Site icon Turkish Forum

Türkiye’nin Mülteci Politikası: Demografik Yapıyı Sarsan Yanlış Adımlar

Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin durumu, hükümetin izlediği politikalar ve uluslararası normlara uygun olmayan uygulamalarıyla tartışmalı bir hal almıştır. İktidarın, ülkenin demografik yapısını değiştirme ve bunu siyasi çıkarlarına uygun bir şekilde kullanma niyeti, hem uluslararası hukuka hem de Türkiye’nin menfaatlerine açıkça aykırıdır. - suriyeli cocuklar kamp

Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin durumu, hükümetin izlediği politikalar ve uluslararası normlara uygun olmayan uygulamalarıyla tartışmalı bir hal almıştır. İktidarın, ülkenin demografik yapısını değiştirme ve bunu siyasi çıkarlarına uygun bir şekilde kullanma niyeti, hem uluslararası hukuka hem de Türkiye’nin menfaatlerine açıkça aykırıdır.

Mülteci Geri Gönderme Politikası ve Yasal Zorunluluk

Uluslararası hukuka göre, mültecilerin ülkelerine dönüşü gönüllülük esasına dayanmalıdır. Ancak bu, Türkiye’nin demografik bütünlüğünü koruma hakkını ortadan kaldırmaz. Her devlet, ulusal güvenliği ve sosyal uyumu sağlamak amacıyla sınırları içinde yaşayan yabancı nüfusu düzenlemekle yükümlüdür. Türkiye’nin, mülteci sorununu çözmek için Suriyelilerin ülkelerine dönmelerini sağlaması hem yasal bir zorunluluk hem de sosyal istikrar açısından bir gerekliliktir.

İktidarın bu konudaki bilinçli pasif tutumu, Suriyelilerin Türkiye’de kalmasını teşvik eden uygulamaları ve geri dönüş sürecini hızlandırmaktaki isteksizliği, ülkenin sosyoekonomik ve demografik yapısını derinden etkilemektedir. Örneğin, resmi açıklamalara göre yaklaşık 4 milyona yakın Suriyeli’nin kalıcı olarak Türkiye’de yaşamaya devam etmesi, özellikle güney illerinde ciddi demografik değişimlere yol açmıştır.

Demografik Yapıyı Değiştirme Çabası

Recep Tayyip Erdoğan yönetimi, Suriyeli mülteciler üzerinden uyguladığı politikalarla yalnızca uluslararası mülteci hukuku kurallarını çiğnemekle kalmamakta, aynı zamanda Türkiye’nin laik ve milli yapısını zedelemektedir. Suriyelilere yönelik vatandaşlık süreçlerinin hızlandırılması ve bu yolla seçmen tabanının genişletilmesi, iktidarın siyasi hesaplarına hizmet eden bir stratejidir. Resmi açıklamalara göre 2023 itibarıyla yaklaşık 238 bin Suriyeli’ye vatandaşlık verilmiş olması, bu niyetin açık bir göstergesidir.

Hükümetin, ülkenin ekonomik krizi derinleşirken milyonlarca Suriyeliye kamu hizmetleri ve sosyal yardımları tahsis etmesi, toplumda ciddi bir hoşnutsuzluk yaratmıştır. Türk vatandaşlarının işsizlik ve yoksullukla mücadele ettiği bir dönemde bu tür ayrıcalıklı uygulamalar, toplumsal ayrışmayı körüklemektedir. Dahası, bu durum mültecilerin Türkiye’de kalıcı hale gelmesini teşvik etmektedir.

Suriye’ye Dönüş için Uluslararası Gerçeklik

Suriye’deki iç savaşın sona ermesi ve ülkenin kuzeyinde güvenli bölgeler oluşturulması, mültecilerin geri dönüşüne uygun bir ortam hazırlamıştır. Ancak hükümetin bu süreci hızlandırmak yerine, Suriyelilerin Türkiye’deki varlığını siyasi ve ideolojik amaçlarla kullanmayı tercih ettiği gözlenmektedir. Güvenli bölgelerde altyapının yetersiz olduğu ve bu nedenle geri dönüşlerin mümkün olmadığı iddiaları ise gerçekleri yansıtmamaktadır. Aksine, Suriye’de normalleşme süreci hızlanırken geri dönüşleri teşvik etmek yerine engellemek, ulusal çıkarlarla bağdaşmayan bir tavırdır.

Erdoğan’ın Politikaları Türkiye’nin Menfaatine Aykırıdır

Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin, Suriyeli mültecilerle ilgili izlediği politikalar, Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına zarar vermektedir. Bir yandan ülkenin ekonomik kaynakları tükenirken, diğer yandan siyasi fayda uğruna toplumsal yapının bozulmasına göz yumulmaktadır. Mültecilerin ülkelerine dönmesi için gerekli adımları atmamak, ülkeyi ileride daha büyük sosyoekonomik sorunlarla karşı karşıya bırakacaktır.

Sonuç

Türkiye, mülteci meselesinde ulusal menfaatlerini korumak ve uluslararası yükümlülüklerini dengelemek zorundadır. Erdoğan hükümetinin, bu dengeyi kurmak yerine mültecileri siyasi araç olarak kullanma çabası kabul edilemez. Türkiye’nin demografik yapısını korumak ve toplumsal huzuru sağlamak adına Suriyelilerin geri dönüşünü hızlandıracak somut adımlar atılmalı, bu süreç uluslararası hukuka uygun bir şekilde yürütülmelidir. Aksi halde, iktidarın bu tutumu, Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmaya devam edecektir.

Exit mobile version