Taşımacılık can çekişiyor…

Her sektör çöküyor. Sorun kur dalgalanmalarında, enflasyon ve pahalılıkta. Biz enflasyonu yenemezsek sektörler nefes alamayacak duruma gelecek.

Dış ticaretimizde yüzde 25, iç taşımada ise yaklaşık yüzde 90 oranında paya sahip karayolu taşımacılığı artan maliyetler ile boğuşuyor. Başta mazot, sigorta ve yol geçiş ücretleri gibi giderler, uluslararası navlun maliyetleri içerisinde yarıdan fazla paya sahip. Şoförlerin Avrupa’dan vize alamaması da sektörü bitiriyor. 

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkan Yardımcısı Ayşem Ulusoy, Türk karayolu taşımacılığının darboğazdan geçtiğine işaret ederek, “Navlunlar nakliyecinin maliyetlerini karşılamazken yüksek enflasyon sebebiyle işletme maliyetlerimiz artmaya devam ediyor” dedi.

Türkiye’nin dış ticaretinin bel kemiği konumundaki uluslararası karayolu taşımacılığı, sahip olduğu yaygın karayolu ulaştırma ağı sayesinde hem uluslararası hem de iç taşımalarda kapıdan kapıya yapılan nakliye operasyonlarında yüksek oranda tercih ediliyor. Ancak başta artış gösteren maliyetler olmak üzere karayolu taşımacılık sektörü büyük sorunlarla karşı karşıya.

Artış gösteren maliyetlerin karayolu taşımacılığının en büyük sorunu olduğunu söyleyen Ayşem Ulusoy, konu hakkında şunları dile getirdi:

“Uluslararası kara nakliyesi dış ticaretimizin ayrılmaz bir parçası konumunda. Ülkemiz Avrupa için önemli bir ticaret paydaşı ve bu konumda olmamızın en önemli destekçisi karayolu nakliye sektörü. Ancak sektörümüzün navlun gelirleri maliyetlerimizi bile karşılayamayacak duruma geldi. Döviz kurundaki seyir ihracatçımızın faaliyetlerindeki hacmi ve karayolu nakliyesini de doğrudan etkiliyor. Karayolu filomuz atıl konumda kalıyor. Filomuzu çalıştırmak adına maliyetin altında yaptığımız taşımalar bile oluyor. Tüm bu zorluklar arasında güçlü olduğumuz alanları korumamız çok önemli.”

Görüşümüz şu:

Akaryakıt fiyatları, köprü geçişlerinde ödenen para, yedek parçaya gelen aşırı zamlar karayolu taşımacılığını batırır.

Artış gösteren maliyetlere ek olarak yapısal sorunların da karayolu taşımacılık sektörünü olumsuz etkilediğini vurgulayan Ulusoy, sözlerini şöyle bağladı:

“Schengen vizesi temininde yaşanan sorunlar yapısal bir sorun olarak karşımızda duruyor. Nakliye firmaları sürücüleri için vize randevusu almakta zorlanıyor; yapılan başvurularda ret oranı arttı ve başvurular çok uzun sürelerde sonuçlanıyor. Problemlerinin karayolu nakliyecisini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) tarafından açıklanan verilere göre Türkiye sürücü açığı en fazla ülkelerden bir tanesi. Bunun üzerine vize retleri mesleğin tercih edilmemesi yönünde etki yaratıyor. Sınır kapılarındaki uzun bekleme sürelerini de göz önüne alırsak sürücü sorununa acil ve kalıcı çözüm getirilmemesi halinde sektörün sürücü istihdam kapasitesi büyük ölçüde azalacak.”


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir