Komşumuz Yunanistan turizmde de en büyük rakibimiz. İçinde bulunduğumuz sezonda Türkiye’yi pahalı bulan Türk turistler Yunan adalarının yolunu tuttu. Yunan adalarındaki doluluk oranını da Türklerin doldurduğu açıklandı.
Yunanistan, aşırı turizmin olumsuz etkilerinden kaçınmak amacıyla ek tedbirler alıyor. Yunanistan turiste ve paraya doydu.
Selanik Uluslararası Fuarında konuşan Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Yunanistan’ın bazı bölgelerinin ‘aşırı turizm’ sorunuyla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Yunan limanlarına gelen tüm yolcuların ek ücret ödeyeceğini açıklayan Miçotakis, bu ücretin popüler turizm adaları Santorini ve Mykonos’ta daha fazla olacağını ifade etti. Miçotakis ayrıca, konaklama vergilerinin artırılacağını, barınma sorununu körükleyen kısa dönem kiralamaların da yasaklanacağını ifade etti.
2023’te 36.1 milyon ziyaretçi ağırlayan Yunanistan, bu yılın ilk yarısında ise 11.6 milyon ziyaretçiye ulaştı. Ekonomisine yaklaşık yüzde 20 katkıda bulunan turizm sektörü, ülke için hayati önem taşıyor.
Miçotakis, hükümetin yılın belirli aylarında kruvaziyer yolcularının akınından ‘çok endişe duyduğunu’ ve ücret almaya başlayacağını söyledi. Düzenlemeyle ayrıca, iklim kriziyle bağlantılı olarak konaklama vergisinin de artırılacağı belirtiliyor. Diğer yandan, Yunan limanlarına gelen tüm yolcular ek ücret ödeyecek. Bu ücret, popüler turizm adaları Santorini ve Mykonos’ta daha fazla olacak. Nisan-ekim döneminde alınan konaklama vergisi de artırılacak.
Mitsotakis ayrıca, Atina’nın üç ana bölgesinde en az bir yıl süreyle kısa dönem kiralamaları yasaklayacaklarını belirtti.
Kira sözleşmelerini kısa vadeden uzun vadeye çeviren mülk sahiplerinin üç yıl boyunca kira vergisi ödemek zorunda kalmayacağını ve evlerini piyasadan uzak tutmak yerine kiralamaya karar veren mülk sahiplerinin de kira vergisi ödemeyeceğini söyledi.
Tatil amaçlı kiralamalar 2019’dan 2023’e kadar yıllık ortalama yüzde 28 artmıştı. Ancak kısa dönemli kiralamalar ülkedeki konut krizini körüklüyor. Bu durum yüksek tüketici fiyatlarıyla birlikte son dönemdeki siyasi tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Şu bir gerçek:
Turizmde hedeflerden uzaklaştık. Rakiplerimizin de gerisindeyiz.
Konunun uzmanlarının ortak görüşü şöyle:
Yüksek gelirli turistin Türkiye’ye tam anlamıyla çekilememiş olması, eğitimli personel eksikliği, resort otelciliğine aşırı ağırlık verilmesi, bakanlık ve meslek kuruluşları arasında yeterli çalışma uyumunun yakalanamaması, yine bakanlığın turizm işletmeleri ve turizmin geleceği yerine yalnızca sayı odaklı yaklaşımı, sektörün açmazlarını oluşturuyor. Bu noktada sorunun çözümü için verilerin şeffaf biçimde açıklanması, gerekirse sağlamasının yapılması elzem. En temeli olması gereken güven unsurunu kaybetmiş olan TÜİK’in vermiş olacağı rakamlara da şüpheyle yanaşmak gerekiyor. Bu noktada TÜİK’in 2022 yılında geriye dönük olarak turizm rakamlarının hesaplanmasında “Ana Revizyon” adı altında rakamlarda değişikliğe gittiğinin hatırlatılmasında fayda bulunuyor. Sezonun sonlarına yaklaşırken Türkiye’nin hedeflerini tutturabilmesi için yıl sonuna kadar 27 milyona yakın ziyaretçiyi ülkeye çekmesi gerekiyor. Kurun baskılanmasıyla tıpkı ihracatçılar gibi zor durumda kalan turizm işletmecilerinin artan maliyetler, uluslararası siyasi dengesizlik ve yaşanabilecek ekonomik durgunluklar karşısında ayakta kalabilmek adına Eylül – Ekim ayları için maliyetlerinin altında satış yaptığı tahmin ediliyor. Sürecin bu şekilde ilerlemesi durumunda emek yoğun sektörlerdeki “konkordato” tehlikesi turizm sektöründeki işletmeleri yakından ilgilendiriyor
Bir yanıt yazın