Site icon Turkish Forum

Kapatılmalarının yıldönümünde

İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal'in(*), 30 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’da halka yaptığı konuşmada: - tekke

30 Kasım 1925’de tarikat, tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasının 99. yıldönümünde Türkiye’de genel görünüm

Aatatürk yontusunu yıkanlar.jpg

İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal’in(*), 30 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’da halka yaptığı konuşmada:

 “Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir).

Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz.

En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”  sözleri  tekkelerin, zaviyelerin, türbedarlıkların kapatılacağının izlerini taşımaktadır.

·  Bu konuşmasından üç ay sonra 30 Kasım 1925 tarihinde yürürlüğe giren 677 sayılı “Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve İlgasına Dair”  Yasa ile tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilmiş ve bazı unvanların kullanılması yasaklanmıştı. 

·  Anılan yasa, bütün tarikatlarla birlikte; şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklanmıştı.

·  Cumhuriyetin önder kurucu iradesi, ilim irfan ocakları medreselere sızan tarikat/cemaatlerin  Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesi ve çağın gereklerinin ıskalamasındaki etkilerini bildiklerinden bunları kapatmıştı.

·     Bunun ardından da 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen 430 sayılı Eğitim Birliği (Tevhid-i Tedrisat) Yasası ile de medreseler kapatılarak eğitim laiklik çatısı altında birleştirmişti.

·   Dinin siyasete alet edilmesini önlenmek için Tevhidi Tedrisat Yasası 4. maddesinde “ Milli Eğitim Bakanlığı dini bilgiler bakımından yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere Üniversitede bir İlahiyat Fakültesi kuracak, ayrıca imamlık ve hatiplik gibi dini görevlerin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetişmesi için de ayrı okullar açacaktır.” hükmüne yer verilir.

·  Gazi Mustafa Kemal “ Cihan medeni ailesinde sayılır bir mevki sahibi olmak isteyen Türk ulusu, evlatlarına vereceği eğitimi, mektep ve medrese adında birbirinden büsbütün başka iki tür kuruma teslim etmeye hâlâ katlanabilir miydi? Eğitim ve öğretim birleşmedikçe aynı düşüncede, aynı anlayışta bireylerden oluşan millet yapmaya imkân olmaz mıydı? ” sözleri ile Eğitim Birliği Yasasının önem ve gerekliliğine vurgu yapar.

·  Yine aynı gün kabul edilen 429 sayılı yasa ile Diyanet İşleri Başkanlığı da kurulmuştu. 

·  Ancak oyların sandığa girmesini göz ardı eden sandıktan çıkan reyleri esas alan “Amerikan Sandık Demokrasisi”nin ilk adımı olan 21 Temmuz 1946 çok partili seçimlerin öncesinde 677 sayılı yasa ile kapatılmış olan Osmanlı bakiyesi dini yapıların ziyaretinin serbest bırakılması CHP’nin işidir! 

İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal’in(*), 30 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’da halka yaptığı konuşmada:

 “Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir).

Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz.

En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”  sözleri  tekkelerin, zaviyelerin, türbedarlıkların kapatılacağının izlerini taşımaktadır.

·  Bu konuşmasından üç ay sonra 30 Kasım 1925 tarihinde yürürlüğe giren 677 sayılı “Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve İlgasına Dair”  Yasa ile tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilmiş ve bazı unvanların kullanılması yasaklanmıştı. 

·  Anılan yasa, bütün tarikatlarla birlikte; şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklanmıştı.

·  Cumhuriyetin önder kurucu iradesi, ilim irfan ocakları medreselere sızan tarikat/cemaatlerin  Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesi ve çağın gereklerinin ıskalamasındaki etkilerini bildiklerinden bunları kapatmıştı.

·     Bunun ardından da 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen 430 sayılı Eğitim Birliği (Tevhid-i Tedrisat) Yasası ile de medreseler kapatılarak eğitim laiklik çatısı altında birleştirmişti.

