Site icon Turkish Forum

KUR’AN’da; din ve bilim!?!

KUR’AN’da; din ve bilim!?! - atom bilim nukleer

KUR’AN’da; din ve bilim!?!

(Taha,98)”O, ilmiyle her şeyi çepeçevre kuşatmıştır-O’nun sınırsız bilgisi her şeyi kapsar….”

(Bakara,255)”İnsanlar Allah’ın bilgisinden, bizzat Kendisinin dilediği kadarının dışında hiçbir şey bilemez-kavrayamazlar.”

(Zümer,9)”Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu?”

İnanmak ve bilmek!?

Bilmek için BİLGİ gerekir!

KUR’AN;
İNAN’dığını;
ALLAH-TANRI’yı
bilmek ve tanımak için VAR!
İNAN’dığının;
ALLAH-TANRI’nın
bilgisini almak için VAR!

(Zümer,67)”Allah’ı, kadrine-şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar.”

TANRI, KUR’AN’ı;
varlığının somut kanıtı olarak sunar!

(En’am,104)”Rabbinizden, apaçık delil-aydınlatıcı bilgi-bilinç kaynağı olan Kur’an gelmiştir.”

(Nisa,174)”Ey insanlar! Rabbinizden apaçık ve güçlü bir kanıt-delil geldi. Her şeyi açık seçik gösteren, aydınlatıcı-çok parlak bir ışık (Kur’an’ı) indirdik.”

İnsanlardan da işlerinin her dâim yazılı, kayıtlı, kanıtlı-delilli
olmasını istemektedir!

(Kasas,75)”Kanıtlarınızı-delillerinizi getirin-ortaya çıkarın.”

(Neml,64)”Doğru sözlüler iseniz delilinizi-kesin kanıtınızı getirin.”

(Enbiya,24)”Kesin delilinizi-kanıtınızı getirin!”

(En’am,143)”Bana bilimsel olarak-bir bilgiye dayanarak haber verin-bilimsel bir açıklama yapın.”

Oluşumu milyarlarca yıl sürmüş, muazzam emek-çaba ürünü ve mükemmel-muhteşem sanatsal bir tasarım, bir sistem kâinat-evren!

Din;
KUR’AN’a göre
yaşamın tümünü içeren
evrensel bir olgu olduğuna göre;
bilim de yaşamın araştırıcı, inceleyici, sorgulayıcı yönü,
din denilen bütünün
bir parçası oluyor!

BİLİM; yaşam içinde TANRI’nın yarattığı bu sistemin
maddesel incelemesini,
muhteşem akışı sağlayan matematiksel yapısını inceleyen,
doğadaki fizik kanunlarını,
uzaydaki astro fizik yasalarını, maddenin oluşumunu, yapısını araştıran insanî bir disiplin!
Üstelik tüm ‘gözlemlenebilir evrene’ bakınca da daha yolun çok başında!

Gözlemlenebilen evrenin, yaklaşık olarak %68,3 karanlık enerji,
%26,8 karanlık madde,
%4,9 sıradan maddeden oluştuğunu yakın zamanda keşfedebilmiş bilim; karanlık enerjinin varlığına dair en önemli verinin, evrenin genişleme hızına bağlamıştır.
Evrenin genişlediğini
yaklaşık binbeşyüz yıl öncesinden bildiren KUR’AN’dır!

(Zâriyat,47)”Göğü gücümüzle biz inşa ettik ve onu genişletmekteyiz.”

(Enbiya,30)”Gökler ve yer bitişikken büyük bir patlama ile onları ayırdığımızı ve suyu hayat kaynağı kıldığımızı-her şeyin su ile canlı kaldığını görmüyorlar mı?”

KUR’AN bir bilim kitabı değildir ama bilim dallarına başlangıç noktası anlamında kaynaklık eder ya da sonuçlara dair ipuçları verir-bilimin ön habercisidir.

Gökyüzünü yedi kat yarattığını, KUR’AN’da yaklaşık binbeşyüz yıl öncesinde bildiren TANRI’yı,
bilimsel araştırmalar ancak
yakın yüzyılda, gökyüzünün
yedi katmadan oluştuğunu söyleyerek onaylamışlardır.
Eşyanın ışınlanması konusunda KUR’AN’ın söylediklerine henüz ulaşamamışlardır.
Cern’de yapılan çalışmalarla, belki de KUR’AN’ın bildirdiği eşyanın ışınlanması gerçekleşecektir!

(Talak,12)”Allah’ın her şeye gücü yettiğini ve Allah’ın her şeyi bilgiyle kuşatmış olduğunu bilesiniz.”

(İsra,85)”Size verilen bilgi ancak algılayabileceğiniz kadardır-size ilimden sadece az bir şey verilmiştir.”

Din, bir kimlik değildir;
üzerinde sürekli
yürünecek, ilerlenecek
dosdoğru bir yaşam yoludur.

(Bakara,177)”Kendinizi herhangi bir din kimliği ile isimlendirmek, Allah katında seçkinlik kazanmanızı sağlamaz.”

(Bakara,186)”Allah size çok yakındır. Allah ile aranıza birilerini koymanıza gerek yoktur. Sadece Allah’a güvenir, araya kimseyi sokmazsanız, Allah yaptığınız dualara karşılık verir. Doğru yolu bulmak, bu yolda yürümek için sadece Allah’a dua edin! Aracılara ihtiyaç duymayın! Allah’ın davetine, ayetlerle açıklanan gerçeklere inanır, güvenirseniz dosdoğru yolu bulabilirsiniz!”

Ve TANRI, Kendisinin de üzerinde olduğu bu dosdoğru yolun adına İSLAM demiştir.

(En’am,126)”İslam, Rabbinin dosdoğru yoludur.”

(Mâide,3)”Din olarak İslam’ı (evrensel barış) belirledim-seçtim.”

İsim hakkının hiç kimseye, hiçbir şeye izafe edilemeyeceği
İslam din sisteminin
tüm yaşam ilkeleri de
KUR’AN’da belirlenmiştir.
İnsanlara KUR’AN İslam’ı
teklif edilmiştir.

(Bakara,208)”Hep beraber İslam içinde olun-barış içine girin!”

Din-bilim çatışması var denildiğinde;
eğer ‘din’ denilen;
sadece görüntüden ibaret, yaratılmış kullara izafe,
şekilsel bir kaç ritüelden oluşan
şirk diniyse,
evet bilimle bu şirk dini çatışır;
çünkü bilimin ışığıyla
aydınlanan dünyada,
‘kula izafe şirk dininin’
bütün yanlışları, defoları, karanlık noktaları ortaya çıkar!
Bu yüzden evrim teorisini, bilimi, sanatı, doğru, iyi, güzel olan
her şeyi reddederler;
şirk dini yaratıcısı ve sahibi
kara, kapkara yobazlar!

Ama din dediğiniz,
KUR’AN’ın adına İslam dediği TANRI’nın dosdoğru yaşam yoluysa; hayatın gerçeklerini içerdiğinden doğru, iyi, güzel hiçbir şeyle çatışmaz, kaos yaratmaz, çelişmez.
Tam tersi tüm sorunlara, kaoslara, çatışmalara, çelişmelere çözüm üretir, ürettirir.
Çünkü sistem kurucu, yönetici
TANRI yoludur.
TANRI, yoldaki tüm arızaların KUR’AN ile giderilmesini sağlar!

(Kehf,1)”Allah, kuluna, her şeyin gerçeğini anlatan-eğiklik, eğrilik çelişme-tutarsızlık-çelişki-çarpıklık, pürüz bırakmayan Kur’an’ı indirdi.”

Bu yüzden
KUR’AN didik didik İNCELENMELİDİR!

‘Din dogmadır’ sözü dayatılmış,
çok yanlış bir bilgidir!
Dogma olan
TANRI Sözü KUR’AN değil;
‘din’ den kazanç sağlayanların uydurduğu kalıp cümledir.
Tartışıl(a)mayan, sorgulan(a)mayan da TANRI dini değil;
şirk dini anlatan kutsal(?)laştırılmış, yüceltilmişlerin sözleridir! Kendilerini sorgul(a)namaz, eleştiril(e)mez kılanlar;
‘din’ işinden nemalananlardır
dogma olan!

Zaten insanoğlu var olduğundan beri din, TANRI konusunu
tartışıp, sorgulamıyor mu?!
İŞTE KUR’AN bunun için VAR!
Sorgulayın, araştırın, aklınızı kullanın, tefekkür edin, sorgulama zinciri kurun, kandırılmayın,…..
diyen, uyarıları yapan KUR’AN’dır!!!
İŞTE, KUR’AN;
tüm sorulara cevap için VAR!

(Lokman,33)”O aldatıcı, sakın sizi Allah hakkında aldatmasın.”

Ortadoğuya bir bakın!
Allah hakkında aldatılmışlığın zirvesi!
Her birinin başında,
kutsallaştırılmış kulların oturduğu, her birinin bir mezhebi temsil ettiği paramparça ‘din’ anlayışlarıyla ülkeler yakılıp, yıkılmış, özgürlükler yeraltı hapishanelerinde kilitli, emperyalizme hizmet eden
kan gölü alanı yıllardır Orta Doğu ve geri kalmış tüm medeniyetler!

(Âli İmran,105)”Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenlere acı azap vardır!”

Yaşamlar kolaylaşsın;
zâlimlerin elinde
insanlık cehennemi yaşamasın diye VARDI KUR’AN!

KUR’AN’ın tümden reddettiği uydurulmuş peygamberler hadisi, sünneti, sayısız rahip, haham, imam, hoca tefsirlerinin temelini oluşturduğu mezhepler yerine;
KUR’AN araştırılsa, incelense
TANRI SÖZÜ’ne DEĞER VERİLSE idi dünya ve ülkemiz
bu dinci zalimlerin, zorbaların
zulmü altında inler miydi?!

Yaklaşık binbeşyüz yıllık geçmişi olan, üzerlerindeki tozlar
artık çamurlaşmış
TANRI Kitabını KUR’AN’ı,
gerçek anlamı ile buluşturmak, tanımak, tanıtmak, dincilerin TEKELinden kurtarıp özgürlüğüne kavuşturmak için özenle, titizlikle
bilimsel çalışmalar yapılmalı,
didik didik incelenmeli, araştırılmalı ki çamurlar temizlensin!

Bilimsel araştırmalar, incelemeler, gelişmeler arttıkça;
KUR’AN’ın zengin anlamlar içeren kelime, kavram boyutları da değişecek, gerçek anlamına kavuşacaktır…

Laiklik ilkesinin işlediği bir yönetimde;
KUR’AN, kişilerin, satıcıların, sömürücülerin
TEKELinden kurtarılır,
KUR’AN’ın tüm bilimsel metodlar kullanılarak çok iyi bir çevirisi topluma sunulur;
sonra da isteyen, dileyen özgürce KUR’AN’dan faydalanır!

ATATÜRK’ün zamanının o çok zor şartlarına rağmen, YAPTIĞI GİBİ !
Finansmanını devletten değil*,
kendi cebinden yaptığı 10.000.adet KUR’AN mealini, ülkenin dört bir yanına göndermiş,
o büyük cesaret, akıl, barış, özgürlük timsali, evrensel lider, dâhi Atatürk.
Vatandaşları,
Din’ini kaynağından;
KUR’AN’dan öğrensin,
bu konuda da özgürleşsin;
inandığı TANRI’sını kaynağından, Kitabı KUR’AN’dan tanısın,
dinci zalimlerin zulmünden, parçalanmış din, mezhep, anlayışlarından kurtulsun diye!

(Furkan,50)”Kur’an’ı öğüt-ders alıp düşünsünler diye ve örnekleri çeşitli biçimlerde tekrar tekrar açıkladık. Ne var ki insanların çoğunluğu nankörlük etmekte-buyrukları örtmekte diretmektedirler.”

(Fussilet,52)”Kur’an Allah katından olduğu halde-Allah’tan idiyse ve siz de onu yalanlamış iseniz-inkâr ediyor-inanmıyor-tanımıyorsanız!?”

Exit mobile version