Dinin Milli Ahlak ve Töreleri Çürütmesi: Eleştirel Bir İnceleme

Dinin, milli ahlak ve töreleri yozlaştırarak insan zihnini paslandırdığı ve bireyleri gerici, dogmatik bir sistemin esiri haline getirdiği iddiası, tarih boyunca birçok filozof, sosyolog, antropolog ve psikologun dikkatini çekmiştir.

Sefa Yürükel

Milli Ahlak ve Törelerin Din Yoluyla Çürütülmesi

Milli ahlak, toplumların özgün kültürel birikimlerini ve etik sistemlerini ifade eder. Ancak din, bu yerel ahlaki sistemlere dışarıdan bir müdahale olarak işlev görebilir. Bertrand Russell, dinin toplumsal etkilerini değerlendirirken, “Din, korku üzerine inşa edilmiştir; cehaletle beslenir ve gizemle büyür. Bu süreçte, akıl ve eleştirel düşüncenin yerini dogmatik öğretiler alır” der. Bu görüş, dinin bireyleri düşünsel özgürlükten mahrum ederek, toplumsal gelişimi nasıl engellediğini açıklar.

Max Weber ise, “Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu” adlı eserinde, dinin yalnızca bireysel ahlakı değil, toplumsal değer sistemlerini de yeniden şekillendirdiğini vurgular. Ancak bu yeniden şekillenme, genellikle mevcut egemen sınıfların çıkarlarına hizmet eder. Weber’e göre, din, töreleri araçsallaştırarak mevcut iktidar yapılarını pekiştiren bir mekanizma haline gelir.

İnsan Zihninin Paslanması: Düşünsel Engeller

Sigmund Freud, dinin bireysel psikoloji üzerindeki etkilerini analiz ederken, “Din, insanlığın toplumsal bir nevrozu olarak görülebilir” der. Freud’a göre, dinin dogmatik yapısı bireylerin özgür düşünce kapasitelerini sınırlar ve korku temelli bir itaat kültürü yaratır. Bu durum, bireylerin yalnızca kendi zihinlerini paslandırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun genel düşünsel kapasitesini de köreltir.

Fransa’da Aydınlanma Çağı’nın önemli isimlerinden Voltaire ise, “Tanrı fikrini kabul etmeyen toplumlar daha özgür ve ilerici olur. Ancak din, bu özgür düşünceyi baskılar ve insanları iradesiz birer kuklaya dönüştürür” diyerek, dinin birey ve toplum üzerindeki kısıtlayıcı etkisini eleştirir.

Törelerin ve Kültürel Çeşitliliğin Yok Edilmesi

Antropolog Clifford Geertz, dinin kültürel değerleri nasıl dönüştürdüğüne dikkat çeker. Geertz’e göre, din, yerel töreleri kendi doktrinlerine uyumlu hale getirmeye çalışırken, bu değerleri homojenleştirir ve zengin kültürel çeşitliliği tehlikeye atar. Geertz’in çalışmaları, özellikle İslamiyet’in Orta Asya’daki yerel gelenekleri nasıl dönüştürdüğünü analiz ederek, dinin kültürel hegemonya kurma çabalarını gözler önüne serer.

Edward Said, “Şarkiyatçılık” adlı eserinde, dinin Batı’nın Doğu üzerindeki tahakküm aracı olarak kullanıldığını belirtir. Din, yalnızca yerel töreleri değil, aynı zamanda kimlik ve bağımsızlık mücadelelerini de baskı altına alır. Said’e göre, din, bu süreçte emperyalist ve kolonyalist hedeflere hizmet eder.

Eleştiriler ve Çözüm Önerileri

Dinin milli ahlak ve töreler üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için, laik eğitim sistemlerinin güçlendirilmesi ve bireysel düşünce özgürlüğünün teşvik edilmesi hayati önem taşır. Karl Marx, dinin “halkın afyonu” olduğunu belirterek, ekonomik ve toplumsal eşitsizliklerin çözülmesinin dinin etkisini zayıflatacağını savunur. Bu bağlamda, Marx’ın eleştirisi, dinin toplumsal yapının üstyapısal bir unsuru olduğunu ve mevcut sınıfsal eşitsizlikleri pekiştirdiğini ifade eder.

Sonuç

Dinin, milli ahlak ve töreler üzerindeki etkisi, tarih boyunca toplumsal yapılar ve bireysel düşünceler üzerinde derin izler bırakmıştır. Felsefecilerden sosyologlara, psikologlardan antropologlara kadar birçok düşünür, dinin dogmatik yapısının milli değerleri çürütme ve insan zihnini köreltme potansiyelini ortaya koymuştur. Ancak, bu eleştiriler aynı zamanda toplumsal dönüşüm için rehber niteliği taşır. Laiklik, özgür düşünce ve eleştirel eğitim politikaları, bu dogmatik zincirleri kırmanın temel araçlarıdır.

Sefa Yürükel

Kaynakça

1.  Russell, B. (1927). Why I Am Not a Christian. London: Watts & Co.
2.  Weber, M. (1905). The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism.
3.  Freud, S. (1927). The Future of an Illusion.
4.  Voltaire. (1764). Philosophical Dictionary.
5.  Geertz, C. (1973). The Interpretation of Cultures. New York: Basic Books.
6.  Said, E. (1978). Orientalism. New York: Pantheon Books.
7.  Marx, K. (1844). A Contribution to the Critique of Hegel’s Philosophy of Right.
Dinin, milli ahlak ve töreleri yozlaştırarak insan zihnini paslandırdığı ve bireyleri gerici, dogmatik bir sistemin esiri haline getirdiği iddiası, tarih boyunca birçok filozof, sosyolog, antropolog ve psikologun dikkatini çekmiştir. - saman toren davul

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir