Site icon Turkish Forum

Türkiye’de Atatürk’ün Tarif Ettiği Gibi Yoğun Bir Türk Milliyetçiliği Rüzgarı, Siyasi Tehlikelere Karşı Bir Umut Olarak Esiyor!

Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde; Türk kavramı, Türk Milleti, Türk Bayrağı, Türk Vatanı, Türk Devleti, Türkçe gibi birçok değerin tehlikeli boyutlarda tartışmaya açıldığı bir dönemde, Türk vatandaşları sığınacak siyasi yapılar arıyor. - sefa yurukel

Günümüzde, Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde; Türk kavramı, Türk Milleti, Türk Bayrağı, Türk Vatanı, Türk Devleti, Türkçe gibi birçok değerin tehlikeli boyutlarda tartışmaya açıldığı bir dönemde, Türk vatandaşları sığınacak siyasi yapılar arıyor.

Bu tür kriz anlarında, milletin yönlendirilmesi ve vatanını, milletini koruma refleksiyle kendine yakın siyasi güçlerle birleşmesi çok doğal bir milli olay olarak kabul edilmelidir.

Bu nedenle, Türkiye’de milli konularda endişe duyan vatandaşların, siyasi alanda var olan milliyetçi partilere veya güçlere yönelme eğilimi oldukça yüksektir. Milletin bu konudaki sinyallerini alan milliyetçi partilerde de kaynama ve kaynaşma yaşandığı görülmektedir.

Son dönemde bölge ve Türkiye’de hızla gelişen olaylar, önümüzdeki süreçte yeni bir milliyetçi eksende ittifak oluşumunu kaçınılmaz kılacak gibi görünmektedir. Milletin milli endişelerini gidermek adına bir ittifakın oluşturulacağı sinyalleri siyaset arenasında yoğun olarak konuşulmaktadır.

Bu çerçevede, milliyetçi bir eksende ittifak oluşturacaklar, sahipsiz milli kitleleri örgütleyebilecek gibi görünüyor. Bugünlerde Türkiye’deki milliyetçi partiler arasında olası bir ittifak; Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ata Parti, MHP’den ayrılacak gruplar hatta İYİ Parti veya İYİ Parti’den ayrılacak grupları kapsayabilir. Bu partiler, milliyetçi eksene dahil olabilir.

Ayrıca, CHP’den umduğunu bulamayan bazı ulusalcı-Atatürkçü seçmenlerin de bu milliyetçi ittifakı destekleyebileceği potansiyeli oldukça yüksektir.

Bugün Türkiye’nin, Türk milletini, milli kimliğini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerini savunacak güçlü partilere ihtiyacı vardır. Millet, ülkesinin geleceği konusunda büyük endişeler taşımaktadır. 29 Ekim törenlerinde de görüldüğü gibi, Türk vatandaşlarının çoğunluğu; on milyonu aşan mülteci sayısı, kötü ekonomi, etnik ve dini ayrımcılık ve bölücülük, terör, yanlış iç ve dış politikalar, yeni anayasa tartışmaları ve Atatürk ilke ve inkılaplarının tehlikede olması gibi konularda gerçekçi ve duygusal endişeler taşımaktadır. Bilindiği gibi, halkın endişelerini tatmin etmeyen siyasetlerin ömrü uzun olmaz. Buna dikkat edilmesi bundan sonra kaçınılmaz olacaktır.

Bu yüzden, program ve plan önemlidir; milli bir programın millet nezdinde her zaman karşılığı vardır.

Bu doğrultuda, Zafer Partisi başta olmak üzere milliyetçi partiler, alanda yoğun bir şekilde varlık gösteriyor ve kendi programları ile iddialı bir biçimde iktidar olmayı hedefliyorlar.

Siyasette boşluk kaldırılmaz, mutlaka birileri tarafından doldurulur. Türkiye’de şu an siyasi istekler ve rüzgar, Atatürk’ün tarif ettiği gibi milliyetçi bir yönde esmektedir. Bu rüzgarı kim değerlendirirse önümüzdeki dönemde o büyük bir siyasi güç olup iktidarı değiştirebilecektir.


Bu mevcut durumu gören Zafer Partisi gibi milliyetçi partiler, bu boşluğu dolduracak adımları yoğun olarak atmaktadır ve kitleselleşmeyi de hedefleyerek sahada çalışmalarını sürdürmektedirler.

Ancak milliyetçi partilerin aksine, Kemalist-sol odakta bu eğilimin yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. Bu kesim, uzun süredir bir Kemalist-sol ittifakı oluşturma konusunda dağınık durumda. Bu nedenle, milletin gözünde umut vaat etmemekte ve örgütsüz görünmektedirler.

Türkiye’de milli bir Kemalist-sol hareket ve ittifak oluşturulamadığı için büyük bir siyasi boşluk oluşmaktadır. Kemalist-sol çevrelerin bu durumu görüp kısa sürede toparlanması ve çözüm üretmesi gerekmektedir. Ancak söylem ve cılız eylemler, bu çevrenin milletin milli endişelerini hala yeterince önemsemediğini göstermektedir. Eğer bu kesim toparlanıp örgütlenmez ve milli ittifaklar kurmazsa, mevcut ve gelecekteki siyasi süreci yıllardır olduğu gibi uzaktan izlemekle yetinecektir.

Sonuç olarak, Türkiye’de Kemalist-sol odak görünür olmadığı için siyasette oyun dışı kalmış durumdadır. Milletin gözünde geç hareket eden, umut vaat etmeyen bir yapı olarak algılanmaktadır. Türk milleti nezdinde seçmenlerin önemli bir kısmında karşılığı olmasına rağmen, bu kesim yeterli örgütlenme kabiliyetini son kırk yılda gösterememiştir. Kitleler bu yüzden de bir milli iktidar değişimi niyetiyle Milliyetçiyim diyen partilere yönelmektedir.

Demedi demeyin!
Sefa Yürükel

Exit mobile version