Bahçeli’nin açıklamalarında bir keramet arayanlar bir bulmaca çözecekmiş gibi yorum yapıyor. Ben de gülüyorum. Bahçeli’nin her yeri bulmaca olsa ne olur? Olsa olsa magazin dergisinde Pazar bulmacası olur.
Bir bilmece de ben de size sorayım: “Kan kırmızı, süt beyaz, hoca kavuğundan büyük.” Hadi cevabı arayın bakalım. Ben yazıma devam edeyim.
Bahçeli hakkında çok yazdım. Kendisine asla güvenmedim. Bulmaca çözmeye gerek yok. Sizlere bulmacayı ben açıklarım.
Önce 57. Hükümetten başlayalım. Bahçeli Derviş’in ithal edilerek Ekonomi Bakanı yapılmasına olur verdi. Derviş’in özelleştirme dayatmalarına olur verdi. İkiz(bölünme) yasaları 57. Hükümet döneminde hazırlandı. Türk Telekom Özelleştirme kararı 57. Hükümet döneminde alındı. Bu özelleştirmeye karşı çıkan Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz Bahçeli tarafından istifaya zorlandı. Yerine Özal’ın eski bürokratı, liberal, özelleştirmeci Oktay Vural Ulaştırma Bakanı olarak atandı.
Milletvekilleri, 15 günde 15 yasa dayatmasıyla karşı karşıya kaldı.
Bahçeli Öcalan’ın asılmasını önledi. Çok basit bir soru sorayım: Bahçeli idamın kaldırılmasına evet demek yerine, biz böyle bir ihaneti milletimize yapamayız deyip istifa etseydi, seçimde birinci parti olur muydu, olmaz mıydı?
Bahçeli tam tersini yaptı. DSP operasyon yiyince koalisyonda en fazla vekili olan parti konumuna geldi. Kendisine sen başa geç dediler, yapmadı. Koalisyonu yıkıp seçim istedi. Partisi meclise giremedi. AKP’nin önünü açtı.
Bahçeli’nin hiçbir zaman partisini iktidara taşıma gibi bir hedefi olmalı. O hep görev(!) adamıydı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül’ün adaylığına tepki büyüktü. Erdoğan bile Gül’ün adaylığından vazgeçmişti. Bahçeli Gül’ün seçilmesini sağladı. Kim bu Gül? Irak Türklerini satma karşılığında ABD ile 1 milyar dolar karşılığında anlaşan… ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli bir anlaşma yapan Gül. İngiliz ajan okulu Exeter mezunu, Kraliçe’nin evlatlığı… Ergenekon kumpasını başlatabilmek için, “bir savcı bulup görevlendirin” diyen şahıs… Bahçeli için bu konular sakıncalı değilmiş ki Gül’ü Cumhur Başkanı seçtirdi.
Kılıçdaroğlu ile birlik olup, Exeter mezunu Ekmelettin’i Cumhur Başkanı adayı yaptılar. Sonra Bahçeli Ekmelettin’i vekil yaptı. Şimdi Bahçeli’ye; “bu İngiliz etiketli ürünleri neden bu kadar çok seviyorsunuz?” diye sormayalım mı?
*** *** ***
CİA’nın AKP ve F-CİA eliyle başlattığı Ergenekon kumpas sürecini hatırlayın. Bahçeli ağzını açtı mı? Silivri duvarlarını yıkarız diyenlerin içinde partiden kaç kişi vardı? Bahçeli ne zaman konuştu? Öcalan ziyaret edilecek dendiğinde; “Ben de o zaman İlker Başbuğ’u ziyaret ederim” dedi. Korkunç! Öcalan’a Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir ismi eşitlemiş oldu. O dönem zaten Öcalan’a karşılık bir Genelkurmay Başkanı’nın içeri alınması konuşuluyordu. Hani, bir devlet aklı arıyordunuz ya? Alın size bir Amerikan aklı…
F-CİA İle AKP çıkar kavgasına düşünce yapılan muta nikahı düştü. AKP Ergenekon ve türevi davalara “Fetullahçıların kumpasıydı” deyip elini yıkamaya kalktı. O zaman bile arka Bahçeli dediğim kişi;
“Ordudaki darbeciler temizlenmelidir” dedi. Engin Alan bu söz üzerine MHP’den istifa etti.
Aynı Bahçeli, Ahmet Türk’ü de sağlık sorunlarını öne sürerek hapisten çıkmasını sağladı. Sağlık sorunu var dediği kişi belediye başkanı seçildi. Aynı dönemde 80 yaş ve üstünde paşalar birçok sağlık sorunları olmasına rağmen hapiste yatıyordu. Bahçeli Ahmet Türk’e ağa diye methiye düzdü. 21. Yüzyılda ağalığı övenin saray aşığı olması çok normal.
Devlet aklı arayanlar, Bahçeli’nin gerçek yüzü çok açık değil mi? Kubilay’ın başını kesenlerin arkasında kim varsa, Ergenekon ve türevi davaların arkasında onlar vardı. Öyleyse matematiksel veriyle;
Bahçeli o arka yüzün temsilcilerinden biri olmuyor mu?
Meclis Başkanlığı seçimi vardı. CHP sen aday göster destekleyelim dedi. Bahçeli kabul etmedi. Ezeli Atatürk düşmanı bir şahsı meclis başkanı seçtirdi.
Şimdi teğmenlerin yemini konusunda disiplinsizlik diyor ya? Neye güvenerek diyor? Bunca sabıkası olmasına rağmen konuşmalarında hala bir keramet arayan körler var ya? İşte onlara güveniyor.
Ordu’nun onuru diye tutturdular. Ordu’nun onuru;
PKK ile mücadele eden askerler, Şemdin Sakık gibi bir katilin gizli tanıklığında yargılandığı gün paspas yapıldı. Türk subayları casusluk, fuhuş gibi en alçak iftiralarla aşağılanarak derdest edilirken susanlar utanmadan konuşuyor. Neden?
Yalakalarına, iktidardan çöplenen çakallarına güveniyorlar da ondan!.
Ergenekon ve türevi kumpaslar ABD’den gelen bir savcı eşliğinde planlanırken bir milletin onuru ile oynanmadı mı? Fetullah’ın polis elbisesi giymiş ajanları kumpaslar hakkında ABD Konsolosuna bilgi verirken onur karaborsaya falan mı düşmüştü? Arka Bahçeli o zaman arka bahçede hangi karanlık operasyonlar için olur veriyormuş?
Ergenekon ve türevi kumpaslarda esir alınanlar genelde Avrasyacı gruptu. ABD’nin Türkiye’ye dost olmadığını görenlerdi. Bahçeli bu operasyonları örtülü bir şekilde destekledi. Yani, CİA’nın yanında yer aldı. ABD yetkilileri; “ AKP ile birlik olup Türk Ordusunu Kafesledik” açıklaması yaptığında, Ordu’nun onurunu niye hatırlamadınız?
Yeni bir skandal; MSB yayını kitapçıkta ülkemizin bir bölümüne (bop projesi içinde olan kısım) yer verilmemiş. Ortaya çıkınca “sehven” dediler. Özrü kabahatinden büyük bir açıklama. İşte size onur konusu yapılacak ihanet belgesi. MSB İstifa desenize! Yemez değil mi? Gücünüz teğmenlere yetiyor. O da şimdilik…
Ege Adalarının işgali konusunda Bahçeli ağzını açıyor mu? Toprak bir milletin bağımsızlık simgesi değil midir? Süleyman Şah türbesi şu an PYD’nin elinde. Bu kepazelikten utanmayacaklar.,Teğmenleri onur meselesi yapacaklar… Hadi ordan!
Kıvırtacağınıza desenize;
“Atatürk ve kurduğu rejimi yıkmak için verilen savaşın temsilcisi olan ortağım, Atatürk adını bu ülkeden silmek için 24 yıldır savaş veriyor. Sizlerin Atatürk’ün askeriyiz demeniz verilen savaşa meydan okumaktır. Meydan okumanızı gördük. İktidar biziz. Sizi yok ederiz.”
Kırk laf kıvırsanız da, işin aslı budur!
Ali Tatar, Abdülkerim Kırca’yı hangi akıl intihar ettirdi ise, işte o akıl şimdi teğmenlerimizi hedef aldı.
Ali Tatar, Abdülkerim Kırca’yı intihara sürükleyen piyonlardan biri de Mümtazer Türk(d)öne’dir. Bütün kumpasların basın ayağı… Atatürkçü olmayı kendime hakaret sayarım diyen bu şahıs, Osmanlı olsaydı Öcalan’ı paşa yapardı bile dedi. İşte Bahçeli bu şahsın hapisten çıkmasını sağladı. Ergenekoncular ordudan ayıklansın diyen Bahçeli, Öcalan Paşa yapılsın, Atatürkçü olmayı hakaret sayarım diyen Türköne’yi hapisten çıkattı.
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Fikri ortaklık olmasa niye Türköne’ye sahip çıksın?
Boşverin, siz devlet aklını aramaya devam edin. Balık kavağa çıkınca belki o aklı bulursunuz.
*** *** ***
57. Hükümet döneminde devlette görevli bazı isimler Ecevit ile görüşüp Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun görev süresinin 2 yıl uzatılmasını ister. Ecevit ve Yılmaz Kıvrıkoğlu’nun görev süresinin uzatılmasını imzalar. Kim imzalamaz biliyor musunuz? Görev(!) adamı Bahçeli… Niye imzalasın? ABD’nin hiç sevmediği, ABD’ye eğilmeyen bir Genelkurmay Başkanı… ABD’ye hiç gitmemiş, bir de meydan okumuş…
Peki, Kıvrıkoğlu 2 yıl fazladan görev yapsa ne olurdu? Sürüdeki ete soğan doğramayan Hilmi Efendi Genelkurmay Başkanı olamazdı. Türk askerinin başına çuval geçiren ABD en sert cevabı alırdı. Irak Türkmenleri sahipsiz kalmazdı. Devamını biraz da sizler irdeleyin…
*** *** ***
“Erdoğan yasaya uymuyor, yasayı Erdoğan’a uyduralım” diyen Arka Bahçeli, Tek adam sisteminin mimarı oldu. Rejim değişti.
Şimdi kendi tanımıyla; apır sapır konuşuyor. Esad’ı mezhepçilik yapmakla suçluyor. Geçmişte Esat’a ihvan konusunda baskı yapan sanki AKP Hükümeti değilmiş gibi. Sen önce ihvancı ortağına bak. Irak’da ortağının desteklediği ihvancı gruplar vali seçiminde Türkmenleri değil, PKK’lı adayı destekledi mi, desteklemedi mi? Sahi, biri onur mu demişti?…
Türk kentleri Kerkük-Musul-Süleymaniye Barzani’ye hediye edilmiş, Halep Kalesi’ne Türk Bayrağı asıldı diye övünüyor… Ege adalarımızda Yunan Bayrağı dalgalanıyor, bunun aklı Halep’te kalmış. Suriye Halkını Türk Milletine düşman ediyorlar. Süleyman Şah türbesi ve arazisine sahip çıkamamışsınız, Halep Kalesine asılan bayrak ile övünüyorsun. Suriye Devleti Hatay’ı kendi sınırları içinde gösterdiğinde biz Suriye Devletine nasıl tepki gösteriyorduk? Bu tepki Suriye için de geçerli.
Sahi, yazının başında sorduğum bulmacanın cevabını buldunuz mu? Bulamayana cevabını yazayım:
Kan kırmızı sorusunun cevabı üzerinde. Kan zaten kırmızıdır. Süt de beyazdır. Hoca da kavuğundan zaten büyüktür. Yani cevabı zaten sorunun kendisidir. Başka cevap ararsanız daha çok ararsınız.
İşte;
Olanlarda devlet aklı aramak, bu bulmacada cevap aramak kadar mantık dışıdır. Bir devlet aklı var da, o aranılan akıl değil.
BOP AKLININ TÜRKÇE SESLENDİRİLMESİNİ DİNLİYORSUNUZ…
05. 12. 2024
Zahide UÇAR