AFAD VE SEDNAYA HAPİSHANESİ…
Yönetimlerin babadan oğula devredildiği tüm ülkelerde olduğu gibi, Suriye’de eli sopalı ve kanlı devlet başkanı, Beşar Esad ailesiyle birlikte Rusya’ya sığındı…
Suriye’de rejim yıkıldı…
ABD-İsrail ve Türkiye destekli HTŞ tarafından işgal edildi, ortalık toz duman…
Endişeleniyoruz…
Çünkü isim değiştirmiş El Kaide türevi HTŞ ile demokratik bir düzen kurulamayacağına biliyoruz…
Kurulmuş gibi olacak…
Suriye bizim en uzun sınırları paylaştığımız komşumuz; dolayısıyla Suriye’de yıkılanın yerine ne alacak kim/kimler alacak merak ediyoruz…
***
Huzur gelecek mi?
Türkiye’nin yönetenlerini…
ABD’yi…
İsrail hükümetini mutlu eden bir değişimin, çevresindeki ülkelere ve yeni komşularına huzur getireceğini hiç düşünmüyorum…
Fakat!..
İktidar halesindeki yazarçizerin, zafer sarhoşluğunun gerekçelerini anlamak mümkün değilse de “Şam Emevi camisinde”
Cuma namazı kılmak gibi hasretleri sona erdiği için sevindirik olmaları mümkündür diyorum…
***
Eski AKP’li Ahmet Davutoğlu’ nun sevinç nidalarına dikkat ettiniz mi?
Nasıl heyecanlı…
Yüzünde sözlerinde, gözlerinde çocuksu bir sevinç var…
Bu cenahın kafa yapısı bu…
Rahmetli babamın dediği gibi; en akıllısı Hacı Veli o da direkte bağlı…
Ha bu arada;
Bu cenah mücadeleyi Beşar Esad kazansaydı emin olun ilk fırsatta Esad’ı kucaklamaya gideceklerdi…
Mısır’da olduğu gibi…
İşgalci darbeci SİSİ dedikleri adamı nasıl kucakladılar gördünüz…
***
Düşünsel ergenlik yoksulu bunlar…
Köle…
Sadakat maymunları…
Biatçı…
Akıllarını beyinlerini kiraya verenler familyası…
***
Birkaç gün önce Batı medyasının HTŞ’ ye yönelik ‘ılımlı’ süslemesine paralel biçimde, bizimkilerin Suriye’deki insanlık dışı hapishane manzaraları karşısında sergilediği göz yaşartıcı duyarlılık dikkat çekici oldu…
Beşar Esad ve muadili “diktatörlerin” tek adamların şeyhlerin “İşkence odaları” ya da hapishaneleri hiç şaşırtıcı değil…
Sürpriz de…
Bu bağlamda AFAD’ ın oraya koşa koşa gitmesi anlaşılır gibi değil…
Kimsiniz siz?..
Sizi oraya hangi yetkiyle hangi amaçla, kim kimler neden gönderdi?
***
İnsanlığa hizmet için falan demeyin sakın…
Kimse inanmaz…
Eğer adamsanız, ya da samimiyseniz örneğin o görüntüleri sergileyenlerden ABD’nin akılara ziyan işkencelere sahne olan;
“Guantanamo” hapishanelerine gidin, “girebilirseniz” oralardaki rezaleti ortaya çıkarın görelim…
Sıkar biraz…
İsrail’in saldırılarına, hak ihlallerine, ABD işkencelerine sessiz kalanların gücü “işgal” edilmiş bir ülkede beden bulamaz…
Alabildiğine komik ve acınacak bir duruma düşer; bugünkü AFAD gibi…
***
Şimdi AK MHP’lilere soruyorum; Kaç’Ak Saray müdavimlerinin Esad’ı Türkiye’de izzet ikramla karşıladığı ve kardeşim deyip ailece piknik yaptıkları dönemde;
Suriye’de SEDNAYA HAPİSHANESİ yok muydu, işkence yapılmıyor muydu, muhalifler kurşuna dizilmiyor muydu?
İşkenceye karşılarmış hazretler…
Be ahlaksızlar bu ülkenin ortasında Suudi Arabistanlı bir gazeteci Suudi ajanlar tarafından akıllara ziyan “işkence” yapılarak öldürülmedi mi?
İşkence-cinayet dosyası birkaç milyon dolar için Suudili Prense teslim edilmedi mi?
***
Neredeydiniz o günlerde?
***
Sokak röportajlarında, üniversite de, TV programlarında beyefendiyi eleştirmeye kalkanın, kaşının altında göz var diyenin…
Ailece ipliklerini pazara çıkaranların, mesnetsiz gerekçelerle kodese tıkıldığı bu ülkede hiç insan hakları ihlalleri yokmuş, fiili olmasa da manevi işkence yapılmıyor muş gibi davranmak “şark kurnazlığı” ikiyüzlülük değilse nedir?
***
Özetle; bir tarafta benim-bizim gibi sorgulayan, soru soran, ne olduğunu anlamaya çalışan ve ülkesi için endişelenen insanlar…
Diğer tarafta defalarca yanılmalarına karşın hiç vazgeçemedikleri kibirli tondan bağıran, ABD-HTŞ İslamcı terör örgütlerinin peşinden koşan;
AKMHP-FETÖ koalisyonun- iktidarın “pisliklerinde” boncuk arayanlar…
Yani bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete; Allah’tan ümit kesilmez…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 18.12.2024 17.20