KUR’AN neden VAR?

KUR’AN neden VAR,
ne için VARdı?!

KUR’AN;
insanoğlunun inanç alanı özgür, tertemiz kalsın, manipüle edilmesin diye;
din-inanç satıcı, anlatıcı, aracılara
tüm sömürülere, sömürenlere, saltanat kurucu satıcılara karşı uyarmak, uyandırmak için VAR!

İnsanın insana inanç baskısı, zulmü;
dinci rejimler, yönetimler, yöneticiler, aracılar, satıcılar, saltanat kurucular olmasın diye VAR, KUR’AN!

Büyük bir tehlikeye doğru son sürat yol alıyor, Türkiye Cumhuriyeti.
Milli eğitimin(?),
diyanet, müftülük, tarikat, dernek, vakıflarla yaptığı işbirliği ile
MİLLİ(?) eğitimin
din’i eğitime dönüştürülmesi
hiçbir engelle karşılaşmadan
hızla devam ediyor!
İŞTE bu tehlikeye karşı
VARdı, KUR’AN!

Ama maalesef ki;
aydın geçinenler, koltuk sevdalısı siyasiler KUR’AN’ı;
dincilerin tekelinden kurtarmak, inanç sömürüsü için kullanmalarına engel olmak için,
KUR’AN’ın özgürlüğü için
tek bir çaba göstermediler!
Küçücük çocukları kuran kursu, ergenleri, gençleri imam hatip, ilahiyat fakültelerinde
şirk dini ile köleleştiren zihniyete, zulme karşı özgürleştirecek
KUR’AN bilgisi ile
zalimlere karşı çıkmadılar!
KUR’AN’ın içeriği bilinsin diye Atatürk kadar cesurca, akıllıca toplumun aydınlanması mücadelesini vermediler.
Atatürk’ün kurduğu laik sistemi koruyamadılar!

Devletin haksız, hukuksuz ele geçirilmiş imkânları ile kurulmuş, zorla bağışların aktarıldığı
dernek, vakıf, kurum, kuruluşlar yoluyla da,
KUR’AN bilgisinden yoksun
çocuk ve gençlere,
özellikle kadınlara;
peygambere, tarihe, atalara, kutsallara taptıran bir zihniyetle sünnilik mezhebi-şirk dini,
peygamber anlatıcı hocalar tarafından dayatılmaktadır!

Diyorlar ki; nasıl, her dersin bir hocası, öğretmeni, anlatıcısı varsa; KUR’AN’ı da biri anlatmalı!
Diyorlar ama KUR’AN’ı anlatmıyor, peygamber anlatarak ve
illaki bir aracı olsunlarla,
baskı düzenlerini hissettirmeden hegemonyalarını kolayca kuruyorlar!

Evet eğitim-öğretim söz konusuysa, öğretmenler, insanlığın gelişmesi, ilerlemesi için gerekli olan bilimsel, tarihsel, kültürel, sanatsal bilgileri kitaplar ile kuşaklara aktarır.

KUR’AN söz konusu olunca ise öğretmen TANRI olmak zorundadır! KUR’AN, TANRI’nın kitabıdır, öğreticisi, eğiticisi de TANRI’nın Kendisidir!

(En’am,164)”Allah, her şeyin Rabbi-Eğiteniyken, ben Allah’tan başka bir Rab-Eğiten mi arayayım?”

İŞTE insanlar özgür kalsın diye
VAR, KUR’AN!

(Hicr,94)”Sen, bıkıp usanmadan, hakîkatleri açıkça söyle-kafalarını çatlatırcasına-korkusuzca haykır-sarsa sarsa açıkla! Düzmece ilâhları Allah’a ortak koşanlara-şirke bulaşmışlara aldırma!”

