UYGAR OLAMAYINCA…
Sanırım 2006 yılıydı…
Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan makam aracında baygınlık geçirmiş, hastane kapısına kadar getirilmişti…
Fakat hastane önüne park eden şoförü;
Araçtan dışarıya çıkarken aracın anahtarını içeride unutunca aracın kapıları otomatik olarak kilitlenmiş,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan makam aracının içinde 8 dakika kapalı kalmıştı…
Hastalığına…
Balyoz meselesine hiç girmeyeceğim…
***
Yıl 2024
O günden bu yana Recep Tayyip Erdoğan hakkında akıllara ziyan hastalık yakıştırması yapıldı…
Öyle ki;
Ölümcül bir hastalığa yakalandığı ve her an öleceği söylendi…
Yetmedi…
Pantolonunun altında “idrar torbası” ile gezdiği gibi absürt yakıştırmalar yapıldı…
Halen yapılıyor…
O günlerde de hiç inanmamıştım, bugün de inanmıyorum…
Evet!
Bazı sağlık zorlukları yaşıyor, ama onlar da bana göre “gençlikten yaşlılığa” geçiş sürecinin emareleri…
***
Gördüğüm kadarıyla o sürece ait arazlar sorun olmuyor; baksanıza ne görme zorluğu çekiyor, ne konuşma zorluğu…
Cin gibi…
Promter’ daki yazıları su gibi ve hatasız okuyor. Sesi çatallaşmıyor ve gençlerden daha çok bağırıp çağırıyor kürsüde…
Benim için bunlar zerre kadar mesele değil, umurumda da…
Hiç sevmem…
Kendileri benim ne Başbakanım oldu ne Cumhurbaşkanım…
Olamaz da…
***
Mesele şu; başbakan olduğu ilk yıllarda, rahmetli Bülent Ecevit’in “başbakanlık” döneminde hastalığı nedeniyle yaşadığı sıkıntılarla alay etmesi çok zoruma gitmişti…
O günlerde de, yeri geldiği her fırsatta da; yaşlılık ya da hastalık dolayısıyla yaşanan sağlık sorunları yüzünden bırakın bir başbakanı,
Sıradan bir insanı alaya almak; adam olana, insan olana hiç yakışmaz diye yazmıştım…
Sonra da…
Allah’ın adaletine güveniyorum; gün gelecek kendisi de Bülent Ecevit’in yaşadığından daha kötü sorunlar yaşayacak, demiştim…
Hacı fışfışlar, ağızlara alınmayacak küfürlerle saldırmış, tehdit etmişti beni…
***
Bunları neden yazdığıma gelince, son günlerde muhalif olarak bilinen, ya da öyle olduğu sanılan medyadan…
TV kanallarından ve köşe yazarı gazetecilerden bu konu vurgulanarak CHP’ ye ve Özgür Özel’e yönetilen tuhaf ötesi suçlamalar yöneltiliyor…
Mesela; “İktidar olmak için yıllarca adamın ölmesini beklediniz, şimdi Esad gibi devrilmesini mi, bekliyorsunuz” diyenler var…
“Ona kaçacak, diyordunuz, umudunuz müttefikiniz Esad kaçtı” diyen de…
CHPKK diyen de var, “tırışka Özgür Özel” diyen de…
Yazıklar olsun…
***
Yıllardır mutfaktayım; bugüne kadar hiçbir seçimde, öncesi ve sonrasında Tayyip Erdoğan’ın varsa da, sağlık sorunlarını asla konu etmedik…
Seçim meydanlarında “malzeme” etmeyi asla düşünmedik…
Edilmesine izin vermedik…
Çünkü zarar görecek olan Tayyip Erdoğan değildi Türkiye Cumhuriyeti idi…
Devletti…
Ne PKK’lı olduğumuz kaldı, ne darbeci, ne ajan ne vatan haini olduğumuz…
Aynı sebeplerden sustuk…
Sebep olanları “seçim kaybedeceğimizi” bile bile, önce Allah’a sonra millete havale ettik…
***
Bakın CHP’lilerin tamamının ne PKK ile işi olur ne Esad’la, aynı şekilde IŞİD’ le ne FETÖ ile ne Hizbullah’la Hamas’ la…
Bizim derdimiz Kürt vatandaşlarımızın sorunlarıyla, ülkemizde sayıları on milyona varan Suriyeli sığınmacılarla…
Uygar olan, ilmi bilim önceleyen ülkelerdeki siyasi partiler ve siyasetçiler gibi…
Uygar vatandaşlar gibi…
Haksızlıkla, hukuksuzlukla, açlıkla, yoksullukla ve yolsuzluklarla…
Rüşvetle…
Ülke yönetimini, ekonomisini yönetir hale gelen; uyuşturucu ticaretiyle…
Kara parayla…
Yandaşların ihale vurgunları soygunlarıyla, kaçırdıkları vergilerle, enflasyonla…
***
Bunları her fırsatta, her yerde, mecliste, televizyonlarda, mitinglerde, toplantılarda dile getiriyoruz, itiraz ediyoruz, eleştiriyoruz zaten…
Ana veya değil, bir muhalefet partisinin yasal olarak bundan daha fazlasını yapmaya yetkisi yok ki…
Gücü de…
Uygar olan bir ülkede ve toplumlarda bu tepkileri “halk” gösterir, demokratik yollardan hesap sorar, bedel ödetir…
Dile getirdiklerimize bir bakın, var mı böyle bir eylem yapan halk?
Olsaydı!
ABD’ ye rağmen ne AKP olurdu ne Recep Tayyip Erdoğan diye biri…
***
Unutmadan…
Çok ilginçtir geçmişte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nu yumruğunu masaya vurmamakla suçlayanlar, bugün yönetimi ve Erdoğan’ı
Düzgün Türkçesi ve ince zekâsıyla ustaca yerden yere vuran Özgür Özel’i beceriksizlikle suçluyorlar…
CHP’li rolü oynuyorlar…
Neyse!
Hala umudumuz, hayalimiz var; ben görür müyüm bilmiyorum ama bu milletin bir gün uyanacağına ve utandıracağına,
Her şeyin çok güzel olacağına inanıyorum…
İyi pazarlar…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 15.12.2024 02.45