‘Şirksiz inanç’;
KUR’AN’a göre güven, güvenliktir!
VE, ülkemizde güvenlik sorunu!?
(En’am,82)”İnananlar ve inançlarına şirk bulaştırmayanlar, güven onlar içindir-güvenliği hak etmişlerdir.”
(Nahl,112)”Allah size güvenli, huzurlu-güven içindeki bir ülkeyi örnek veriyor. Ülkeye rızık her yerden bol bol gelirdi. Ancak daha sonra Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler. Allah da yaptıkları ile (bütün benliklerini) kaplayan açlık ve korku belasını tattırdı.”
Şirkli inançlar-Allah’a ortaklıklarda,
Nimet’in tek ve esas sahibine TANRI-ALLAH’a
nankörlükte sınırı, haddi çoktan ve çok aştık ki açlıklar ve korkular yaşamları karartmaya başladı.
Özgürlüğü, aklı, onuru yok eden kula, maddeye kölelik-şirk nedir?;
yaşam anayasası KUR’AN’da kayıtlı.
KUR’AN’ın ana kavramlarından ‘şirk’; insanoğlunun,
peygamber de dâhil
kendi gibi yaratılmışlara kutsallık(?) vererek yedek ilah edinmesi,
para, güç, ego(kibir), iktidar, mal-mülk, eş, ana-baba, evlat, şöhret, mevkî, rütbe, kedi, köpek, başörtüsü, namaz, falcı, kâhin, ….
hayatının merkezi, vazgeçilmezi, olmazsa olmazlarına tapınması!
(Câsiye,23)”Kendi düşüncelerini putlaştırana-egosunu-arzu-tutku, bencil, çıkarcı ihtirâslarını hayatın biricik gayesi hâline getirerek tanrı edinene dikkat ettin mi?”
(Bakara,165)”İnsanlar arasında, Allah’a ortak koşan-Allah’tan başkasını tanrı edinen-insanları ilahlaştırarak Allah ile denk tutanlar vardır ve onları Allah’ı sever gibi severler. Şirk koşarak zulmedenler azabı gördüklerinde, tüm gücün Allaha ait ve Allah’ın azabının çok çetin olduğunu keşke bilselerdi!”
(Şuara,88,89)”Kıyamet günü, servetin-malın mülkün ve çocukların yararı olmayacaktır. Allah’a ortak koşarak kirlenmemiş, tertemiz bir kalple gelenler yarar göreceklerdir.”
(Zümer,65)”Eğer Allah’a ortak koşarsan-şirke saparsan tüm yaptıkların boşa gider ve kaybedenlerden olursun.”
TANRI-ALLAH’a şirk-ortaklıkta da
sınırı, haddi çoktan ve çok aştık ki,
inşası zor, yıkılması kolay,
sağlıklı toplumun en önemli değeri
güveni, güvenliği de
kaybedenlerden olduk..
Şirkli inanmak gibi,
Tanrı’nın olmadığına inanmak da
bir inanç değil midir?
İnanmak, inanmamak,
inançsız olmak, şirkli inanmak
hepsi ‘inanç’ kavramı içinde
yer almaz mı?
İnanç; -dinsel olan veya olmayan-
kişisel, bilinçli, özgür seçimlerdir.
İnanç özgürlüğü de;
hiçbir kişi, kurum, devlet, otorite,… her ne ve kim olursa olsun,
başka birinin inanıp inanmadığına, neye nasıl inandığına karışma hakkının olmadığının,
insanlığın en temel ilkesidir.
TANRI tarafından,
tek affı olmayan şirkin;
kendi gibi yaratılmışa kula kulluk;
düşünsel, bedensel kölelik yaparak
özgürlüğünü, onurunu kaybetmek anlamına geldiği KUR’AN’la anlatılmalı!
(Nisa,36)”[YALNIZCA] Allah’a kulluk edin ve Allah’tan başka hiçbir şeye asla ilahlık yakıştırmayın-hiçbir şeyi Allah’a şirk-ortak koşmayın.”
Israrla, sadece KUR’AN demek;
TANRI’nın,
doğruyu yanlıştan ayıran akıl ve seçme özgürlüğü vererek
insanoğlunun bireysel tercihleriyle özgürce yaşamasını istediği hayatı;
zorbalıkları, baskıları, zulümleri ile cehenneme çeviren,
özgürlükler düşmanı
tüm din saltanatı kurucularına,
dinden beslenenlere,
din satıcılarına,
dini sömürenlere
karşı mücadele etmek,
ancak, yine SADECE
çıkarları için kullandıkları
KUR’AN bilgisi ile MÜMKÜN demek.
Çünkü dinci zalimlerin
zorladıkları, sattıkları her şeyin
antitezi sadece KUR’AN’dadır!
Bu mücadeleyi vermek niyetinde olanlara (inanmamayı seçmiş olanlar da dahil)
TANRI’nın,
Kendi dinini satanlara karşı
uyaran, uyandıran
Sözleri, Söyledikleri, Ayetleriyle, Kitabı KUR’AN bilgisiyle
mücadele edilebilir önerisi demek; inanmaya zorlamak ASLA DEĞİL.
Üstelik hiçbir koşul ve şartta
hakkım da değil,
haddim de değil!
(En’am,70)”Kur’an’la hatırlat-uyar ki, kişi yaptığı yanlışların-haksızlıkların felaketli sonucunu çekmesin.”
(İsra,89)”Ve muhakkak ki Kur’an’da, insanlara (bilgiler, ibret ve öğütler) her örnekten çeşitli açıklamalar yaptık-ayrıntılarıyla anlattık.”
(Zuhruf,78)”Yemin olsun, size gerçeği bildirdik ama çoğunuz gerçekten-Kur’an’dan hoşlanmadınız.”
(Bakara,147)”Gerçek, Rabbinden gelen Kur’an’dır-gerçekler ancak Rabbin tarafından bildirilen ayetlerdedir! Bu konuda asla şüpheye düşenlerden olma!”
(Zâriyat,23)”Göklerin ve yeryüzünün Rabbine andolsun ki bu Kur’an’da size bildirilenlerin hepsi-ayetlerde açıklanan bilgiler, tıpkı sizin konuşmanız kadar kesin gerçektir…”