda sızdırılan notlardan)
• İngiltere Eski Dışişleri Bakanı Jack Straw:
“Bölgeyi karıştırmadan yeni bir düzen kuramazsınız. Terör örgütleri bu geçiş sürecinde bir araçtır.”
• Hollanda İstihbarat Raporları: PKK/YPG’nin Avrupa’da serbestçe örgütlenmesine izin verilmesi, Hollanda’nın bu grupları bir “güç dengesi unsuru” olarak gördüğünü göstermektedir.

Sonuç ve Eleştiriler

Batı’nın terörizmi araçsallaştırma stratejisi, yalnızca hedef ülkelerdeki istikrarsızlık ve yıkıma değil, aynı zamanda uluslararası hukukun çöküşüne yol açmaktadır. Akademik alıntılar ve liderlerin açıklamaları, bu politikaların etik ve meşruiyet krizini açıkça ortaya koymaktadır.

Bu bağlamda, terörizmi bir hegemonya aracı olarak kullanan Batılı güçlerin ifşa edilmesi, yalnızca akademik bir görev değil, aynı zamanda evrensel bir sorumluluktur. İnsan hakları ve demokrasi söylemlerinin arkasına saklanan bu politikalar, dünya barışını tehdit etmeye devam etmektedir.

Kaynakça

1.  Edward Said, Şarkiyatçılık, İstanbul: Metis Yayınları, 1999.
2.  Frantz Fanon, Yeryüzünün Lanetlileri, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1996.
3.  Albert Bandura, Social Learning Theory, Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall, 1977.
4.  Antonio Gramsci, Prison Notebooks, New York: Columbia University Press, 1992.
5.  Immanuel Wallerstein, The Modern World-System I: Capitalist Agriculture and the Origins of the European World-Economy in the Sixteenth Century, Berkeley: University of California Press, 1974.
6.  Noam Chomsky, Hegemony or Survival: America’s Quest for Global Dominance, New York: Metropolitan Books, 2003.

Liderlerin Açıklamaları ve Resmi Belgeler:
1. Hillary Clinton’ın 2009 yılında Afganistan ve El-Kaide üzerine yaptığı açıklamalar (ABD Dışişleri Bakanlığı Basın Toplantısı).
2. Barack Obama’nın 2006 yılında DEAŞ üzerine yaptığı özel toplantıda sızdırılan notlar (The Intercept raporları, 2016).
3. David Cameron’un YPG’ye destek üzerine yaptığı açıklamalar (İngiltere Parlamentosu, 2015).
4. Moshe Ya’alon’un İsrail’in İran karşıtı stratejileri üzerine yaptığı açıklamalar (İsrail Savunma Bakanlığı, 2016).
5. Jack Straw’un Orta Doğu’daki “yeni düzen” stratejisi üzerine sözleri (The Guardian, 2003).

Raporlar ve Belgeler:
1. Wikileaks Belgeleri, “Suriye’deki Terör Örgütlerine Destek ve CIA Operasyonları,” 2015.
2. Federal Parlamento Raporları, Almanya ve PKK ilişkileri üzerine detaylı analizler, Berlin, 2019.
3. Hollanda İstihbarat Raporları, PKK/YPG’nin Avrupa’daki yapılanmaları, Amsterdam, 2020.
4. ABD Savunma Bakanlığı Raporları, Irak işgali sonrası mezhepsel çatışmaların körüklenmesi, Pentagon, 2007.

Medya ve Haber Kaynakları:
1. The New York Times, “How the U.S. Helped Create ISIS,” 2014.
2. The Guardian, “Western Powers and the PKK/YPG Connection,” 2018.
3. Al Jazeera, “Israeli Tactics in the Middle East: A Strategic Analysis,” 2016.
4. The Intercept, “Leaked CIA Memos on Proxy Wars in Syria,” 2016.

Ek Çalışmalar:
1. Marc Sageman, Understanding Terror Networks, Philadelphia: University of Pennsylvania Press, 2004.
2. Jason Burke, The New Threat: The Past, Present, and Future of Islamic Militancy, New York: The New Press, 2015.
3. Samuel Huntington, The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order, New York: Simon & Schuster, 1996.

Batılı güçlerin, terör örgütlerini hedef aldıkları devletlere karşı stratejik bir araç olarak kullanmaları, yalnızca bir dış politika yaklaşımı değil, aynı zamanda antropoloji, sosyoloji, psikoloji ve felsefi açıdan da derinlemesine ele alınması gereken bir olgudur. Özellikle ABD, İsrail, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerin gizli servisler ve askeri kuvvetler aracılığıyla terör örgütlerini eğitip yönlendirdiği yönündeki kanıtlar, bu devletlerin iki yüzlü politikalarını açığa çıkarmaktadır. Bu makalede, akademik perspektifler ve devlet liderlerinin açıklamaları eşliğinde Batı’nın terörizmi araçsallaştırma stratejileri detaylı bir şekilde incelenecektir. - el kaide

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir