KİM İSTER…
Komşu hem kişisel hem toplumsal yaşam için çok önemlidir. Onun için atalarımız “ev alma komşu al” demişlerdir…
Bendeniz oldum olası, ailece dostluğumuzu, arkadaşlığımızı, ilgimizi hak etmediğini düşündüğüm…
Sosyal yaşamımızda…
Kültürel…
Siyasal ve zihinsel dünyamızda yeri olmayan, hiç olmayacak bir komşumuzun olmasını hiç istemem…
Hele bencilse…
Kibirli ve sonradan görme, cahilse, yobazsa…
Bilinçsiz…
Kimliksiz-kemiksiz, ahlaksız ise…
***
Kim ister?
***
Böyleleri can yakar, baş ağrıtır, iğrendirir…
Mide bulandırır…
Üzer…
Akıl vermeye kalkar…
Sinirli allak bullak eder, hatta küfürbaz, dinden imandan eder…
Hafazanallah…
Canavara dönüştürür, elinizi kana bular, böyleleri…
İçten pazarlıklıdır…
İkiyüzlüdür, sahtekârdır, dönektir, kirlidir, sizi satmak için fırsat kollarlar. Sinsi planlar, vurgun soygun Rant, ganimet peşindedirler…
***
Bu saydıklarımın hepsi “hainlik” ile eşdeğerdedir…
***
Egemenler, emperyalistler bu tipleri, zafiyetlerini ve fırsatçılıklarını iyi bilirler. Planlarına onlara göre yaparlar…
Bu tipler planların ne kadar kirli, merhametsiz acımasız, haysiyetten uzak olduğuyla “ilgilenmez…”
Sonucunu umursamaz…
Kendisine yöneltilecek utanç dolu “kavramları” asla dert etmez…
Ne derlerse yapar…
Yapamadı mı, suçu günahı başkalarına atar, arkasına bakmadan çeker gider…
***
Bunları neden yazdım?
Son günlerin en can alıcı olayı Suriye’ nin HTŞ denilen “İslamcı terör örgütü” tarafından “işgal” edilmesini;
Yandaş (AKMHP’li) televizyon kanallarının “büyük bir keyifle” ağızlarından “salyalar” saçarak verişini, kendilerine destansı pay çıkarışlarını…
Tarihimizi saptırmalarını…
Kaç’Ak Saray cemaatinin, işgalin, kuşatmanın üzerine çıkarak adeta delicesine tepinmelerini izledim…
Şaşırdım…
Daha da ötesi erkekliğimden-insanlığımdan “utandım…”
Rezilliğin daniskası…
***
Bu yazıyı hazırlayana kadar başta Kaç’Ak Saray mülayimi başta olmak üzere, hiçbirinin yüzünde en ufacık bir beisin…
Utanmanın…
Acımanın ve merhametin olmadığını gördüm…
Cihatçı…
Devşirme, ABD ürünü İslamcı terör örgütlerinin Suriye’ nin başkenti Şam’a, Hama’ya, Humus’a ve diğer illerine saldırmalarını,
Suriye halkının “Esad’ın sarayını talanını “övgüyle” anlatıyorlar…
Halep Türktür, diyorlar…
Yüz yıl önce Osmanlının yıkılıp çöp olduğunu unutarak…
***
Osmanlı Macaristan’da da vardı, yıllarca (1699 yılına kadar) hüküm sürdüğü o topraklarda…
Varna’da…
Budapeşte’de hala binlerce Türk var…
Hadi…
Yiyorsa çık ortaya Macaristan’ ın başkenti Budapeşte ve en güzel kentlerinden VARNA Türk’tür, de göreyim…
***
Dostlarım “hocam Suriye’nin AKMHP tarafından desteklenen HTŞ tarafından işgal edilmesine, bölünmesine ne diyorsun” diye sormuşlar…
Ne diyeyim ki?
Biliyorsunuz SIRTLANLAR en acımasız merhametsiz “vahşi” hayvanlardır. Avlarına umulmadık bir hızla saldırıp yakalarlar…
Ve avlarının yıkılmadığını, ölmediğini umursamadan “karınlarından” yemeye başlarlar…
Yani! Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de “Sırtlanlar devrede…”
Yakında;
içten ve dıştan LEŞ kokuları gelmeye başlar…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 10.12.2024 03.30
Bir yanıt yazın