·   Dinin siyasete alet edilmesi önlenmek için Tevhidi Tedrisat Yasası 4. maddesinde “ Milli Eğitim Bakanlığı dini bilgiler bakımından yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere Üniversitede bir İlahiyat Fakültesi kuracak, ayrıca imamlık ve hatiplik gibi dini görevlerin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetişmesi için de ayrı okullar açacaktır.” hükmüne yer verilir.

·  Gazi Mustafa Kemal “ Cihan medeni ailesinde sayılır bir mevki sahibi olmak isteyen Türk ulusu, evlatlarına vereceği eğitimi, mektep ve medrese adında birbirinden büsbütün başka iki tür kuruma teslim etmeye hâlâ katlanabilir miydi? Eğitim ve öğretim birleşmedikçe aynı düşüncede, aynı anlayışta bireylerden oluşan millet yapmaya imkân olmaz mıydı? ” sözleri ile Eğitim Birliği Yasasının önem ve gerekliliğine vurgu yapar.

·  Yine aynı gün kabul edilen 429 sayılı yasa ile Diyanet İşleri Başkanlığı da kurulmuştu. (1 )

·  Ancak oyların sandığa girmesini göz ardı eden sandıktan çıkan reyleri esas alan “Amerikan Sandık Demokrasisi”nin ilk adımı olan 21 Temmuz 1946 çok partili seçimlerin öncesinde 677 sayılı yasa ile kapatılmış olan Osmanlı bakiyesi dini yapıların ziyaretinin serbest bırakılması CHP’nin işidir! 

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2019 Yılı Gizli Tarikat Raporu’ndan :

·  1970’li yıllardan sonra dini-sosyal teşekküller (cemaatler) yayılma eğilimi göstermiş ve son yıllarda ise kişi merkezli dini yapılar hızlı bir şekilde çoğalmıştır.

·  Cemaatler 1980 sonrası demokratikleşme ve ekonomik büyüme ortamında palazlandılar ve büyük birer şirket ya da holdinge dönüştüler.

·  1990’lar boyunca ama özellikle 2000 sonrasında şirketler, holdingler kurdular, okullar açtılar…

·  Dini yapılar arasında yerel hedeflerle hareket edenler olduğu gibi, bütün dünyayı kurtarma iddiasıyla ortaya çıkan ve mega idealler peşinde koşarak özel bir misyonla hareket eden yapılar da mevcuttur.

·  Eğer bu kanuni denetim mekanizması kurulmazsa, dinin kutsallarının ticaretini yapandan din adına şantaj üretene veya menfi davranışlarını din adına meşrulaştırmak isteyene kadar birçok kişi veya grupların oluşması kaçınılmazdır.

· Aynı şekilde yasal boşluktan yararlanan ve kendilerine dini bir görünüm veren kişi veya gruplar da toplum içinde ciddi huzursuzlukların doğmasına, hatta dini anlayış ve yaşayışta kayıplara ve kaygılara yol açacaktır.(1)

EĞİTİM BİRLİĞİ YASASININ YÜRÜRLÜKTE OLDUĞU TÜRKİYE’DE EĞİTİM:

İmam hatip Okullarında Öğrenci ve Derslik Sayısı:

·        2023-2024 öğretim yılında İmam hatip ortaokulu ve liselerinde öğrenci sayısı: 1 milyon 134 bin 374

·        2023-2024 öğretim yılında Anadolu imam hatip liselerinde öğrenci sayısı : 442 bin 952

·        2023-2024 öğretim yılında imam hatip ortaokullarında öğrenci sayısı: 691 bin 422

·        2023- 2024 imam hatip ortaokulu ve liselerinde derslik sayısı :  62 bin 932

·        İmam hatip ortaokullarda bir dersliğe 26.74 öğrenci, imam hatip liselerde ise bir dersliğe 11.95 öğrenci düşüyor

Lise Türlerinin 2024 Üniversite Lisans Programlarına Yerleştirme Sonuçları:

1. Sosyal bilimler liseleri: % 50.78
2. Fen liseleri: % 47.05
3. Özel liseler: %  33.76
4. Anadolu liseleri: %18.41
5. Anadolu imam hatip liseleri: % 16.44

Anadolu imam hatip liselerinin sınıf mevcutlarının az olmasına, siyasi ve ekonomik teşvik görmesine, her türlü hizmette öncelik verilmesine karşın  lisans programlarına yerleşme sonuçları siyasi iktidarın hedeflerinin çok gerisinde kaldığına işaret etmektedir.(2 )

(BU YAZI DERLEMEDİR)       

(* ) 24 Kasım1934 tarihinde “Atatürk “ soyadının verilmesi yasası kabul edilmişti.

(1 ) Temmuz 2019’da Kaynak Yayınları tarafından kitaplaştırılan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gizli tarikat raporundan

( 2 ) Figen Atalay’ın ( 07.10.2024).. imam hatip okullarında öğrenci sayısı sürekli azalıyor.

 2019 Yılı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Gizli Tarikat Raporu’ndan :

·  1970’li yıllardan sonra dini-sosyal teşekküller (cemaatler) yayılma eğilimi göstermiş ve son yıllarda ise kişi merkezli dini yapılar hızlı bir şekilde çoğalmıştır.

·  Cemaatler 1980 sonrası demokratikleşme ve ekonomik büyüme ortamında palazlandılar ve büyük birer şirket ya da holdinge dönüştüler.

·  1990’lar boyunca ama özellikle 2000 sonrasında şirketler, holdingler kurdular, okullar açtılar…

·  Dini yapılar arasında yerel hedeflerle hareket edenler olduğu gibi, bütün dünyayı kurtarma iddiasıyla ortaya çıkan ve mega idealler peşinde koşarak özel bir misyonla hareket eden yapılar da mevcuttur.

·  Eğer bu kanuni denetim mekanizması kurulmazsa, dinin kutsallarının ticaretini yapandan din adına şantaj üretene veya menfi davranışlarını din adına meşrulaştırmak isteyene kadar birçok kişi veya grupların oluşması kaçınılmazdır.

· Aynı şekilde yasal boşluktan yararlanan ve kendilerine dini bir görünüm veren kişi veya gruplar da toplum içinde ciddi huzursuzlukların doğmasına, hatta dini anlayış ve yaşayışta kayıplara ve kaygılara yol açacaktır.(1)

Eğitim Birliği Yasasının Yürürlükte Olduğu Türkiye’de Eğitim:

İmam hatip Okullarında Öğrenci ve Derslik Sayısı:

·        2023-2024 öğretim yılında İmam hatip ortaokulu ve liselerinde öğrenci sayısı: 1 milyon 134 bin 374

·        2023-2024 öğretim yılında Anadolu imam hatip liselerinde öğrenci sayısı : 442 bin 952

·        2023-2024 öğretim yılında imam hatip ortaokullarında öğrenci sayısı: 691 bin 422

·        2023- 2024 imam hatip ortaokulu ve liselerinde derslik sayısı :  62 bin 932

·        İmam hatip ortaokullarda bir dersliğe 26.74 öğrenci, imam hatip liselerde ise bir dersliğe 11.95 öğrenci düşüyor

Lise Türlerinin 2024 Üniversite Lisans Programlarına Yerleştirme Sonuçları:

1. Sosyal bilimler liseleri: % 50.78
2. Fen liseleri: % 47.05
3. Özel liseler: %  33.76
4. Anadolu liseleri: %18.41
5. Anadolu imam hatip liseleri: % 16.44

Anadolu imam hatip liselerinin sınıf mevcutlarının az olmasına, siyasi ve ekonomik teşvik görmesine, her türlü hizmette öncelik verilmesine karşın  lisans programlarına yerleşme sonuçları siyasi iktidarın hedeflerinin çok gerisinde kaldığına işaret etmektedir.(2 )

(BU YAZI DERLEMEDİR)       

(* ) 24 Kasım1934 tarihinde “Atatürk “ soyadının verilmesi yasası kabul edilmişti.

(1 ) Temmuz 2019’da Kaynak Yayınları tarafından kitaplaştırılan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gizli tarikat raporundan

( 2 ) Figen Atalay’ın ( 07.10.2024).. imam hatip okullarında öğrenci sayısı sürekli azalıyor yazısından

Exit mobile version