İnanç sömürü düzeni olan
tasavvufun,
ticarî amaçla çok kullandığı ‘maneviyat’ kavramı da,
modern(!) dünya sisteminin
‘ruhsal gelişim’ kavramı da;
ticarî amaçlı aracı anlatıcılar ve kitaplar ile inanç sömürüsünün, manipülasyonun temel konularıdır!

İnancın tertemiz kalması için; kastettiğini, anlamını, gerçeğini, içyüzünün bilgisini
apaçık veren KUR’AN;
İŞTE bütün bu manipülasyonlar olmasın diye VAR;
inancı tüm aldatan, sömüren, kandıran, kullananlara karşı uyarmak, uyandırmak, temizlemek, arındırmak için VAR,
inancın kaynağı, sahibi
TANRI’nın Kitabı KUR’AN!

Maneviyat da, ruhsal gelişim de TANRI eğitimi, öğretimi veren KUR’AN ile sağlanmalıdır.

Bu yüzden aracıya da, anlatıcıya da ihtiyacı yok KUR’AN’ın.
Kendi bilgisini kendi sunar;
isteyen, dileyen bilgisini
direkt kaynağından,
AYETLERden alır!

Maneviyat adı altında açılan alanda;
Hacı Bektaş, Yunus Emre, Ahmet Yesevi, Mevlana,…. gibi sayısız kişisel deneyim, düşünce, mezhep, sünnilik, alevilik, şiilik,
alt kolları mevlevilik, bektaşilik, nurculuk, batınilik(gizli anlam arayıcılar-KUR’AN apaçık olduğunu iddia ederken-),…………
gibi sayısız, sınırsız
kollara, yollara ayrılmış
öğretiler(?!)
KUR’AN yerine sunulmaktadır!

Maneviyat(?!), ruhsal gelişim(?!) konularında araştırmacı yazar(?!) kimlikleri ile kitaplar yazılmaktadır. Çok satan bu kitaplar, anlatıcıları ile inanç alanında
KUR’AN’ın yerini almaktadır.

İnsanoğlu yanlışlarından belki döner diye VAR KUR’AN!

(Zuhruf,48)”Onlara gösterdiğimiz her ayet, bir öncekinden daha etkileyici-daha büyüktü. Belki doğru yola döner-ders alırlar diye onlara kimi sıkıntılar yaşattık.”

Tarihten gelen yanlış inançları düzeltmek için;
İsa peygamberi Allah’ın oğlu yapan, İncil bağlılarına doğru bilgiyi sunmak için VARdı, KUR’AN!

(Meryem,88-91)” ‘Rahman çocuk edindi’ dediler. Andolsun ki siz çok çirkin bir iftirada bulundunuz. Allah’a çocuk isnat ettiler diye; gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı.”

KUR’AN’a, Muhammed peygambere inanmayan Tevrat, İncil bağlılarına gerçekleri açıklamak,
ayetleri para karşılığı değiştiren, satanlara karşı uyarı için
VARdı, KUR’AN!

(Tevbe,34)”Haramlar-bilginler ve rahiplerin birçoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan alıkoyar-saptırırlar.”

(Bakara,109)”Tevrat ve İncil’e sahip olanların çoğu, gerçekleri bilmelerine rağmen, kıskançlıktan dolayı sizi imandan sonra küfre döndürmek isterler.”

(Âli İmran,99)”Ey Kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz halde niçin Allah’ın doğru yolunu değiştirmeye yeltenerek inananları Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz?”

(Bakara,174)”Allah’ın indirdiği Kitaptan bir şeyi gizleyen ve onu çok az bir bedelle satan-çıkar sağlayanlar; karınlarına ateşten başka bir şey doldurmazlar.”

Muhammed peygambere şair,
tebliğ ettiği KUR’AN’a şiir diyenleri uyarmak için VAR, KUR’AN!

(Tur,30)”Yoksa şöyle mi diyorlar, ‘Muhammed, şâirin biri!”

(Hakka,41)”O, Kur’an, bir şâir sözü değildir.”

