Türk dünyasında 100. yıl hedefi adım adım hayata geçiriliyor

“Türk dünyasında 100. yıl hedefi adım adım hayata geçiriliyor” – OLAY gibi sözler

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önde gelen gazeteci ve yazarı Züleika Karaman, Musavat’in sorularını yanıtladı.

Röportajı sunuyoruz:

– 15 Kasım’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlandı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu 41 yıldaki en büyük başarıları neler oldu?

– Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (SCTC) kuruluşuna kadar Kıbrıs Türk Türkleri için kolay olmamıştır. Yıllarca kan, gözyaşı, katliamlar, göç ve sefalet vardı. Çek Cumhuriyeti, 15 Kasım 1983 tarihinde, Kıbrıs Türklerinin dünyada eşi benzeri görülmemiş bir ihya ve varoluş mücadelesi sonucunda kurulmuştur. Bu yıl 15 Kasım’da 41. yıldönümü gururla kutlandı.

Akdeniz’de Mavi Vatikan’da Türk dünyasının bayrağı haline gelen BTKT, Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve egemenlik mücadelesinin en değerli eserlerinden biridir.

Kıbrıs Türk halkı, esareti kabul etmeyerek, Türk bilincini koruyarak, Kıbrıs adasında bağımsızlık, özgürlük ve eşit haklardan vazgeçerek zorlu mücadelesini sürdürmüş ve bugünlere ulaşmıştır. Kendi devletlerini kuran Kıbrıs Türkleri de adada siyasi bir çözüm bulmak için sürekli çaba sarf etmişlerdir. Ancak 50 yıl sonra bu çabalar, Yunan tarafının süre uzatma taktikleriyle başarısız oldu. Federal çözüm çabaları, Rum tarafının tavizsiz tutumu nedeniyle her seferinde başarısız oldu. Son olarak 2021 yılında Kıbrıs Türk tarafı, BM masasına “iki devletli çözüm” için yeni bir vizyon getirmiştir.

Kıbrıs Türk tarafının yeni vizyonu, Çek Cumhuriyeti’nin tanınması ve Kıbrıs Türk halkının Haklarının onaylanması anlamına gelmektedir.

Geçen 41 yılda BTYO, kurum ve kuruluşları tarafından güçlendirilmiştir. Ana vatan, Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda koşulsuz desteği ile büyümeye devam ediyor.

Yükseköğretimde büyük bir gelişme oldu. Her gün dünyanın dört bir yanından öğrenciler kalite artışlarıyla üniversitelere geliyor ve farklı ülkelerden öğretmenler ders veriyor. Turizmde de önemli gelişmeler yaşandı. Ülkenin ana lokomotif sektörleri olan turizm ve yükseköğretimde ilerleme devam ediyor. Bütün bunlar, yıllarca süren haksız ambargolara rağmen başarıldı. Bu anlamda Türk dünyasındaki kardeşlerinin BTYO’ya vereceği destek daha da önemlidir.

20 Eylül 2022 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Ardoğan’ın 77. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na yaptığı tarihi çağrı, uluslararası toplumu BTŞK’yı tanımaya davet etmesi, ŞŞT için yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Cumhurbaşkanı Ardoğan, 2023 ve 2024 yıllarında BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmalarda SCTC’nin tanınması ve haksız ambargoların kaldırılması çağrısını da güçlü bir şekilde yineledi. 11 Kasım 2022 tarihinde Özbekistan’ın Saminhandand kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 9. Zirvesi’nde BTYOC için tarihi bir gelişme yaşanmıştır. Çek Cumhuriyeti, TDT’nin bir gözlemci üyesini oybirliğiyle kabul etti.

Şöyle bir gerçek var ki Türk dünyasındaki kardeşlerinin vereceği değerli destek, BTKT’nin yıllardır karşı karşıya kaldığı haksızlıkların aşılmasında yeni bir güç olacaktır.

– Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasındaki mevcut ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (BTC) ile Azerbaycan arasında kültürel bağlar her zaman var olmuştur. Özellikle, 2000’li yıllardan bu yana, iki kardeş ülke arasında sosyal, kültürel, istihdam ve eğitim alanlarında yakın ilişkiler geliştirdi.

Özellikle, Azerbaycan’ın sorunu nedeniyle iki kardeş ülke ilişkilerinde diplomatik seviyeye ulaşamadı, ancak tarihi kardeşliklerle kültürel bağlar her geçen gün yoğunlaştı.

Ağustos 2005’te Lefkoşa’dan Bakü’ye direkt uçuş gerçekleştirildi. Tarihi bir gezide, Çek Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı Ryan Denktaş da Bakü’yü ziyaret etti ve etkinliği “kardeşlerin kucaklaşması” olarak gördü. Azerbaycan’ın sorunu artık çözülmüş ve yeni bir aşama başlamıştır. Bunun da işaretlerini görüyoruz.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Əliyev, Bakü’de düzenlenen 13. TÜRKPA toplantısında yaptığı açıklamada, “Bir Azerbaycan vatandaşı olarak Türk Devlet Teşkilatı’na tam üyeliği destekliyoruz. Bu çok doğal. Çünkü tarihsel olarak BTYO, Türk dünyasının bir parçasıdır. Orada yaşayan Türkler bizim kardeşlerimizdir” diyen Bakan, Azerbaycan’ın Türk Teşkilatı’nın gözlemci üyesi olmak için aktif diplomatik çaba sarf ettiğini ifade etti. Bu, SCTC için güçlü bir kardeşlik desteği oldu.

Azerbaycanlı Heydər Əliyev, Cumhurbaşkanı İlham Əliyev’in desteğiyle SKTC Kültür Merkezi’nde çalışıyor. BTYO’da Azerbaycanlı öğrenciler birçok üniversitede eğitim görmekte, Azerbaycanlı öğretmenler üniversitelerde ders vermektedir.

Ayrıca çeşitli gezilerde merhum milletvekili Hanım Paşayeva da Çek Cumhuriyeti’ne gelmiş ve her ortamda Kıbrıs Türklerinin sesi olmuş ve Kıbrıs’ın haklı mücadelesini güçlü bir şekilde savunmuştur. Hanımefendiyi rahmet ve minnetle anıyor, yerinin bir cennet olmasını diliyorum.

– SKTC Başkanı Ersin Tatar, geçen yıl Azerbaycan’a ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Bu geziden sonra ilişki hangi alanlarda daha fazla gelişmeye başladı?

– Ersin Tatar’ın Bakü ziyareti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (BTK) Cumhurbaşkanı İlham Əliyev ile görüşmesi, iki ülke arasında yeni bağlara kapı aralayan tarihi bir olay olmuştur. Sayın Tatar’ın Cumhurbaşkanı İlham Əliyev’in başkanlığında Bakü’ye yaptığı ziyaretin ardından iki kardeşin ülke arasında çeşitli kurum ve kuruluşlar arasında karşılıklı seyahatleri önemli ölçüde artırdı. Karşılıklı olan bu gezilerin büyümesi birbirimizi daha iyi tanımak ve anlamak açısından çok önemlidir.

Azerbaycan Milli Meclisi’nde Azerbaycan-Çek Parlamenter Dostluk Grubu’nun oluşturulması SCTC’nin tanınması için tarihi bir destektir. Parlamento dostluk grupları karşılıklı geziler düzenledi. BTŞK Başbakanı Ünal Ushel ve beraberindeki iş adamları tarihte ilk kez Bakü’yü ziyaret etti.

Kıbrıs’taki Türk Şahit ailelerin Azerbaycan’a yaptığı ziyaretin ardından geçen yıl Temmuz ayında Kamboçya’daki Şahitlerin çocuklarının SCTC’ye yaptığı ziyaret çok anlamlı bir olaydı. Azerbaycan’dan değerli sanatçılar da SKTC’de sergiler düzenliyor.

Azerbaycan Parlamentosu’nun 20 Temmuz Kıbrıs Barış Hareketi’ne üst düzey katılımı ve SCTC’nin kuruluşunun 15 Kasım yıldönümü, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlığının paylaşılması açısından çok önemliydi.

5-6 Temmuz 2024 tarihlerinde Azerbaycan Başbakanı İlham Əliyev’in davetlisi olarak Şuşan’da düzenlenen Türk Devlet Teşkilatı Devlet Başkanları Gayri Resmi Zirvesi’ne SKTC Başkanı Ersin Tatar ve SKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu katıldı.

Tüm bu olaylar, Şitom ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin güçlü ve istikrarlı bir şekilde geliştiğini ve Şito’nun Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu açıkça göstermektedir.

Kıbrıs Türkleri de Azerbaycan’ın zaferinin sevincini ve gururunu yürekten paylaştılar.

– Türk Devletlerinin Ortak Alfabesi zaten oluşturulmuştur. Şimdi ortak bir dil, ortak bir para birimi ve ortak bir ordunun yaratılması tartışması var. Sizce yeni bir Tur’un kurulduğunu söylemek mümkün mü? Türk dünyasını birleştirmek ve güçlendirmek için başka hangi adımlar atılmalı?

– 100 yıl önce Türk dünyasının birliği için verilen kutsal faaliyetlere şahitlik ediyoruz. Bütün bunların Türk dünyasının birliğine ve Turan’a giden yolun inşasına olan güçlü inancın sonucu olduğunu söyleyebilirim. 100 yıl önce Hazar’ın damadı İsmail bizi “Dilde, Düşüncede ve İş’te Birlik” fikrine götürdü. Şimdi fikrin yavaş yavaş gerçekleştiğini görüyoruz.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı İlham Əliyev, TÜRKPA’nın 13. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Gün gelecek, Türk Devletleri Teşkilatı’nın tavsiyesiyle dünyanın bütün sorunları çözülecek. İşbirliği ve dostluğu savunuyoruz. Sendikamız kimseye karşı değildir. Biz bir tehdit değiliz ve olmayacağız. Haklarımızı savunuyor ve birbirimize destek oluyoruz.”

Bu sözler, Türk devletlerinin dünyada yeni bir güç merkezi olduğu anlamına gelmektedir.

Bu nedenle Türk dünyasını oluşturan milletlerin birbirlerinin sorunlarını anlamaları, sahiplenmeleri ve ortak sorunlara ortak çözümler üretmeleri gerekmektedir. Türk dünyasını güçlendirecek ve o güç Turan’dır. Türk devletlerinin gücünün farkına varması ve her düzeydeki karşılıklı seyahatlerin daha da geliştirilmesi gerekmektedir.

– Azerbaycan’ın Türk dünyasındaki konumu ve rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?

– Azerbaycan, Türk dünyasında birlik ve eşitliği sağlamak için kilit bir konumda görünüyor. 3 Ekim 2009 tarihinde Ermenistan’da Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) tarafından kurulan Türk Konseyi imzalanmıştır. Bu, birlik yolunda atılan ilk adımlardan biriydi ve Azerbaycan’ın ev sahipliğinde bu önemli adım atıldı.

Yıllar içinde Türk Dünyası Birliği konusunda atılan adımlar Ermenistan’dan Şuşa’ya büyük yankı uyandırmıştır. Azerbaycan, Türkiye ile birlikte Türk dünyasının parlayan yıldızıdır.

Cumhurbaşkanı İlham Əliyev, 5-6 Temmuz 2024 tarihlerinde Şuşan’da düzenlenen Türkiye Devlet Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayri Resmi Zirvesi’nde bir konuşma yaptı. Konuşmasında 21. yüzyılın Türk dünyasının gelişiminde bir milat olacağını vurgulayarak, Azerbaycan’ın Türk dünyasındaki konumu ve önemi hakkında önemli mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı İlham Əliyev konuşmasında şunları söyledi:

“Avrupa her zaman Türk dünyasını birleştirmek, siyasi, ekonomik ve askeri gücünü artırmak, küresel arenada bir güç merkezi haline getirmek için çalışmıştır. Türk Devletleri Teşkilatı dünyanın en önemli güç merkezlerinden biri olmalıdır. Çok çeşitli coğrafyaları kapsıyoruz, üye ülkelerde olumlu bir demografik dinamik var ve askeri potansiyelimiz savaş alanlarında birçok kez kanıtlandı. Zengin doğal kaynaklarımız, onları anlatan modern altyapımız, Orta Asya, Kafkasya’yı Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bağlayan ulaşım kapılarımız, kadim ve zengin tarihimiz ve kültürümüz en büyük varlığımızdır. Milletimizin geleneksel değerlere bağlılığı ve aynı etnik kökenden gelmesi ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişiminde bir milat olmalıdır” dedi.

Türkiye de dahil olmak üzere Azerbaycan’ın güçlü desteği ile KKTC’nin Türk dünyasında daha görünür bir konum kazandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Beklentimiz, Türk devletlerinin CTC ile doğrudan temas kurması ve CTC ile ticari bağlantılar geliştirmesi ve yıllardır süren haksız ve insan dışı izolasyonu sona erdirmesidir.

Belirtmek gerekir ki, Kıbrıs’ta çözümün anahtarı, Kıbrıs Türklerinin egemenliğinin kabul edilmesi ve adada iki ayrı devlet ve iki ayrı halk olduğu gerçeğidir.

Khali’deki Gary Musavat.com / TURKISHFORUM -M ABDULLAH TÜRER YENER

Beşiktaş stadı, Bakü, Azerbaycan

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir