Suriye Krizi ve Türkiye’ye Yansıyan Sonuçlar
Suriye, 2011 yılında başlayan iç savaş sürecinden bu yana derin bir kaosa sürüklenmiş durumda. Bu süreçte ABD’nin ve İsrail’in Ortadoğu’daki stratejik hedefleri doğrultusunda, Suriye’nin kuzeyinde bir “Kukla PKK Devletçiği” inşa edilmeye çalışılıyor. Bu durum sadece Suriye’nin değil, aynı zamanda bölgenin ve özellikle Türkiye’nin güvenliği için büyük bir tehdit teşkil ediyor. Etnik ve mezhepsel çatışmalar körüklenirken, Türkiye’nin güney sınırında istikrarsızlık ve terör tehdidi artmış, sığınmacı krizi de büyüyerek ülkenin iç politik dengelerini sarsmaya başlamıştır.
Suriye’deki Durum: ABD ve İsrail’in Bölgesel Planları
Suriye’deki iç savaş, ABD ve İsrail’in bölgesel hesaplarını gerçekleştirmesi için bir fırsata dönüşmüştür. Özellikle, PKK/PYD üzerinden bir Kürt devleti kurma planı, Suriye’nin kuzeyindeki dengeleri altüst etmiştir.
Bu durum:
• Ortaçağ karanlığını Suriye’nin üzerine çökertmiştir: Etnik ve mezhepsel çatışmaların derinleşmesi, ülkeyi kalıcı bir bölünmeye doğru sürüklemektedir.
• Filistin ve Lübnan’ı kuşatma altına almıştır: İsrail, bu bölünmeden stratejik avantaj elde ederek Filistin ve Lübnan üzerindeki baskısını artırmaktadır.
• Türkiye’yi hedef almıştır: PKK/PYD kontrolündeki alanlar, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne doğrudan tehdit oluşturmaktadır.
Türkiye’nin Politikalarının Eleştirisi: Yanlış Yaklaşımların Sonuçları
Türkiye, Suriye’deki krizin başında yanlış bir politika izlemiş ve bölgedeki merkezi otoritenin zayıflamasına katkıda bulunmuştur. Bu yaklaşım, Suriye’nin bölünmesini ve PKK/PYD’nin güçlenmesini kolaylaştırmıştır.
1. Bölgedeki otorite boşluğu: Türkiye’nin yanlış hamleleri, Suriye’deki mevcut kaosun daha da derinleşmesine ve Batı destekli yapıların güç kazanmasına zemin hazırlamıştır.
2. Kaosa alternatif bir anti emperyalist Suriye yönetiminin inşa edilmesi gerekliliği: Suriye halkının ihtiyaçlarını ve bölgenin gerçeklerini gözeten bağımsız, milli bir yönetim oluşturulmalıdır. Türkiye ve bölge ülkeleri bu sürece katkıda bulunmalı ve bölgede istikrarın sağlanmasına destek vermelidir.
3. Türkiye içindeki sığınmacı sorunu: Yanlış dış politikalar sonucunda milyonlarca Suriyeli sığınmacı, Türkiye’ye akın etmiş ve bu durum ekonomik ve toplumsal sorunları derinleştirmiştir. Bu sorun mültecilerin ülkelerine dönüşü ile mümkündür ve bu konu gündemde baş gündem maddelerinden birisi olarak yerini almalı ve geri dönüş sistemli olarak uygulanmalıdır.
Çözüm Önerileri: Bölgesel İş Birliği ve Milli Siyaset
Türkiye, mevcut tehdidi bertaraf etmek için bölgesel ve ulusal düzeyde kapsamlı bir strateji geliştirmelidir:
1. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kararlılığı
TSK, PKK/PYD tarafından işgal edilen bölgelerde daha etkin ve kapsamlı bir müdahalede bulunmalıdır. Kukla devlet girişimi, güneyden ve kuzeyden bir kürt koridoru ( İsrail koridoru) girişimi askeri operasyonlarla bertaraf edilmelidir. Ancak bu operasyonların uluslararası arenada meşruiyet kazanması için diplomasi kanalları da güçlü bir şekilde kullanılmalıdır.
2. Kaosa Alternatif Anti-Emperyalist Bir Suriye Hükümeti İnşası
Türkiye, Suriye’nin mevcut kaotik durumunu çözmek için, Suriye halkının çıkarlarına uygun, bağımsız ve anti-emperyalist bir hükümetin inşa edilmesine bölge ülkeleri ile birlikte öncülük etmelidir. Batı destekli yapıların güç kazanmasına karşı, bölge halklarının iradesine dayanan bir yönetim oluşturulmalıdır. Bu tür bir yönetim, sadece bölgenin istikrarını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda ABD ve İsrail’in bölgedeki planlarını boşa çıkaracaktır.
3. Milli Muhalefetin Rolü
Türkiye’deki milli muhalefet, Suriye meselesinde daha aktif bir duruş sergilemeli ve bu konuyu yalnızca iktidarın insafına bırakmamalıdır. Suriye politikasındaki yanlışlar eleştirilmeli, ancak çözüm önerileri ortak bir milli mutabakat çerçevesinde sunulmalıdır. İktidarın yanlış dış politikalarının sonuçlarını gidermek için milli bir irade ve dayanışma şarttır.
Sonuç: Ortadoğu’da BOP Planını Bozma Zorunluluğu
ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Suriye’yi bölme ve Türkiye’yi zayıflatma planı, bölge halklarının iş birliğiyle boşa çıkarılabilir. Türkiye’nin, Suriye politikasında yaptığı hatalardan ders çıkararak milli bir duruş sergilemesi elzemdir.
Bu bağlamda:
• Suriye’nin toprak bütünlüğü savunulmalı, etnik ve mezhepsel bölünmelerin önüne geçilmelidir.
• Suriye’de mevcut kaosun yerine anti-emperyalist ve milli bir hükümetin inşası desteklenmeli, Batı destekli bölünmüş yapıların bölge üzerindeki etkisi kırılmalıdır.
• Türkiye’deki milli muhalefet, bu konuda ortak bir ses çıkarmalı, iktidarın tek taraflı kararlarına karşı dengeli bir tutum sergilemelidir.
• Bölgesel iş birliği güçlendirilmelidir: Türkiye, İran, Irak, Çin, Rusya ve diğer bölgesel aktörlerle yakın ilişkiler geliştirerek ABD ve İsrail’in oyununu bozmalıdır.
Türkiye, bu krizi bir fırsata çevirebilir; ancak bu, milli bir mutabakat ve bağımsızlık hedefiyle mümkündür. Aksi halde, bölgesel tehditler büyüyerek ülkenin güvenliğini daha da tehlikeye sokacaktır.
Demedi demeyin!
Sefa Yürükel