DİJİTAL ORTAM VE TEKNOLOJİ ÇOK TEHLİKELİ DE OLABİLİR VE İNSANLIK İÇİN BİR GARANTİ DEĞİLDİR
Dijital hiç bir ortam hiç bir zaman manuel kadar güvenli değildir.
Manuel ortamda arşivleme ve zabıtlama, kişilerin belli sorumluluğu ve kullanımı çok özeldir ve bellidir.
Bilgilerin muhafazası kolay kolay ele geçirilemez.
Ama dijital ortamda teknolojik harikalarla herşey ele geçirilmeye ve kötüye kullanılmaya müsaittir.
Dijital getirinin masum olarak kullanıldığı durumlarda bugün insanlığa her anlamda çok büyük yarar sağladığı doğrudur.
Ama dijital ortam ve olanaklar kötü niyetle kullanılmaya başlanıldığında da insanlığın başına büyük belalar açacağıda açıktır.
Dijital ortamda bir akıl başka bir aklı yenebilir ve istediği gibi dijital alana girer ve şifreyi çözüp kullanabilir.
Böyle bir durum bütün mahremiyeti açık edebilir ve devlet, millet ve kişiye ait tüm verilerin kötüye kullanımına olanak sağlar.
Manuel ortamda bilgi sızımı olabilse bile, yinede sorumluluklar ve sorumlular belli olduğu , kişiler sınanarak seçildiği için daha güvenlidir.
Örneğin bir dünya savaşı durumunda, atom silahları kullanıldığında dijital ortam çökecektir. Bankalar, dijital haberleşme ve ulaşım araçları, bankalardan ödemeler yapılmayacaktır, fabrikalar vs çalışmayacak ve tüm veriler çalışmayacağı içinde insanlık anlık kaosa sürüklenecektir. Alım satım yapılamayacak ve en azından kitlesel büyük açlıklar baş gösterecektir.
Örneğin sağlık hizmetleri, ulaşım hizmetleri ( buna telefonda dahil) , dükkan hizmetleri ( kağıt para olmadığı için) vs çalışmayacaktır. Kişisel iletişim çalışmayacaktır. İnsanlar bir birini bulamayacaktır. Suyunuz, elektriğiniz olmayacaktır, sağlık hizmetleri bile verilemeyecektir…. ve bu konuda bu tip örnekler çoğaltılabilir.
Böyle bir durumda, devletin tüm refleksleri; millet ve kişilerin tüm hatta en emel ihtiyaçlarını gidermek açısından kullanılamayacak ve felç olacaktır.
Bu durum gerçekten de gelecekte yaşanması mümkün bir durumdur.
Bu anlamda da ve her bakımdan dijital teknoloji insanlığa olumlu ortam sağlasada olumsuz ortam ve kullanımda sağlayabilir.
İnsanlığın günlük yaşamının bir anda felç olmasınıda sağlayabilir.
Konuya neresinden bakarsak bakalım, bu bakımdan dijital arena mahrumiyet ve sürdürülebilir bir yaşam için asla garantili değildir.
Bunu İsrail’in Lübnan daki siber ortamı / dijital ortamı kötüye kullanarak nasıl bir savaş taktiği uyguladığını gördük.
Ve insanlara nasıl zarar verdiğini gördük.
Ve bu gibi durumlarda dijital ortamı ve teknolojiyi kötüye kullananların dijital ortamın güvenli olmadığını ispat ettiğini ve insanlığa bu anlamda da korku saldığını, insanlığı düşünmeye ittiğini ve dünyayı titrettiğini gördük.
Peki bu konuda ne yapılmalıdır?
Bir kere bu sorunun cevabı çoklu olarak dünya çapında tartışılmalıdır ve mutlaka bu konuda güvenli bir alternatif yaratılmalıdır.
Şimdiki durumda ve ilerdede hiç bir şekilde dijital ortam ve teknoloji den vaz geçilmeyeceği için gerekli tedbirler alınmalı, olabilecek bir felç ortamında kullanılmak üzere eski sistem dediğimiz manuel arşivleme sistemi dijitale sisteme paralel olarak, kamusal ve devlet alanında uygulanarak yapılmalı ve ilerde olacak bir dijital felakete karşı şimdiden tüm veriler her sadise korunarak en azından şimdiden bu hayati ve önemli konuda devletlerin, milletlerin organizasyonları, ekonomik alandaki kuruluşlar, hem ulusal hemde uluslararası alanda tedbirlerini almalıdır.
Kısacası: dünya çapında insanlık nasıl bir gelecek ve makul bir ortamda garanti
İçinde yaşayacağını bu tartışma içinde tartışmalı ve en güvenli alternatifleri yaratımalıdır. Yoksa dijital ortam ve teknoloji kullanılarak insanlık toptan yada büyük ölçüde imha edilecek bir ortamla kismen yakın, büyük ölçüde orta ve toptanda uzun vadede karşı karşıya kalabilir.
Demedi demeyin..
Sefa Yürükel