(Yâsin,69)”Biz Muhammed’e şiir öğretmedik. Şiir ona gerekmez de. Ona vahyedilen Allah’tan gelmiş bir öğüt, gerçekleri açıklayan apaçık KUR’AN’dır.”

Tüm bu uyarılardan sonra
hesap günü ‘olacaklardan haberimiz yoktu’ denmesin diye-delil-kanıt olması için VAR, KUR’AN!

(Nisa,165)”Bütün resuller; müjdeciler ve uyarıcılar-haberciler olarak gönderildi ki, insanların, Allah’a karşı ileri sürebilecekleri bir mazereti-bahaneleri kalmasın.”

KUR’AN neden VAR,ne için VARdı?! - zebegeny egilmis agac ve gol

Yorumlar

  1. Yasemin Çin avatarı
    Yasemin Çin

    KUR’AN apaçık, anlaşılır olduğunu söylerken;
    KUR’AN yorumu da ne demek!?

    KUR’AN’ı, KUR’AN Ayetleri açıklar!!!

    (Yunus,37)”Kur’an,
    Kendisinin ayrıntılı açıklamasıdır.”

    En başta şunu belirtmeliyim ki;
    ben bir KUR’AN çağıranıyım, KUR’AN’a çağıranım,
    KUR’AN’ı işaret,
    KUR’AN’a davet edenim.
    İnsanları KUR’AN AYETLERİ ile buluşturmaya çalışıyorum.

    (Alak,1)”İkra-çağır.”

    (Alak,3)”Çağır!”

    *30’dan fazla dil bilen ve tüm Sâmi dillere hâkim Prof.Salih Akdemir ‘ikra’ kelimesinin kök anlamının ‘çağırmak’ olduğunu yıllar önce bulmuş ve Son Çağrı KUR’AN adlı
    Türkçe çevisinde kullanmıştır.

    *Erhan Aktaş; ‘ıkra’ sözcüğüne ‘oku’ anlamı vermek önemli bir yanılgıdır. ‘İslam’ın ilk emri okudur’ türü bir tanımlama yapmak doğru değildir.

    Asla KUR’AN yorumcusu değilim!
    Eğer ALLAH’IN AYETLERİ’ne
    yorum yaparsam,
    dilim lâl, ellerim tutmaz olsun;
    hiçbir zaman
    konuşamayım, yazamayım!
    Bu yüzden KUR’AN Ayetleri yorumunu, TANRI’sına inanan ve saygısı olan, SÖZüne inanan, güvenen ve saygısı olan hiç kimse
    yap(a)maz, yapmamalı!

    TANRI, apaçık, anlaşılır, ayrıntılı olduğunu iddia ettiği
    KUR’AN’ın anlatmak istedikleri işini
    kullara bırakmaz;
    öyle olsaydı peygamberler kalırdı!
    Peygamberlerin hepsi,
    VAHYİ iletme, KİTAP haline getirme görevleri bitince ölmüş!

    KUR’AN’ın apaçık, anlaşılır olduğunu, KUR’AN’da hiçbir eksik bırakmadığını, açık seçik, ayrıntılı örnekli kılındığını
    sürekli, tekrar, tekrar ederek
    Ayetleri ile bildiren TANRI’dır!

    (En’am,114)”Allah Kur’an’ı en ayrıntılı-apaçık-detaylı açıklanmış bir halde indirmişken, [neyin doğru neyin yanlış olduğu konusundaki] hüküm için Allah’tan başkasının sözlerine mi uyayım-Allah’ın dışında hakem-yasa koyucu mu arayayım?”

    (En’am,65)”İyice anlasınlar diye ayetleri-hükümleri her yönüyle inceden inceye-ayrıntılı açıklıyoruz!”

    (En’am,38)”Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmadık-insanlara gerekli olacak her şeyi açıkladık!”

