Bugün tarihî Türkmen coğrafyasını “Kürdistan” adıyla tanıtmaya çalışıyorlar. Ancak, Kerkük’ten Süleymaniye’ye kadar uzanan tüm bu bölge, Türkmen coğrafyasıdır. Tarih bilinci olmayan kişiler, bu tür iddiaları kolayca kabul edebilir.
Kürtler, aslında Kirmanşah bölgesinde özellikle dağlık arazide yaşayan Fars milletinin bir alt koludur. Konuştukları Kurmanci lehçesi, Farsçanın bir alt lehçesi olarak kabul edilir. Kürtler, Anadolu, Suriye ve Irak bölgelerine yaklaşık 500 yıl önce, Yavuz Sultan Selim ( Şah İsmail’le rekabetinde) ve daha sonra da Kanuni Sultan Süleyman döneminde kendi iktidarlarını tüm bölgede sağlamlaştırmak için yerleştirilmiştir. Bu padişahlar, Anadolu ve İran Türkmenleri arasındaki birliği bozmak ve İran Türkmenleriyle Anadolu Türkmenleri arasında bir tampon bölge oluşturmak amacıyla Kirmanşah bölgesindeki göçebe Fars halklarını bu bölgelere yerleştirmiştir.
Bu göçer Fars toplulukları, bölgede Türkmen aşiretlerini asimile etmek için de kullanılmıştır. Bu konuda ki tarihi somut antropolojik ve arkeolojik bilimsel verilerde bölgede yaşayan ve bugün Kürt diye bilinen onlarca aşiretin Türk kökenki olduğunu ispatlamıştır. Bugünde bu asimile edilmiş kendini Kürt zanneden aşiretler ve de 500 yıl önce bölgeye Yavuz ve Kanuni tarafından yerleşmiş Kirmanşahlı topluluklar, bölgede yaşayan Türk halklarına sorun teşkil edecek şekilde organize edilmektedir.
Bir bölgenin tarihî aidiyeti, yalnızca efsanelerle değil; arkeoloji, antropoloji, etnoloji, dil bilimi ve diğer bilimsel disiplinler aracılığıyla belirlenir. Bilimsel verilere göre, Kürtlerin 500 yıl öncesine ait bu coğrafyada herhangi bir arkeolojik , etnografik veya antropolojik izi ve somut verisi ( saray, köprü, medrese, okul, kervansaray, sanat, bina, ev, mabet, kültür vs ile ilgili) bulunmamaktadır. Buna karşın, Erzurum’da 5.000 yıllık, Hakkâri’de 3.500 yıllık kaya yazıtları ve kurganlar gibi Türkmenlere ait somut bulgular mevcuttur. Örneğin, Diyarbakır’ın bir Türkmen Kızılbaş şehri olduğu tarihsel verilerle kanıtlanabilir.
6 nesil sonra Almanya’ya göç etmiş Türklerin Almanya üzerinde “burası Türkistan” demesi ne kadar sahte bir iddia ve tarih dışı bir bilgi olarak kabul edilirse, Türkmen coğrafyasına sonradan yerleştirilen Kirmanşah dağ bölgesinin Farslarının “burası Kürdistan” demesi de aynı derecede geçersizdir.
Bu tür iddialar, tarih bilimiyle bağdaşmaz. Milletlerin bu tür yanlış bilgilere karşı artık tarih öğrenmeleri ve bu duruma karşı radikal kararlar alarak çözüm üretmeleri gerekmektedir. Bölge, yaşayan millet olarak Türkmenlere aittir ve Türkmen bölgesidir. Bugün bölgede emperyalist ler tarafından çizilen Kürt ve “Kürdistan” haritalarıda gerçekten hayalidir ve yalnızca birer efsaneden ibarettir. Türkmeneli bölgesinde Kürdistan diye bir bölge yoktur.
Yüz yıldır oluşturulan safsatalar; Türk ve bölgenin düşmanı olan ve gerçekleştirilmeye çalışılan emperyalist ve işbirlikçi hayallerdir.
Bu emperyalist yalanları yutmayın!
Reddedin!
Yeter artık !
Demedi demeyin!
Nokta!
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın