Narin’in cesedi bulundu, şüpheliler var.
Yargı önüne çıkacaklar.
Ancak bilmelisiniz ki, devletin verilerine göre bu ülkede her gün 32 çocuk kayboluyor.
Cesetleri dahi bulunmuyor.
Yargılanacak şüphelileri dahi olmuyor.
Bu çocukların da tıpkı Narin gibi can verirken büyük ızdıraplar çektiğine emin olabilirsiniz.
Narin huzura kavuştu, her gün kaybedilen 32 çocuğun da büyük ihtimal hiçlikte hiç olduğuna eminim.
Bir odaklanma sorunu yaşıyoruz.
Neredeyse bir reality şov gibi ana akım medyada Narin’i izliyoruz.
Açık oturumlar yapılıyor.
Kim kimmiş, nerede napmış bunları anlatanları dinliyoruz.
Hayır itirazım buna değil.
İtirazım her gün 32 çocuğun da tıpkı Narin gibi bir hikayesi var.
Onlara dikkat çekmek istiyorum.
İkinci olarak iktidar her gün yitirilen 32 çocuktan neden yalnızca Narin konusuna odaklanıyor.
Bakın uyarıyorum, dikkat edin, her gün yitirilen 32 çocuk hakkında ana akım medyada bir haber duydunuz mu?
Sosyal medyada ALGI YÖNETİM AŞ. tarafından her gün köpeklerin saldırdığı insanlar anlatılıyor.
Ve bir de eklemek isterim, her gün 32 çocuk kayboluyorsa, onun iki üç misli kadar da erişkin insan kayboluyor bu ülkede.
Kayıp yakınları otobüsü vardı, hatırladınız mı?
Masal değil, hikaye değil, cesedi bile bulunamayan binlerce insanın vesikalık resmi vardı üzerinde.
Bir de teğmenler konusu var.
Köpürtülüyor da, köpürtülüyor.
Gözümüz sürekli ana akım medyada, kim ne dedi, acaba nolacak?
Yahu açıkça gözlerimizin önünde bir cambaza bak oyunu oynanıyor.
Devlet iflas etmiş durumda, bağımsızlığı dahi tehlikede, ölebilecek insanların sayısını tahmin etmek dahi mümkün değil.
Rusya’da, Ukrayna’da ölenlerin hesabını tutan kaç kişi var sizce.
Sizce Gazze’de ya da başka yerlerde yaşanan mezalimleri kaç kişi takip ediyor.
Artık miyop olma lüksümüz yok.
Algımızı, gündemimizi, duygularımız kontrol eden, etmeye çabalayan hükümetlere, küresel güçlere fırsat vermemek gerekmez mi?
Neyin önemli, öncelikli olduğunu nasıl ve ne zaman fark edeceğiz.
Sürekli olarak bize bir reality şov izletiyorlar.
Hem de insanları bozuk para gibi harcayarak.
Buna katlanmak zorunda değiliz.
Yazıları posta kutunda oku