    (En’am,105)”Kur’an’ın ayetlerini değişik biçimlerde-ayrıntılı açıklıyoruz.”

    (İsra,89)”Kur’an’da her konuyu değişik açılardan ibret verici, aydınlatıcı örneklerle ayrıntılarıyla açıkladık.”

    (Mücadele,5)”Gerçekleri apaçık gösteren-bildiren-kanıt içeren açıklayıcı ayetler indirdik.”

    (İsra,41)”Kur’an’da gerçekleri her fırsatta detaylı-ayrıntılarla-tüm boyutlarıyla açıkladık.”

    (Kehf,54)”Kur’an’da her türlü örneği ayrıntılı açıklamalarla verdik.”

    (Hac,16)”Kur’an’ı açık seçik bilgiler veren-apaçık ayetlerle indirdik.”

    (Nur,46)”Yemin olsun, açık-seçik bilgiler veren-anlamı açık-gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan etkili apaçık ayetler-deliller indirdik.”

    (Bakara,99)”Apaçık, anlamı gayet açık ayetler indirdik.”

    (En’am,126)”Ayetleri uzun uzun anlatmaktayız-en ince ayrıntısına kadar açıkladık.”

    (Nur,34)”Size apaçık-açık açık anlatan ayetler, sizden önce geçmiş kimselerden örnekler ve Allah’a karşı sorumluluk bilincine sahip olanlar için bir öğüt indirdik.”

    (İsra,12)”Her şeyi ayrıntılarıyla açık açık anlattık-en detaylı bir şekilde-uzun uzadıya açıklıyoruz.”

    (A’raf,32)”Ayetlerimizi ayrıntılı bir biçimde uzun uzun anlatıyoruz-en ince ayrıntısına kadar açıklıyoruz.”

    (A’raf,52)”Gerçekleri bilimsel olarak ve en ince ayrıntısına kadar açıkladığımız-ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız-bilgiyle detaylandırdığımız rahmet-sevgi kaynağı bir Kitap gönderdik.”

    (A’raf,58)”Ayetlerimizi örneklerle, ayrıntılı-detaylı şekilde açıklıyoruz.”

    (Yunus,5)”Allah, ayetleri-ilkeleri ayrıntılı olarak açıklamaktadır.”

    (Hud,1)Kur’an, her şeyden haberdar ve bilgelik kaynağı Allah tarafından ayetleri kendi içlerinde açık ve anlaşılır kılınmış, birbirleriyle bağlantılı, etraflı açıklanmıştır.”

    KUR’AN’ın yoruma ihtiyacı yoktur; açıklamasını,
    AYETLERİ ile
    KUR’AN’ın kendisi yapmaktadır!
    Eğer KUR’AN’ın yoruma ihtiyacı olursa da yorumcusu,
    yine AYETLER, kendisi,
    yine KUR’AN’dır!

    KUR’AN Ayetlerinin toplumda bilin(e)mesinin, bildirilmemesinin ortaya çıkardığı zulümlere dikkat çekerken; Ayetlerin kök anlamları da dahil kelimelerin, kavramların tam Türkçe karşılıklarının bulunması gayreti içindeyim. Tüm çabam KUR’AN’ın anlaşılır Türkçe çevirilerine insanların ulaşabilmesini sağlamak!

    (Âli İmran,7)”Kur’an’ın bir kısmı yasa içeren âyetlerdir anlamı son derece açık-kesin anlamlı-muhkem-açık seçik kolaylıkla anlaşılır ki bunlar, kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabih-benzeşen anlamlılardır.”

    Müteşabih Ayet, başka bir
    Ayette açıklanmış!

    (Zümer,23)”Allah, sözün en güzelini; kendi içinde tutarlı ayetleri birbirine benzeyen-benzeşen-birbiriyle uyumlu [müteşâbihen] ve ikişerli sistemde-tekrarlanan-[mesâniye] Kur’an olarak indirmiştir.”

