ÖMÜRDE BİRDEN FAZLA KURBAN NAFİLEDİR

Önceki akşam DİB Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanı Dr. Bünyamin Okumuş ile (1) aramızda “Kurban” konulu bir sosyal medya sohbeti (facebookta umuma açık yazışma) geçti. Dr. Bunyamin Okumuş gibi uzmanlar, Din İşleri Yüksek Kurulu’nca verilen fetvaların alt yapısını oluşturan, kaynakları araştırıp raporlarını hazırlayan kişilerdir. Tabiri caizse, Yargıtay’da görevli Tetkik Hakimleri’nin, AYM’de görevli Raportörlerin görevlerini yaparlar. Yani Dr. Bünyamin Okumuş’un ortaya koyduğu görüşler bir anlamda DİB DİYK’nun görüşleri olan Fetva niteliğindedir.

Dr. Bünyamin Okumuş ile Mâide Suresi’nin 2. Ayeti çerçevesinde geçen sohbete geçmeden önce isterseniz öncelikle Mâide Suresi’nin 2. Ayetinin anlamını verelim:

“Ey iman edenler! Allah’ın işaretlerine, haram aya, boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıklara, rablerinin lütuf ve rızasını dileyerek Beytülharâm’a yönelmiş kimselere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid-i Harâm’a girmenizi engellediler diye bir topluma karşı duyduğunuz kin, sakın aşırı gitmenize sebep olmasın. İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir.”(2)

DİB Yayını olan “Kur’an Yolu Meal ve Tefsir” isimli eserde, ayetin anlamı bu şekilde verildikten sonra şu yorumlara da yer verilmiş:

“’Boyunları bağsız kurbanlık’ diye çevirdiğimiz ve sözlükte ‘gönderilen, hediye edilen’ anlamına gelen hedy kelimesi dinî bir terim olarak, ‘Allah’a mânen yaklaşmak için veya bir kural ihlalinden dolayı kefâret olarak kesilmek üzere Harem-i şerif’e götürülen veya gönderilen kurban’ anlamına gelir. ‘Armağan’ anlamına gelen hedye veya hediyye kelimelerinin çoğulu olduğu görüşü de vardır (Râzî, XI, 129; İbn Âşûr, II, 224). 

‘Boyunları bağlı kurbanlık’ diye tercüme ettiğimiz kalâid kelimesi kılâdenin çoğuludur. Terim olarak, Harem-i şerif’e gönderilen kurbanların boyunlarına kurbanlık olduğu bilinsin diye işaret olarak takılan fakat ziynet olmayan çeşitli nesneleri ifade eder. Aynı zamanda boyunlarına bu gerdanlıkların takılmış olduğu kurbanlıklara da kalâid denilir (Râzî, XI, 129). 

Yukarıda kısaca açıkladığımız kavramlar hac ibadetiyle ilgili mekânları, fiilleri ve nişaneleri ifade etmektedir. Yüce Allah müminlerin bu nişanelere karşı saygılı olmalarını, haram aylarda savaşmaktan, Beytullah’a gönderilen kurbanlıklara veya bu kurbanlıkların sahiplerine zarar vermekten, saygısızlık göstermekten sakınmalarını emretmekte; hac ya da umre niyetiyle Beytullah’a gelmek, aynı zamanda ticaret yapıp Allah’ın lutfundan bir şeyler elde etmek ve rızâsını kazanmak isteyenlerin ibadetlerini huzur ve emniyet içerisinde yerine getirmelerine engel olunmamasını istemektedir. “ (3)

DİB Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Bünyamin Okumuş’un, Mâide Suresi’nin 2. Ayeti çerçevesinde yapmış olduğu ve kurban dışındaki hususları içeren paylaşımı (4) üzerine aramızda geçen konuşmayı aynen yayınlıyorum:

ÖS: “Bünyamin Hocam, sanırım bir de kurban konusu geçiyor ayette. Ayete bakılırsa; kurban haccın bir cüz’ü gibi. Kurban kesmek artık her babayiğidin harcı değil. Kurban konusundaki karmaşanın da giderilmesi gerekiyor bence. Sizin fikriniz nedir?”

BO: “Maide suresi 1. ayette ifade edildiği üzere Surede eti yenen hayvanlardan bahsedilmektedir. İnsanlardan akitlerine uymaları istenmektedir. 2. ayette ise hediye kurbanlıkların Allah için yerine getirilmesine işaret edilir. Cahiliye döneminde yapılan uygulama gibi hayvanların bağlanmaması tembihlenir.

Yani kurban uygulaması önceden beri hacc ile ilgilidir. Zaten bu yüzden Şafiler, uhdiyye kurbanını(5) vacip değil sünnet kabul ederler. Bu konuda Hanefilerden bir görüş Vacip kabul etmiş ve bu baskın bir karakterde toplumsal kabul görmüştür.

Kurban bildiğiniz gibi Yahudilerde de Havralarda bir halk geleneğine dönüşmüş ve maksadından saptırılmıştır. Bu durumu Beni İsrail peygamberlerinden Amoz şiddetle eleştirmiş, Tanrının bu uygulamayı artık tasvip etmediğini belirtmiştir. Mâide suresi de bu arka plana dikkat çekerek 3. ayette hayvanlar üzerinde usulsüz ve gereksiz tasarrufları yasaklamış, eti yenen hayvanların putlar için değil Allah adına kesilmesine işaret etmiştir.”

ÖS: “Ben Diyanetin Kur’an Yolu tefsirinde bulunan Mâide/2 açıklamasındaki şu ibarelerden (6) hareketle; Kurbanın Hacla ilgili olduğunu ve sair zamanlarda hayvan boğazlamak şeklinde kurban kesmek diye bir ibadet olmadığını düşünüyorum. Yani dediğiniz üzere bir kısım Yahudiler gibi, Müslümanlar da kurban ibadetini rayından çıkarmış ve geleneğe dönüştürmüştür. Mâlum Kevser süresinde geçen “Venhar” kelimesine farklı anlamlar verenler de vardır. Mesela S.Ateş, ellerin boğaz hizasına kadar kaldırılarak tekbir alınması şeklinde de bir anlam veriyor ki; bu çok daha anlamlı geliyor bana. Çünkü bu kelimenin geçtiği ayet Rab için namaz kılmaktan bahsediyor. “Rabbin için ellerini boğazına kadar kaldırıp tekbir al ve namaz kıl” şeklindeki tercüme, bana son derece makul geliyor. Konuyu biraz daha açarsanız sevinir bir makalede işlerim.”

BO: “Yani Kur’an’ın indirildiği dönemde putlara tapınma ve kurban adama söz konusuydu. Peygamberimizin dedesi de kurban adamıştı. Kur’an, kurbanın ve hayvanların putlar adına değil, Allah için boğazlanmasını vurgulamıştır. Bu tevhid inancının gereğidir. Önemli olan bu iradeyi göstermektir. Bunun için kişi ömründe bir defa da Allah adına kurban kesmiş olsa bu sünnet yerine gelmiş olur.”

ÖS: “Kurban hem sünnettir hem de hayatta bir kere de yapılsa yerine getirilmiş olur. Şu halde birden fazlası nafile ibadet olur.” demiş oluyorsunuz. Doğru anladım mı? Adınızı vererek böyle yazabilir miyim hocam?”

BO: ”Doğrudur. Hassasiyetiniz için teşekkür ederim. Güzel özetlemişsiniz. İsmimi zikredebilirsiniz. Ancak Şafi mezhebinde de böyle bir kavil var. Onlara haksızlık yapmamak adına Şafi mezhebi de zikredilebilir.”

ÖS: “Tamam hocam. Ben zaten kurbanın ibadet olmaktan çıktığını, istismar ve vekâlet yoluyla sömürü aracı haline getirildiğini savunurum. Saygılar.”

BO: Hoca itiraz etmeyerek ve “beğeni” koyarak bu görüşümü zımnen teyit etmiştir.

Yeri gelmişken İslam mezheplerinin hac ve umreden bağımsız olarak ibadet maksadıyla kesilen Kurbanlar konusundaki görüşlerini de vermiş olalım. Eski Diyanet İşleri başkanlarından Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun aktardığına göre; Kurban Ebu Hanife ve bir rivayete göre onun örgencisi Ebu Yusuf’a göre Vacip,  Ca‘feriyye ve Zeydiyye de dahil fakihlerin çoğunluğuna göre ise müekked sünnettir.(7) Yani, Peygamberin sürekli olarak yerine getirdiği bir eylem. Bir başka kaynakta ise şöyle denilmektedir “Mezheplerin çoğuna göre (Şafii/Maliki/Hanbeli) udhiye kurbanı kesmek sünnettir. Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur”(8)

Buraya kadar aktarılan bilgilerden hareketle benim vardığım sonuç: İslam fakihlerinin ve mezheplerin ağırlıklı görüşüne göre kurban kesmek sünnettir ve bir Müslüman ömrü boyunca sadece tek bir kurban kesse bile bu ibadeti yerine getirmiş, yükümlülükten kurtulmuş olur. Birden fazla kesilen kurban, tıpkı hac ibadetinde olduğu gibi ibadet anlamında nafile, ahlaki anlamda gösteriş, ekonomik anlamda israftır.

Ancak kesilen kurbanların etleri tamamen ihtiyaç sahiplerine dağıtılırsa; bu durumda kurban kesen kişi sadaka sevabı kazanmış olur. Yani bir Müslüman, her sene kurban kesip etini derin dondurucuya koyarak yıl boyunca yemekle ibadet etmiş olmaz. O ancak ailesinin et ihtiyacını toptan karşılamış olur. Zenginlerin her sene vekâlet yoluyla kurban kestirmekle kazandıkları sevap da ancak sadaka sevabıdır. Üstelik bu şekilde kurban kestirmekle belki de istismarlara vesile olduğu için günah işleme riski bile vardır…

Ömer Sağlam

_________

1-https://fetva.diyanet.gov.tr/Personel/46/dr-bunyamin-okumus

2- https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/M%C3%A2ide-suresi/671/2-ayet-tefsiri

3- Aynı kaynak.

4-

https://www.facebook.com/bunyamin.okumus.522/posts/pfbid02zKF3p4ww7HhAJPgQL2n9BygEt4R2QuPE25Fi5X4t5vSFxi69JPhzMhVcPHQXNUVEl?locale=tr_TR

5- Uhdiyye: Hac ve umreden bağımsız olarak ibadet amacıyla kesilen kurbanlar. Örn. Kurban bayramında, Harem bölgesi dışında kesilen kurbanlar. Ö.Sağlam.

6- 3 nolu dipnottaki açıklamayı belirtmiştim.

7-https://islamansiklopedisi.org.tr/kurban

8- https://www.silivri.bel.tr/uploads/files/kurban_rehberi_2017.pdf adresinde bulunan TDV Hac Rehberi, s, 3. 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir