Allah kimsenin başına vermesin bu” kanser” denen illeti…
İnsan “kanser” olunca, erken teşhis sayesinde bu illetten kurtulabiliyor…
Ama ya “devlet” ya da sistem-rejim kanserse?
Bugün AKMHP koalisyonunun “kanser” ettiği iki can damarımız var…
Eğitim…
Yargı (Adalet)
***
Atanmış Erzurumlu yobaz Bak’anın söylediklerini duydunuz…
CHP dava açtı…
Bak’an ne demişti? “Sizin laiklikten anladığınız; camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kuran’ı Kerim öğrenmesini yasaklamak, sizin laiklikten anladığınız şey bu. O zaman sizin laiklik anlayışınızla benim laiklik anlayışım aynı değil…”
Kastettiği CHP’ nin iktidar olduğu 1940 yıllardaki tamamen çarpıtılmış ve suiistimal edilmiş iddialar ki hepsi defalarca “çürütülmüş” olduğu halde…
***
23 yıldır “iktidarda” olan AKP gibi, Cumhuriyet, laik sistem hatta Atatürk düşmanı sağcı, dinci gerici yobaz tüm iktidarlar bunu pişirip pişirip vatandaşların önüne koyuyorlar…
İnanıyor bir kısım vatandaş…
Neymiş?
Camileri ahır yaptılar…
Kuran okumayı yasakladılar, Ezanı Türkçe okuttular…
Bacılarımızın başını açtılar…
Eğitim sistemi bu Bak’an döneminde tamamen dinselleşince İHO’ları bu fitne fesat dolu iddiaları adeta “ders” olarak okutmaya başladı…
Karşı devrim olarak…
***
Böyle devam etmesi mümkün değil, dur denmezse engel olunmazsa;
Felaket olur…
Ama ne yazık ki ne Kaç’Ak Saray müdavimi dur diyor, ne cumhuriyet savcıları…
Adamın ağzı lağım gibi…
Konuştukça “kenef” gibi, “leş” gibi kokuyor…
Ve!..
Eğitim sistemi “kanser” oluyor, yetmiyor bir de “metastaz” yapıyor…
Kanser her yana yayılıyor…
Böyle giderse çok yakında “AK cehalet mezarlığına” törenle gömeriz…
***
Gelelim en büyük kanser vakasına; “Adalet sistemi…”
Yani yargı…
Adalet sistemi yerlerde sürükleniyor…
Kararlar…
Yargılamalar keyfe keder ve tek merkezden; mahkemelerde konuya ve yasalara göre karar alınmıyor artık…
Kişilere ve “yandaşlık kültürüne” göre alınıyor…
Tam bir rezalet…
Haliyle devletin en büyük temellerinden birisi “hukuk” çöküyor…
Celse başlamadan;
Yandaş yalaka “Medya trolleri” veriyor hükmü, kesiyor cezayı…
***
Bu arada Teğmenler meselesine ilişkin medyaya yansıyanlar artık ahlak sınırlarını da insanlık sınırlarınız zorluyor…
Resmen “mide” bulandırıyor, utandırıyor…
Keşke “adalet” olsaydı…
Ankara’da da “hakimler savcılar var” diyebilseydik…
Ben soğudum…
23 yıldaki çapsız, kişiliksiz, liyakatsiz Bak’anlar sayesinde yerle yeksan ettikleri “eğitim ve adalet” sisteminden…
İnancımı, güvencimi kaybettim…
***
Son günlerde tanık olduğumuz-bizatihi yaşadığımız, şaşırdığımız ve resmen “utandığımız” iki örnek vermek istiyorum…
***
AKP ilçe başkanlığı kapısına İsrail’i protesto etmek amacıyla biri kola dökerken diğeri de çekim yapan iki kişi hakkında; “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve ayrıca “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve mala zarar vermek” ten 11 yıl hapis istemli dava açıldı…
Oh olsun diyenler var…
Kola resmine ya da fotoğrafına mı dökülmüş?
Hayır!..
Kolayı döktüğü kapının camında Tayyip Erdoğan’ın fotosu varmış ve siluet halinde dışarıya yansıyormuş…
Tanrı’ya sövün suç değil, O’ na sövün suç…
***
Stepne Bahçeli Dövlet bu ay TBMM grubunda konuşma yapıyor ve şiddetle alkışlanıyor…
Diyor ki; “Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, buyursunlar terörle mücadele maksadıyla Mehmetlerimizin yanına gitsinler…
Dağın başında nöbete girsinler, o zaman göreyim alayının ense tıraşını…”
Savcılardan tık yok…
İlginçtir; bir başka partinin genel başkanı (Selahattin Demirtaş) bu söyledikleri sözlerle bire bir olmasa da benzeri sözleri sarf ettiği için;
“Terör örgütü propagandası” yapmaktan 4 yıl 8 aya hapis cezasına çarptırıldı…
Halen hapiste…
***
Son olarak; yandaş kişilere açılan tacizden, tecavüze, hakarete ve tehdide varana dek açılan davaların neredeyse tamamına “takipsizlik” verilmesi…
Ya da örneğin “Namaz kılmayan öldürülebilir, oruç tutmayan sopalanabilir” denmesini “düşünce ve ifade özgürlüğü” saymaları…
Suçları sabit olduğu halde, yandaş veya “AK partili” veya MHP’li sanıklara; ”Kaçma şüphesi yok” gerekçeleriyle tahliye kararı verilmesi artık sıradanlaştı…
Adalet aramıyor kimse…
Çünkü hani derler ya; “Anamı beceren Kadı, kimi kime şikayet edeyim…”
Arz ederim efendim…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 22.11.2024 20.30