    *Muhkem; kökü hükm; engel olmak, zulme ve fesada karşı konulmuş engeller yasalar, kurallar, ilkeler’
    *Müteşâbih; kökü şüphe; yerine koymak, benzemek, bir şeyi başka bir şeyle ortak veya bağlantılı olan bir özellik nedeniyle karşılaştırmak.
    *Mesânî: Çift anlamlı, ikişerli, bir şeyi diğerine birleştirmek.
    *Te’vil; ilk, birinci, önce, evvel, baş.

    **(‘Te’vil’ sözcüğü; ‘yorum-tefsir’ olarak anlamı çarpıtılmış, bunun sonucunda da Kur’anı anlama konusunda kargaşa doğmuş, hatta tahrifat olmuştur. -Hakkı Yılmaz)

    *Tefsir; Arapça yorumlama.
    İbranice, Aramice-Süryanice; çözme, rüya tabir etme, yorumlama.

    KUR’AN’a büyük iftiralardan biri daha; tefsir-yorumlama!

    KUR’AN’da hiçbir ayette geçmeyen,
    hikaye, rivayetlerle dolu
    kul-insan açıklamaları,
    ciltler dolusu yazılmış
    tefsirler;
    KUR’AN’ın anlaşılmasına koskocaman engellerden biri,
    belki de en büyüğü!

    KUR’AN’a yorum;
    ‘Allah böyle demek istiyor,
    Ayet şu yüzden indi,…’ gibi söylemler;
    KUR’AN’a iftira,
    insanın-kulun hadsizliği,
    kendini bilmezliği,
    Allah’ı bilmezliği demek!

    KUR’AN’ın tefsiri-yorumu değil,
    tev’ili; ilk, baş anlamını bulmak zorunlu, elzem, şart!

    Bu yüzden KUR’AN için
    etimoloji-kök anlam araştırmaları, epistomoloji, çeviribilim, dilbilim dallarında akademik bilimsel çalışmalar yapılmalıdır!

    Yaklaşık binbeşyüzyıl geçmişi olan KUR’AN, kavramlarına yüklenmiş;
    tümü zulüm derecesinde yalan-yanlış anlamlar, tahribatlar, kargaşalardan ve tüm iftiralardan temizlenmelidir!

    TANRI, sevgi, ilgi ile yarattığı, tüm dünya güzelliklerini, nimetlerini durmaksızın kullanımına sunduğu kulunu, inanç seçiminde de böylesine özgür bırakmışken;
    KUR’AN’ın yorumlanmasını insanların tekeline bırakır mı?

    (Yunus,99)”Rabbin isteseydi yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın?”

    (Müddessir,11)”Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!”

    Biri çıkıp
    ‘Ayeti böyle anlayamazsın’ diyemez!
    ‘Ayet demek istiyor ki’ de diyemez!
    SÖZün sahibi değil ki!
    AYETLERDEN herkes istediğini anlamakta özgürdür!
    Hesabını da sadece, SÖZÜN-AYETLERİN sahibi
    TANRI’ya verir!

    (Alak,5)”İnsana bilmediğini öğreten O’dur.”

    Dileğim hep ve dâima;
    TANRI’ya karşı her zaman haddimi bilmek ve sonsuz, sınırsız bir SAYGI, saygıda kusursuzluk,
    sonsuz, sınırsız hürmet, hayranlık, minnet, şükran, teşekkürler ile sadece TANRI’nın önünde eğilmek ve LÜTFU’na olabildiğince lâyık olabilmek için çaba, gayret ile
    KUR’AN’a koşulsuz, şartsız hizmet!

    (Hicr,94)”Sen, bıkıp usanmadan, hakîkatleri açıkça söyle-kafalarını çatlatırcasına-korkusuzca haykır-sarsa sarsa açıkla! Düzmece ilâhları Allah’a ortak koşanlara,
    şirke bulaşmışlara aldırma!”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir