Turizmde en çok pahalılık ön plana çıkıyor. “Türkiye pahalı ülke” imajını yıkamadık. Türkiye’de tatili tercih edenlerin önemli bölümü “ her şey dahil” sistemini tercih ediyor. Seyahat harcamalarının yüzde 115.8 oranında artmış olması da küçümsenmemelidir.
Seyahatlerde en çok yeme-içme harcaması yapılıyor. Otel fiyatları sabit kalsa bile yeme-içmenin önü alınamıyor. Enflasyon ve pahalılık nerden bakılırsa bakılsın yeme-içmeye yansıyor.
İşin en can alıcı noktası ise şu:
Seyahate çıkanların önemli bölümü arkadaş veya akraba evinde kalıyor. Bu da otellerdeki doluluk oranlarını etkiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı verilere göre 2024 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan II. çeyreğinde, yurt içinde ikamet eden 16 milyon 148 bin kişi seyahate çıktı.
Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 23,3 artarak 19 milyon 830 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 118 milyon 258 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 6 gece oldu.
Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2024 yılının II. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 115,8 artarak 103 milyar 114 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu harcamaların yüzde 90’nını 92 milyar 772 milyon TL ile kişisel harcamalar, yüzde 10’nunu ise 10 milyar 341 milyon TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 5 bin 200 TL oldu.
Bu çeyrekte harcama türlerinin toplam seyahat harcamaları içerisindeki dağılım oranları incelendiğinde en fazla paya yüzde 33,1 ile yeme ve içme harcamaları, yüzde 27,3 ile ulaştırma harcamaları ve yüzde 14,1 ile konaklama harcamaları sahip oldu. Bu harcama türlerinin geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranları incelendiğinde ise yeme ve içme harcamalarında yüzde 117,1, ulaştırma harcamalarında yüzde 123 ve konaklama harcamalarında ise yüzde 112,2’lik artış görüldü.
Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 62,4 ile ilk sırada yer aldı. Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada yüzde 31,6 ile “gezi, eğlence, tatil”, üçüncü sırada ise yüzde 2,7 ile “sağlık” yer aldı.
Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 86 milyon 604 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş veya akraba evinde” kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 13 milyon 925 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 10 milyon 308 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.
Almanya turizm alanında önemli kararlar alıyor. Bunun da Türk turizmini etkilediğini belirtelim.
Almanya seyahat pazarında Seyahat Sigorta Fonuna (DRSF) ödenen katkı payı miktarlarının düşürülmesine ilişkin talepler her geçen gün artıyor.
Dertour CEO’su Ingo Burmester ve Alltours CEO’su Georg Welbers’in ardından TUI de ödenen katkı paylarının düşürülmesini istedi.
Best-Reisen’in Yunanistan’ın Kyllini bölgesinde düzenlenen yıllık kongresine katılan TUI Grubunun CEO’su Sebastian Ebel, paket turların rekabetçi kalmaya devam edebilmesi için DRSF’ye ödenen katkı paylarının düşürülmesi gerektiğini vurguladı. Ebel “Diğer şeylerin yanında, Berlin ve Brüksel Paket Tur Yönetmeliği’ni revize etmekte kararlı görünüyor. Her şeyden önce, tüketici açısından kaçınılmaz ve istisnai durumlarda ona ücretsiz iptal hakkı verme planı engellenmelidir.” dedi.
Yeni plana göre tur operatörlerinin cirolarının yüzde 7’si ile 9’u oranında payı DRSF payı olarak ödemek zorunda kalacaklarını ifade eden Sebastian Ebel, FTI’ın iflasına rağmen bu kesintinin artık sonlandırılması gerektiğini, çünkü DRSF’nin kasasında ağustos ayı itibariyle 1 milyar 330 milyon euro bulunduğunu ifade etti.
Kasım ayında yeni ödemelerin yapılacağını ve DRSF’nin kasasındaki miktarın daha da artacağı ifade ediliyor. Ebel, tüm turizm derneklerinin söz konusu katkı payının artık kaldırılması yönünde çağrıda bulunmasını istedi.