AB ile geri dönüş anlaşması yapıp Suriye devleti ile anlaşmayıp mültecileri geri göndermemek, Suriye’de bilerek zorunlu göç ortamı sağlayıp 2011 yılından beri ABD-İsrail’in patronu BOP planı çerçevesinde stratejik bombalama ve işbirlikçileri ile iç çatışma yaratarak boşaltılan yerlerde PKK’istan kurdurulmasına dolaylı değil doğrudan yardım etmektir.
Suriye ile Rusya aracılığı ile anlaşma olanağı olduğu halde bunu değerlendirmeyen Türkiye’de ki siyasi iktidarın niyeti bu yüzden Türk Milleti tarafından sorgulanmalı ve iktidarın kime hizmet ettiği millet tarafından anlaşılmalı ve bu konuda Türk Milleti eylemli tavır almalıdır.
Ayrıca önümüzdeki kısa dönemde İsrail-ABD ve türlerinin İran’a karşı saldırısından ve buna mukabil savaşın yaygınlaşmasından önce Suriye-Türkiye anlaşmasının yapılması ABD -İsrail’in BOP ( Büyük Kürdistan- İkinci İsrail) planlarını bozacak ve çok yakın bir süre zarfında ise İran’a karşı çok yaygın olmayan bir saldırıyı İsrail ve ABD yapsa bile, Türkiye’nin Suriye ile acil bir şekilde anlaşması İran’a karşı işleyen süreçte ABD-İsrail’in geniş kapsamlı ve doğrudan savaş açmasını caydıracaktır.
Türkiye’nin sürekli Suriye ile ilgili Suriye Devletine sanki Suriye’nin toprakları kendi toprakları ve hükümran alanlarıymış gibi rejim konusunda dayatmada bulunması ve Suriye Devleti ile anlaşmaması, İran’a karşı kapsamlı savaş saldırısınada zemin hazırlamaktadır.
Çünkü ABD-İsrail’in Ortadoğu’da esas oluşturmak istediği şey kendi kontrolünde bölgede bir kaos ortamı yaratıp Büyük Kürdistan’ı (BOP-İkinci İsrail) Türkiye, İran, Suriye ve Irak topraklarında kurmak olduğu bilinmektedir. Bunu engelleyebilecek bölge ülkelerinin başında gelen Türkiye’nin ve bir Türkiye-Suriye anlaşmasının, AKP iktidarı tarafından hala yapılmaması İktidarın Türkiye, İran, Suriye, Lübnan, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak hatta Pakistan ve Afganistan gibi büyük bir coğrafyayı tehlike altına atması da demektir.
Öncelikle bu yüzdende eğer Türkiye kendisinin ve bölgenin daha fazla tehlikeye girmesini istemiyorsa Büyük Kürdistan ( BOP-İkinci İsrail) planının Suriye’de bozulması için ilk adımı kendisi atması gerekmektedir.
Türkiye tarafından atılacak bir adımla ( Suriye Devleti ile anlaşma yaparak) Suriye’de bozulacak Büyük Kürdistan projesini bertaraf edecek bir adım, ABD-İsrail’i dizginleyecek ve bu BOP gücünün bölgede huzursuzluk etkeni olmalarıda bir süre sonra etkisini yitirecek derecede durdurulacaktır .
Herkesinde bildiği gibi BOP planı şu anda aynen bir domino etkisi gibi bölgede ilerlemektedir. Stratejide bu konuda domino etkisi şeklinde ABD-İsrail tarafından kurgulanmıştır. Ve bunun sonucu olarakta günümüzde bölgedeki her hangi bir ülkedeki kaos bölgedeki diğer ülkeleri doğrudan etkilemektedir.
Ama Türkiye isterse BOP’ni ( Büyük Ortadoğu Projesi) bölgesel insiyatif alarak ve ilk adımda Suriye ile anlaşarak doğrudan bozabilir.
Ve bu yüzden Türkiye kendisinide doğrudan tehdit eden BOP’nını bozma tavrını acilen fiili olarak bizzat kendisi adım atarak almalıdır.
Tüm bu sayılan nedenlerden dolayı Türkiye, önümüzdeki süreçte Rusya, Çin ve bölge desteğini de alarak BOP’u yani Büyük Kürdistan-İkinci İsrail planını çöpe atacak ve bölgede barış ve kalkınma sağlayacak bir acil plan çıkışını bölgesel bir; siyasi, askeri ve ekonomik pakt kurmayı göze alarak yola çıkmalı, insiyatif almalı ve yapmalıdır.
Türkiye bundan sonraki adımlarında, bölgedeki son gelinen durumdan dolayıda her anlamda bölgede bağıran çağıran ve seyreden bir ülke konumundan çıkmalı ve gerçekçi davranmalı, gerçekten bölgesel ve bölge ile ilgili küresel oyun kurucu olmalı ve bölgenin en önemli oyun kurucusu ve savunucusu olmalıdır .
Aksi taktirde, önümüzdeki kısa dönemde ABD-İsrail’in BOP çerçevesinde sadece; Suriye, Lübnan değil, Irak ve İranı’da karıştıracaktır ve bunun sonucu olarakta Suriye’de olduğu gibi yeni bir göç dalgası , ekonomik ve güvenlik tehlikesi Türkiye’yi stratejik olarak tam 12 den vuracaktır.
Demedi demeyin
Sefa Yürükel